Yaklaşık 30 gün önce Sabiha Gökçen Havaalanı üstünde inişe hazırlanan uçakta pilot yolculara şu anonsu yaptı: “Sayın yolcularımız,  İstanbul’a rötarsız geldik ancak 10-15 dakika gecikmeyle ineceğiz. Gecikmemizin nedeni VIP uçak inişlere öncelik verilmesidir.”
VIP uçakta kim vardı?
Cumhurbaşkanı.
Demokraside iyi kötü yol katetmiş bizim gibi bir İslam ülkesinde bile “VIP öncelik imtiyazı” karada, havada, denizde ağırlığını korurken Suudi Arabistan gibi krallıktan henüz vazgeçememiş olduğu için çok yüksek demokrasi açığı olan diğer İslam ülkesine fazlaca şaşırmıyorum.
İşte 753  hacı öldü.
Nedeni VIP’çilik (!) yani “çok önemli kişilere tanınan geçiş ayrıcalığı” çıktı.
Birinci kaynaktan haber alıp yazan bir Lübnan gazetesine göre; “Mekke’de şeytan taşlarken çıkan izdihamın nedeni Suudi Kralı’nın oğlu prense 200 asker, 150 polis eşlik ettiği için hacıların hareket planı değiştirildi” ve VIP araçların önce geçebilmesi için çıkış yolları ve kapıları hacılara kapatıldı.
***
Ne hikmetse!
Müslüman ülkelerde “VIP’çi imtiyazlar” taşlaşmış, betonlaşmış, tunçlaşmış bir ağırlıkta değişmeden devam ederken “din alanından sorgulama alanına (yani yüksek akıl, yüksek mantık, yüksek bilgi, yüksek teknoloji, yüksek ahlak, yüksek hukuk, yüksek organizasyona) geçiş de” bir o kadar taşlaşmış, betonlaşmış, tunçlaşmış olarak sürüyor.
Örnek:
Suudiler mezarı put sayıyor.
IŞİD Kabe’yi put sayıyor.
IŞİD, ele geçirdiği bölgelerde evliya, ermiş türbeleri ile camileri topa tutup yerle bir ederken “Mekke’deki Kabe’nin de putperestliğin devamı olduğunu” savunuyor.
Hangisi has Müslüman?
IŞİD mi?
Suudi mi?
Bizim VIP’çiler mi?
***
Bizim VIP’çiler, Soma’da kömür
çıkarma organizasyonunu eksiksiz yapamadıkları için 301 maden işçisini öldürüp, sağ kalanları da tekmeleyip tokatlarken “Kabe’deki Hac organizasyonunu biz yapalım, bir hacımızın bile burnu kanamaz...”
diye atıp savuruyorlar.
Hacılar niçin ölüyor?
İzdiham çıktığı için.
İzdiham niye çıkıyor?
Mekke dar geldiği için.
Kaçakları da sayarsak her yıl Mekke’ye hac için gelenlerin sayısı 2.5 milyonu buldu. Dünya’da 1 milyar 200 milyon Müslüman var. Uzmanlar hesap yapıyorlar. Çok yakın gelecekte her yıl dini inancını yerine getirmek için Mekke’ye şeytan taşlamaya geleceklerin sayısı 30 milyona çıkacak.
HHH
Mekke, Kabe, Tavaf yeri, Hacerü’l-Esved’in önündeki selam verme sahası, Kabe’nin taşlarına el ve yüz sürmek için ayakta durulacak alanlar, Makam-ı İbrahim’de namaz kılmak isteyenlerin sayısının her yıl artması,  Mina’da gecelemek sünnetini yerine getirmek  için kalan hacılara yetecek kadar yerin genişletilmesi, Cemarat’ta şeytan (lar) taşlanırken bütün hacılara eşit taş atma mekanı yaratmak için yapılan köprüler, üç katlı yollar  yetersiz kalıyor.
Hacı çok.
Kabe tek.
Mekan dar.
Mekke, mekan darlığını gidermek için yapılan yoğun inşaatlar ve VIP’çi hacılar yüzünden ruhani olmaktan çıktı, çıkıyor.
Müslüman ülkelerinin halkı ve yönetenleri, “din alanından sorgulama alanına geçemediği” için izdihamlarda hacıların kitlesel ölümlerine çare bulamıyor.
Hangisi has Müslüman!
Çare düşünen mi?
Kader, fıtrat diyen mi?

Kabe’den 2 haber!

Kralın kontrolündeki Suudi televizyonu spikeri, 753 hacının ölüm haberini verdikten sonra programı; “Hac görevi sırasında ölmek fazilettir” diyerek kapattı. ABD’de yaşayan Suudi Arabistanlı antropolog Dr. Al Raşid, “Sözüm ona hacılara yer açmak için Mekke’de yapılan bütün inşaatları prenslere ait şirketler alıyor, Mekke’nin genişlemesinden kral ailesi kazançlı çıkıyor“ dedi.