Her başlangıç beraberinde yeni heyecanlar getirecektir. Sezonun nelere gebe olacağını haftalar ilerledikçe hep birlikte göreceğiz. Maçın en güzel tarafı henüz 15 yaşındaki Deniz Eren’in ilk 11’de başlamasıydı. Umarım fut bolumuz uzun yıllar Türk sporuna katkı verecek bir “sporcu” kazanır.

Sporcu demişken... Henüz ilk dakikada bariz faul yapıp sonrasında hiçbir şey yapmamış gibi hakeme itiraz eden İrfan Can gibi, ya da bir çok maçta gördüğümüz temas dahi olmadan kurşun yemiş gibi kendini yere atan oyuncular, umarım Eren gibi pırıl pırıl gençleri daha fazla zehirlemez.

Fenerbahçe güçlü kadrosu ile ilk yarı rakibine üstünlük sağlayarak golü buldu. Ancak, oynadığı futbolla beklentilerin uzağında kaldı. Henüz ilk maç. Salı günü kendileri için hayati önem taşıyan bir Avrupa maçı oynayacaklar. Tüm bunların yanında yeni teknik adamın felsefesini takıma oturtması için de ciddi bir zamana ihtiyaç olduğunu unutmamız lazım.

Konusunda dünya devi olan Mourinho özellikle ilk yarıda kenardan Türk hakemlerine mesaj vermeye çalıştı. Bakalım bu mesaj yerini mi bulacak, geri mi tepecek hep birlikte göreceğiz!

İkinci yarıda oynanan futbol tam anlamıyla herkesi uyuttu. Umarım bu futbol her iki takım için de ilk ve son olur ve taraftarlarına bir an önce güzel futbol izletirler.

İlk yarıda Oosterwolde’nin rakibin ayak bileğine kırmızı kartlık basmasını herkes gördü, VAR’ı yoğu 6 hakem göremedi! Umarım Hacıosmanoğlu da görmemiştir.