Sahne 1)

Yıl, 1988.

26 yaşındaki Filistinli Yahya, iki İsrailli askeri kaçırmayı planlarken ihbar edildi. Şüphelendiği dört Filistinliden birini çıplak elle, diğerini kefiye ile boğdu. Üçüncüsünü istemeden ve dördüncüsünü kaçarken yanlışlıkla vurdu...

Tutuklandı, eylemi itiraf etti, dört cesedin gömüldüğü meyve bahçesini gösterdi. Dört kez müebbet hapse mahkum oldu...

Sahne 2)

Yıl, 1948.

14 Mayıs’ta Tel Aviv’de toplanan Yahudi Milli Konseyi, “İsrail” devletinin kurulduğunu dünyaya duyurdu. Birkaç saat sonra Arap Birliği (Mısır, Ürdün, Suriye, Irak), İsrail’e savaş ilan etti. 

Savaşı İsrail kazandı, topraklarını hayli büyüttü. 700 bin Filistinli evinden oldu. Kurulan kamplardan biri de Gazze’deki Han Yunus Mülteci Kampı idi. 

Buraya da İsrail operasyonları hiç bitmedi; başta 1956’daki katliamı olmak üzere yüzlerce Filistinli can verdi...

Sahne 3)

Yıl, 1962.

Filistinli Yahya, 7 Ekim tarihinde Han Yunus Mülteci Kampı’nda doğdu. İlköğrenimi bu kampta gördü. Gazze Üniversitesi’nde Arap dili üzerine lisans derecesi aldı. Üniversitede siyasal İslamcı çevrelere girdi. 1982’de tutuklandı. Cezaevinde ileride Hamas’ın etkili isimlerinden olacak (El Kassam Tugayları lideri) Salah Shehade ile tanıştı. Radikalleşti. 1985’te yeniden tutuklandı.  Serbest bırakıldıktan sonra Filistinliler arasındaki İsrail  işbirlikçilerini tespit etmeye çalışan Munazzamat al Cihad w’al-Dawa’yı/ Majd kurdu.

Girişte anlattığım eylemi sebebiyle Batı’da “Han Yunus Kasabı” bilinmeye başlandı...

★★★

Sahne 4)

Yıl, 2004.

14 yıldır hapiste olan Filistinli Yahya, namaza durduğu sırada düşüp bayıldı. Bu, birkaç kez tekrarlandı. Boyun ağrısından şikayetçiydi.

İsrail’in Nafcha Hapishanesi’nin diş hekimi Dr. Yuval Bitton, teşhisini “beyin apsesi” koydu. Filistinli Yahya’yı Soroka Tıp Merkezi’ndeki cerrahlar hemen ameliyata aldı, beyin tümörü çıkarıldı.

Filistinli Yahya, hayatını kurtaran İsrailli Dr. Bitton’a ne kadar borçlu olduğunu söyledi. Aralarında sohbetler başladı. Filistinli Yahya, doktora Hamas ideolojisini anlatarak iki devletli çözümün imkansız olduğunu tekrarladı hep...

Sahne 5)

Yıl, 2011

Cezaevindeki en eski mahkum olan Filistinli Yahya, esir değişimiyle serbest kaldı. Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden biri oldu; savunma bakanlığına benzer göreve getirildi...

★★★

Sahne 6)

Yıl, 2012. 

14 Kasım günü İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik “Bulut Sütunu” adı verilen operasyon yaptı. Bir haftada 80 roket fırlattı. 174 Filistinli hayatını kaybetti.

Savaş sırasında Filistinli Yahya, -Arap dünyasının İsrail zalimliğine seyirci kalması üzerine- Tahran’a giderek İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü General Kasım Süleymani ile görüşerek, İran’ın  -Hizbullah gibi- Hamas ile askeri iş birliğinin artırılmasını istedi. (Hamas, CIA-MOSSAD işbirliği ile Kasım Süleymani öldürüldüğünde onu “Kudüs Şehidi” ilan etti.) 

Sahne 7)

Yıl, 2023.

Hamas’ın “Aksa Tufanı” adını verdiği  7 Ekim’deki İsrail’e saldırısının “beyni” Filistinli Yahya idi. 

Saldırıda ölen bin iki yüz kişiden biri de, diş hekimi Dr. Yuval Bitton’un -kızkardeşinin oğlu- yeğeni idi...

Sahne 8)

Yıl, 2024.

31 Temmuz’da İsmail Haniye’nin CIA-MOSSAD iş birliği ile Tahran’da öldürülmesi ardından Filistinli Yahya, yani; Yahya İbrahim Hassan Sinwar oybirliğiyle Hamas Siyasi Büro Başkanı seçildi.

Sahne 9, 10, 11, 12, 13,14... sürüp gidecek bu kan kaybı! 

Bu yazıdan ne sonuç çıkarırsanız çıkarın, düşüncemi

Aliya İzzetbegoviç’in sözü özetlemekte:

-Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir!