Hatırlarsanız ekonomi adına onlarca paket, yüzlerce eylem planı yapılmış fakat yürürlüğe konmamıştı. Şimdi ne bahane kaldı ne sebep... Buyurun işte ortam hazır... Güçlü bir iktidar da var. Seçimler bitti, sorunlar duruyor. Teoriler pratiğe hızla geçmeli.
GÖSTERİ ZAMANI
Balayı günleri geçtikten sonra AKP hükümeti ekonomiyle en ciddi sınavını verecek. Dünyada durum değişmek üzere ve Türkiye ekonomisi su alıyor. Sonuçta durumu bu hale getiren de 13 yıllık AKP... Bakalım bu sefer doğru hamleleri yapabilecekler mi?
Tabii seçim öncesi verilmiş sözler de var. Emeklilere ikramiye, maaş artışı, asgari ücretliye zam, öğrencilere burslar ve aylık ödemeler, çiftçiye vergi
indirimleri...
Peki, hamleleri kim yapacak? Büyük zaferin sahibi Davutoğlu mu kadroyu kuracak yoksa Saray bu işe el mi atacak?
DAVUTOĞLU-SARAY ÇEKİŞMESİ OLUR MU?
İki ayrı güç odağı olunca isimden bol bir şey çıkmıyor ortaya... Mehmet Şimşek ve Babacan’ı piyasalar istiyor. Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak ile diğer danışmanları Yiğit Bulut ve Cemil Ertem de var.
Onlarla beraber yine Erdoğan’a yakın Bülent Gedikli, Nurettin Canikli ve Naci Ağbal söz konusu. Cevdet Yılmaz ve Numan Kurtulmuş görev bekler. Nihat Zeybekci halihazırda görevde...
Bu saatten sonra Merkez Bankası ve Başkanı Erdem Başçı da özerk falan olamaz. Emir kulu olur. Olsun! Zaten bugüne kadar bağımsız oldukları, iyi yönettikleri de söylenemez.
EKONOMİDEN ÖNEMLİSİ VAR!
İş burada biraz kızışabilir. Nitekim seçim öncesi Saray’ın ekonomi danışmanlarından Yiğit Bulut’un köşesinde “Neo-liberal teslimiyetçi süreç kesin olarak bitiyor” demesi durumu karmaşık hale getiriyor. Teslimiyetçiler kim? Yeni hükümette yer alması beklenen Babacan ve Şimşek mi? Kurum olarak da Merkez Bankası mı? Göreceğiz...
Benim asıl merakım; Davutoğlu’nun Şanlıurfa’da yaptığı mitingde gençlere seslenerek, “Aileniz hayırlı bir eş bulamazsa bize başvurun” sözünü nasıl tutacağı! O işe kim bakacak? Devletin bulduğu eş hayırsız çıkarsa sorumlusu kim olacak? İktidar bu işi bir an önce açığa kavuşturmalı.