Son dönemde Türk futbolunun gündemini en çok meşgul eden konulardan biri, büyük maçlarda yabancı hakemlerin görevlendirilmesi talebi oldu. Özellikle 29 Mart'taki Beşiktaş-Galatasaray derbisi öncesi yaşanan tartışmalar, bu konuyu yeniden alevlendirdi.
Peki, bu talep haklı mı? Yoksa yerli hakemlerimize yapılan haksız bir eleştiri mi?
Türk futbolunda her büyük maç sonrası aynı senaryo tekrarlanıyor: Tartışmalı kararlar, ardından "Yabancı hakem gelsin" çağrıları. Kulüplerin bu talepleri, yerli hakemlere duyulan güvensizliğin bir yansıması. Ancak sorulması gereken asıl soru şu: Yabancı hakemler gerçekten daha mı iyi?
Avrupa liglerindeki deneyimler gösteriyor ki, yabancı hakemler de hata yapıyor. Örneğin, İngiltere Premier Lig'de VAR kararları sık sık tartışma konusu oluyor. Ancak Türkiye'deki temel fark, her hatanın bir komplo teorisine dönüşmesi...
Geçmişte Halil Umut Meler, Cüneyt Çakır gibi tecrübeli hakemlerin bile büyük maçlarda baskı altında kaldığını gördük.
-
Stadyumdaki taraftarın baskısı
-
Sosyal medyadaki linç kültürü
-
Kulüp yöneticilerinin sert çıkışları
Tüm bu faktörler, hakemlerin performansını olumsuz etkiliyor. Oysa çoğu ülkede hakemler, bu tür baskılara çok daha az maruz kalıyor.
Yabancı hakem talebi, geçici bir çözüm olabilir. Ancak kalıcı çözüm, Türk futbolunun kendi sistemini düzeltmesinde yatıyor. Unutmayalım ki; İngiltere, Almanya gibi ülkeler de bir zamanlar hakem krizleri yaşadı. Disiplinli çalışma ve sistemli reformlarla bu sorunların üstesinden geldiler.
Türk futbolunun ihtiyacı olan şey, sürekli yabancı hakem çağırmak değil, kendi hakemlerimizi Avrupa standartlarına çıkarmak. Bunun için de herkesin - kulüplerin, taraftarların, medyanın - üzerine düşeni yapması gerekiyor. Futbolumuz ancak o zaman gerçek anlamda ilerleyebilir.