Saint-Gilloise, yaşlı kıta Avrupa’nın en eski kulüplerinden biri. 1897 yılından bugüne futbol oynuyorlar. Statları çok mütevazı. 9400 kişilik küçücük bir alan. Bu yüzden, bu maçı Anderlecht’in sahasında oynuyorlar. 1904 ile 1935 arasında,
11 defa şampiyon olduktan sonra, tersanede unutulan eski vapurlar gibi  kaybolmuş bir takım. 2021 yılında tekrar birinci lige yükseldiler.

Bizde şöyle bir anlayış var. Mesela, kuralar çekilir, Saint-Gilloise kim? Bunlar, köy takımı yahu. Böyle bir düşünceyi hep toplumun bilinç altına yerleştirmek istiyorlar bazı futbol cahilleri.

İsmail Kartal’ın kadrosu “Ben bu turu istiyorum” mesajı veriyordu. Fred sahadaydı. Böyle cesaretli hamleleri severim. “Acaba sakatlanıp, bir problem yaşar mı?" dememişti İsmail Kartal.

Batshuayi'nin kendi ülkesinde topu tavana astığı an önemliydi. Bu sistemli takım karşısında öne geçmek büyük avantaj demekti takım için. Oyuna iyi başlayamamıştı Fenerbahçe. Çağlar, savunmayı ayakta tuttu. Cengiz, duran topu iyi kullanmıştı. Çağlar’ın sakatlanıp çıkması, uzun vadede maçı nasıl etkileyebilirdi? E. Frankfurt ve Liverpool’un üzüldüğü bu statda, Fenerbahçe iyi mücadele ediyordu.

Fred kalitesi diye bir gerçek var. Onunla orta saha rahatlıyor. Sakatlıktan yeni çıktığı için oyundan çıkarılmasını doğal karşıladım. Tadic, hücum bölgesinde her zaman olduğu gibi oyunu iyi kurdu. Szymanski iyi çalıştı. İkili mücadelerde hırsı ve gayreti önemliydi.

Son bölümde topa sahip olamama meselesi, baskı yenmesine neden olmuştu. Çünkü Fred yoktu. İsmail, dün savaşçı ruhunu üst seviyeye taşıdı. Oosterwolde bence, gecenin imzasını attı. Topu kazanan, Dzeko’nun pasından sonra harika giden ve finali yapan Oosterwolde, Belçika takımının fişini çekti.

VAR ile gelen penaltıyı Tadic attı ve turun kapısı ardına kadar açıldı.