28 Şubat Kumpas Davası’nda çok sayıda emekli komutanın canı yandı, müebbet hapis cezaları aldılar!

Halen 5 emekli general (tüm hastalıklarına ve Adli Tıp Raporlarına rağmen) cezaevlerindeki hücrelerinde tutulmaya devam ediliyor.

Peki, 28 Şubat gerçekten bir darbe miydi?

Darbe yapıldığı iddia edilen dönemde Refah Partisi-DYP hükümetinde devlet bakanı olarak görev yapan Namık Kemal Zeybek, önceki gün Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak ifade verdi.

Bugün ATA Partisi Genel Başkanı olan Namık Kemal Zeybek, o tarihte, “Hükümet Sözcüsü” olarak görev yapıyordu  

ve olayların en yakın         tanıklarından biriydi.

Zeybek, özü-sözü doğru, dürüst bir siyaset adamıdır. Tanık olarak dinlendiği Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde:

“Yeminime sadık kalarak söylüyorum, o dönemde herhangi bir şekilde darbe söz konusu değildi. Ne klasik bir darbe, ne de postmodern bir darbe...” dedi ve şöyle devam etti:

“Eğer Milli Güvenlik Kurulu’nda kararlaştırılan 18 maddeden söz ediliyorsa, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in bana söylediğini söylüyorum:

‘8 saat boyunca Başbakan Erbakan hiçbir konuya itiraz etmedi, hatta başını sallıyordu. MGK’da kararlaştırılan 18 maddeye aynen katılıyorum. Biz de o görüşteyiz....

...Devlette irtica vardır, hatta 200 yıldır vardı. Refah Partisi iktidara gelince birdenbire yer altında yaşayan örgütler ortaya çıktı. ‘İkindi namazı tatil olsun. Emzikli kadınlara tatil veriliyor da, ikindi namazına niye verilmiyor?’ başlıklı yazıyı Cumhuriyet gazetesinden okudum...

... Türkiye’de bir gerginlik meydana geldi ve bu gerginlik MGK’ya yansıdı.

... Darbe dediğiniz zorla olur. İki yıl sonra protokol değişip Tansu Çiller Başbakan olacaktı. Zorlama olmadı. Başbakan Erbakan da buna katıldı. Fakat o dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, Mesut Yılmaz’ın Başbakan olmasına karar verdi.”

★★★

Namık Kemal Zeybek’in sözleri, olayların en yakın tanığının ifadesidir ve çok önemlidir.

Demek ki, ortada darbe-marbe yok! Fakat, FETÖ’nün kumpas ve yalan delil üretmekte ne kadar usta olduğu tüm yargılamalarda ortaya çıkmış bulunuyor.

Buna rağmen, iftiraya uğrayan çok sayıda sanık hâlâ çile çekiyor ve bu durum toplumun adalet duygusunu yaralıyor!

28 Şubat kumpasında artık adalet yerini bulmalı!

“28 Şubat’ta Sincan’da yürüyen tanklar nedir?”

ATA Partisi Genel Başkanı, o günlerin Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Namık Kemal Zeybek mahkemede o konuyu da cevaplandırarak:

“Sincan’dan tankların yürüme iddiası bana gülünç geliyor! Sonradan öğrendik, normal bir geçişmiş.” dedi ve kimsenin görmek istemediği bir gerçeğin altını çizdi:

“O dönemin şartlarında bir darbe düşüncesi olsaydı bu yapılırdı! Kimin önleyecek gücü vardı ki? Hiç kimse darbeyi önleyemezdi!”

İşte sözün bittiği yer! 28 Şubat’ta darbe yok, fakat...

Bir FETÖ kumpası olan iftiralar, çok sayıda emekli komutanın canını yaktı ve yakmaya devam ediyor.

Türkiye bir hukuk devletiyse artık adalet yerini bulmalı ve bu dram bitmeli!

TEBESSÜM

Balığın cinsiyeti!

Dursun ile Cemal, Temel Reis’in teknesiyle balık avına çıkarlar. İri bir balık yakalayan Dursun, Cemal’e sorar:

“Söyle bakayum, bu baluk erkek midur, dişi mu?”

Cemal “Ben bilmem, bunu bizim Temel Reis’e soralım.” der...

“Peki, o bilir mu?”

“O da bilmez ama dediği dediktur!”

GÜNÜN SÖZÜ

Doğruluk ve hakikat güneşe benzer, nasıl olsa doğar!