Çoktandır öyle gülmemiştim...
Çıktı televizyona...
O an anladım güleceğimi...
Çünkü çok gülünecek bir şey söyleyeceği belli...
*
Bekledim...
Dedi, diyecek...
Derken “Siyasi ahlakım gereği” der demez.......
*
Hükümet kurulsun diye “Siyasi ahlakı gereği” herkesle görüşecekmiş Cumhurbaşkanı...
*
Siyasi ahlak?...
Bir defa oturup konuşacak ahlaka uygun yer bulamıyorsunuz birader...
Ülkenin en temiz olması gereken siyasi mekanı “Kaçak” çünkü...
Cumhurbaşkanı kimi çağırsa, namuslu ilkeli insanlar “Oraya gelmem” diyor...
*
Hadi dışarıda oturup konuşacak buluşma yeri buldun...
Bu sefer tarafsızlığı üzerine içtiği “Namus şeref yeminini” ayaklar altına almış cumhurbaşkanı karşında...
Yüzüne bakacaksın...
Ben olsam yine gülerim....
*
Pekiii...
Normalde koalisyon görüşmelerinde şunların ne işi var:
- Bilal...
- Kutu...
- Reza...
- Elbise torbasındaki dolarlar...
- Yüce divan...
- Dört bakan...
- Torba yasalarla aklananlar...
- Kara para dosyaları...
- Örtülü ödenek...
- Kaynağı belirsiz zenginlikler...
*
Hangi siyasi ahlak?..
*
Aslında şu an Türkiye’nin başına gelen; ahlakın siyasetin önünü tıkamasıdır...
Koalisyon kuracaksın, ama normal insanlarla ortak asgari ahlaki değerlerin uymuyor...
Nereye elini atsan kir...
Nereye yönelsen pas...
*
Bir de “Siyasi ahlakım gereği” deyince tabii...
Gül gül gülmekten...