Manchester United maçından sonra bazı oyuncuların dinlendirilmesi doğru düşünceydi. İşin ilginç yönü, Mourinho sistemi değiştirmişti. Klasik 4-4-2 modeli sahadaydı. Bu anlayışta Santrafor’u önce orta saha ve kanat bölgelerinin oyun kurmada çabuk ve organize olması çok önemli. Kostic sol ön veya orta alanda istediğiniz kapasiteye yakın iş yapabilir.
Savunma tarafı ise verim yönünden soru işaretidir. Dzeko ve En-Nesyri isim olarak tabii ki korkutucular rakip stoperler açısından. Onlardan birinin orta sahaya gelip pas istasyonu görevini yapmalarına tanık olduk. Dikine pas girişimleri ilk yarıda olumsuzdu Fenerbahçe’de Amrabat ve İsmail durdurucu oyuncular, mimarlık açısından çoğu zaman zayıf kalırlar. Temaslı oyunda ustalar, İrfan Can Kahveci topun ayağına nasıl yakıştığını ve etkisini yine gösterdi.
Yedek kalmasına üzülenlerdenim. İlk yarı sonunda Fenerbahçe yüksek tempolu oynamasa da, yüzde 78 topa sahip olma oranıyla maçın hakimiydi. Maximin topu alıp eve götürmediğinde çok faydalı gözüküyor. En-Nesyri istediği hava toplarını daha fazla almalı. Kaleci hatasından attığı golde fırsatçı golcü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Dzeko ile ikinci gol kolay gelmişti.
Fenerbahçe taraftarı takımından oyun olarak daha büyük işler bekliyor. Pres, dinamizm, baskıyla rakibi boğmak ve pozisyon üstüne pozisyona girmek gibi... Oyunda üstün olabilirsiniz ama maça tat katmak başkadır. Sadece takım savunmasını iyi yapmak isteyen Bodrumspor karşısında Kadıköy’de galip gelmek zaten normaldir. Önemli olan çarpıcı sonuçla maçı
bitirmek. Cenk Tosun, Szymanski, Tadic ve Oğuz girdikten sonra oyuna büyük etki getiremediler. Fenerbahçe’nin oyununun daha fazla güçlenmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek Mourinho’nun elinde. Bekliyoruz...