Umumi arzu üzerine bir Rıfat Serdaroğlu yazısı
İktidardan hiç hoşlanmayan geniş bir çevrenin son zamanlarda en severek izledikleri isimlerden biri eski siyasetçilerden Rıfat Serdaroğlu.
Deneyimli siyasetçi kısa aralıklarla ülkemizin içinde bulunduğu durumu çok net anlatan, iktidarı da muhalefeti de sert biçimde uyaran yazılar yazıyor.
Serdaroğlu’nun birkaç gün önce seçmen kütükleri ve seçim güvenliği ile ilgili yazdığı yazı okunma rekoru kırıyor.
Sosyal medya üzerinden bana da ulaşan çok sayıda kişi, “Serdaroğlu’nun bu yazısı mutlaka gazetelerde yayımlanmalı, herkes okumalı” ricasında bulundu.
Ben de “umumi arzu” üzerine Rıfat Serdaroğlu’nun 11 Ocak günü yazdığı yazıyı sizlerle paylaşıyorum;
SON UYARI !
31 Mart yerel seçimlerinde, Cumhur İttifakı tarafından HİLE yapılacak diye 25 Aralık 2018’de uyarmıştım. CHP ve İYİ Parti bu uyarıyı hiç dikkate almadılar. Sanki görevleri değilmiş gibi!
CHP’nin Genel Başkanı, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, CHP’nin Yüksek Seçim Kurulu’ndaki temsilcisi olan kişi, bu ihmalin baş sorumlularıdır.
Bu üç kişi, ya seçim işlerinden hiç ama hiç anlamıyor ya da üzülerek söylüyorum, ihanete varacak büyük bir yanlışın içindeler.
Başka türlü bir nitelemede bulunmak mümkün değil.
CHP üyesi, veri madenciliği konusunda dünya çapında uzmanlar, bu üç kişiyi defalarca uyardılar. Oy hırsızlığını önleyecek sunumlarını yaptılar.
Sanki CHP saraya çalışıyor
Parti Meclisi’nde anlattılar. Gönüllü yapılmak istenen bu hizmet için bile ilgisiz kaldılar. Sanki CHP adına değil de saray adına çalışıyorlar hissini uyandırdılar!
Muhtarlıklarda askıya çıkarılan ‘sandık bölgesi askı listeleri’ ile sandıkta oy kullanılırken imzaladığımız ‘sandık seçmen listeleri’ arasında büyük fark olacağını, AKP’nin bazı hassas yörelere, seçmen yüklemesi yapacağını, bu listelerin mutlaka tek tek bilgisayar ortamında kontrol edilmesi gerektiğini ısrarla istemiştik.
Ayrıca listelerin kontrolü için verilen 33 saatlik sürenin çok az olduğunu, CHP’nin YSK temsilcisinin, süre uzatım talebinde bulunmasının şart olduğunu belirtmiştik.
Aday olmadan nasıl çalışacaksınız?
İstanbul-Ankara-İzmir’de bugüne kadar belediye başkan adayları belirlenmedi! Aday belli olmayınca seçmen listelerini kim kontrol edecek? Adayı olmayan ilçe örgütünün çalışması mümkün olabilir mi? Ne bekliyorsunuz ki?
Listeler kesinleştikten sonra mı aday belirleyeceksiniz?
Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener; “Sizler partilerinizin mi yoksa Cumhur İttifakı’nın mı genel başkanlarısınız?” diye sorduk; Duvardan ses geldi, bunlardan tık yok. İYİ Parti, henüz parti olamadığı için, onların “Seçim güvenliği” gibi bir meseleleri yok! Onlar, kimin sırtına biner ve kendimizi nasıl seçtiririz telaşındalar.
Hile ortada ama dalga geçiyorlar
HDP Eşbaşkanı Bektaş, TBMM Genel Kurulu’nda feryat ediyor. Diyor ki;
“Bakın Şırnak’ta şu adresteki evde 625 seçmen yazılı. Bu hırsızlıktır. Engel olun! Aynı hırsızlık Siirt ilinde de var. Binlerce seçmen ilave edilmiş...”
AKP’liler “Amma kalabalık aile imiş” diye dalga geçiyorlar, utanmadan.
CHP İstanbul İl Başkanı, “Adalar İlçesi’nde 500 fazla seçmen yazılmış” diyor.
Hanımefendi; Adalar İlçesi’ndeki fazla seçmeni mevcut belediye başkanınız belirledi. Siz mi buldunuz? Adalar İlçesi’ndeki seçmen sayısı İstanbul seçmeninin binde biridir. Adalarda 11 bin, İstanbul’da 11 milyon seçmen var.
İstanbul genelini incelerseniz en az 250 bin civarında ekleme yapıldığını göreceksiniz. Niçin incelemiyorsunuz? Neden genel merkezinizi uyarmıyorsunuz? Hani diğer ilçelerdeki kontrol sonuçları?
Siz il başkanlığını oyuncak mı zannediyorsunuz?
Kamuoyu araştırmalarına göre İstanbul’da 15 ilçede seçim 5-6 bin oyla kazanılacak veya kaybedilecek. Siz AKP’nin bu ilçelere seçmen eklemesi yaptığını görmüyor musunuz?
Ya İzmir’de sürpriz olursa?
Aynı oyun İzmir’de oynanacak. İzmir Karşıyaka’da 250 bin civarında seçmen var. AKP’nin kazanması mümkün değil! Çünkü CHP yüzde 65-70 oy alıyor.
AKP kaybedeceği kesin olan Karşıyaka’dan 10-15 bin oyu Bakırçay Havzası’ndaki ilçelere aktarırsa, o ilçelerin hepsini kaybedeceksiniz!
İçinizden bir çıkıp “Meraklanmayın Eyy Türk Milleti. Tüm kontroller tarafımızdan yapıldı. Bu seçimde hile yapılmayacaktır. Kefili biziz” diyemedikçe sizleri Türk Milleti’nin iradesine sahip çıkamayan kişiler olarak damgalayacağız. İnanın sizleri sokağa çıkamaz hale getiririz...
Daha fazla oyalanmayın
Sayın Kılıçdaroğlu, CHP’nin YSK üyeliğine atadığınız kişinin mal varlığını inceletmeniz, mümkün mü?
Sayın genel başkanlar, derhal şunları yaptırmalısınız;
-YSK; listelerin kontrol sürelerini mutlaka uzatmalı!
-YSK; oy kullanan seçmenlerin aynı parmaklarının çıkmaz boya ile boyanması kararı almalı!
-Oy sayımları, SEÇSİS denen şaibeli sistemle değil, elle sayılarak yapılmalı!
Bunlar olmadığı takdirde, tüm muhalefet partilerinin seçime katılmama kararı almanız şarttır. Aksi olursa, sonucu belli bir seçimle Türk Milleti’nin demokrasiye olan inancını tamamen bitirirsiniz ve sorumlusu sizler olursunuz...
YENİ ÖĞRENDİM
El Salvador’dan, Ruanda’dan bile gelip ev arsa alan var
Meclis’in soru rekortmeni CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde kaç yabancı kişinin “gayrimenkul satın aldığını” sormuş bu sefer de.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 172 bin 644 yabancı uyruklu kişi ve 4 bin 119 yabancı sermayeli şirketin taşınmaz mülk edindiğini açıklamış.
Bakan Pekcan’ın açıklamasına göre; yabancılar satış ve benzeri yollar ile 15 milyon 553 bin 992 metre kare tutarında arsa, tarla, bağ, bahçe edinmiş.
Açıklamaya göre, konut ve dükkan gibi bağımsız bölümlerin toplam parsel adedi 68 bin 766 ve bunların yüz ölçümünün 13 milyon 131 bin 445 metrekare.
Sadece geçen yıl (2018) arsa, tarla, bağ, bahçe ile konut, dükkan satın alan yabancı kişi sayısı 33 bin 657 olmuş.
Bakan Pekcan’ın sorulara verdiği yanıtlara göre;
İngilizler, Almanlar ve Yunanlar başta olmak üzere, Yeni Zelanda’dan Kenya’ya, El Salvador’dan Ruanda’ya kadar farklı ülkelerden ülkemize mülk edinmeye gelenler var ve rakam her yıl artarak devam etmekte.
ÖNERİ
Beşiktaş’ta Nasuh Mahruki’yi aday gösterin olsun bitsin
Şu CHP’ye bazen çok şaşırıyorum.
Nedense “İstanbul’da kesinlikle kazanacaklarını” bildikleri yerlerde bir türlü aday belirlemiyorlar.
Kadıköy, Şişli, Beşiktaş, Bakırköy hâlâ aday bekliyor.
Artık bu kesin kazanılacak yerlerdeki aday adaylarının projelerini mi inceliyorlar ve bir türlü karar veremiyorlar yoksa başka bir beklenti mi var o kadarını bilemiyorum.
Endişem, eskiden olduğu gibi yine son dakikada ve kimsenin beklemediği kişileri aday yapacaklar.
İşin kötüsü buralarda oturan vatandaşlar yine çaresiz kalarak son dakika adaylarına oy verecekler.
Sonra bu başkanlar Erdoğan tarafından kulaklarından tutulup atılınca sessizce oturup izleyecekler.
Hepsini bilemem ama Beşiktaş için bir önerim var.
Bir önceki seçimde Kadıköy için yine karar veremeyen CHP yönetimi, gecenin dört buçuğunda Nasuh Mahruki’yi telefonla arayıp adaylık teklif etmişti.
Ama ilkeli davranan Mahruki, “doğma büyüme Beşiktaşlı olduğunu” belirterek Kadıköy’e aday olmayı ahlaki bulmadığını söylemiş ve teklifi reddetmişti.
Bence şimdi tam sırası.
CHP yönetimi Beşiktaş için en iyi adayı seçmekte zorluk çekiyor.
Hiç zorlanmadan Nasuh Mahruki’yi aday yapabilirler.
Herhalde 5 yıl önce en büyük ilçe olan Kadıköy’e layık gördükleri Mahruki’yi doğup büyüdüğü Beşiktaş’a aday göstermekten bir sakınca bulmazlar.
Tabii ille bir kadın aday olması isteniyorsa, bana göre tüm adaylar içinde CV’sinin en dolu olduğunu gördüğüm inşaat mühendisi Canan Sezenler bu görevi hakkıyla yapar.