MİT bir yandan tarafsız kalacak. Milli olacak. Bir yandan da Saray’daki Adam’ın ağzına bakacak. MİT başkanı kendini “ağza bakan durumuna” düşürdü.
Şüphe doğdu.
Güven sarsıldı.
MİT’in parasını biz (halktan toplanan vergiler) ödüyoruz. Her yıl bütçe şekillenirken MİT’in payı, diğer kurumlara göre, cömert tutulur. 2015 Bütçesi’nde MİT’e harcasın diye 1 milyar 108 milyon TL pay verildi. Bu miktar para Enerji Bakanlığı’na, Avrupa Birliği Bakanlığı’na, Şehircilik Bakanlığı’na, Ekonomi Bakanlığı’na ve Gümrük Bakanlığı’na ayrılan paylarla yarışıyor. Bazı bakanlıklara ve birçok devlet üniversitesine ayrılan bütçeleri kat kat geçiyor. Ayrıca “MİT’in başkanlığına Hakan Fidan’ı ben getirdim, milletvekili olmasına izin vermem” diyen ve dediğini yaptıran Tayyip Erdoğan’ın 2003’den başlayıp 2014’e (cumhurbaşkanı seçilinceye kadar) Başbakanlık Örtülü Ödeneğinden 12 yılda harcadığı 7 milyar TL’nin ne kadarını MİT üzerinden yaptı? Bunu da merak etmek gerekiyor.
Hepsini topla.
Bol kepçe.
Çok para.

* * *

MİT’ de 8 bin kişi çalışıyor.
Benim gibi sıradan vatandaşların gözünde MİT deyince; gizli kapaklı görevlerin döndüğü; darbe ortamı yaratma (rahmetli Mahir Kaynak örneği), savaş çıkarma (4 adam yollar 3-5 bomba sallarız örneği) ve kışkırtma yapma (kanlı pazar örneği) ve gizli silahlandırma (silah dolu TIR’lar örneği) ve yanlış istihbarat verme (Uludere’de F-16 bombalamasıyla 34 kişinin ölmesi örneği) ve yetersiz istihbarat sunma (Suriye’de Türk savaş uçağının düşmesi örneği) vatandaşın mahrem bilgilerine ulaşma (gizli telefon dinlemeleri örneği) ve devlete sızan yolsuzluk, rüşvet, hırsızlıkları fişleme (Rıza Sarraf’ın bakan oğullarıyla kurduğu ilişkiyi önceden bilme ve bildirme örneği)  türünden olaylar canlanıyor.
Vatan için.
Millet için.
Devlet için.
İnsanımızın mutluluğu için. MİT bunlar için var sayılıyordu.

* * *

Önceki günden itibaren çok yoğun kapkara şüphe bulutu ortalığı kapladı.  En azından vatandaşların yüzde 50’sinde “MİT, Tayyip Erdoğan ne isterse onu yapar peşin yargısı” doğdu.
400 milletvekili istiyor.
MİT bunun için çalışacak.
Saray’ın istediği 400 milletvekili çıksın diye kışkırtma, korkutma, huzuru bozma, algı yaratma,  kasetle şantaj yapma, muhalefet partilerini karalayacak olaylar üretme, iktidar partisini cilalayıp parlatacak kurgular peydahlatma, yalan bilgi yayma, doğru bilgiyi saklama ve akla gelebilecek bu tür gizli kapaklı işlerden ne istenirse onu yapma.

* * *

Seçim ortamındayız.
İktidar partisi; biri Başbakanlık, bakanlık, devlet kaynakları, diğeri Cumhurbaşkanlığı Saray kaynakları olmak üzere 2 koldan seçim propagandası yürütüyordu.
Üçüncü kaynak MİT oldu.
Bunun adı:
Özgür seçim!
Sağlam irade!
Demokrasi!
Kimse yemez bu rezaleti!

Başbakan kızına kürsü!

Türkiye Okul Sporları Federasyonu, gençleri spora özendirmeye faydalı olsun diye “liseliler için yön bulma (oryantiring) yarışması” düzenlemiş. Başbakan Davutoğlu’nun küçük kızı Hacer Büke Davutoğlu’da yarışmada dördüncü olmuş. Bravo ona. Ancak kural olarak yarışmada başarılı ilk üç liseli kürsüye çıkarılıp madalyaları verilirken kazanan dördüncü Başbakan kızı olunca, üç kürsünün yanına dördüncüsü eklenmiş. Okurum İsmail Hakkı Kubilay, şu sorulara cevap arıyor: 1- Yarışmada ilk üçe girenler kürsüye çıkıyor ve tören yarışmanın hemen ardından gerçekleşiyor ise dördüncülük kürsüsü bu kadar çabuk nereden bulundu? 2-Bu planlanmış bir dördüncülük müdür? 3- Dördüncü gelen hanım kızımız yurtdışındaki yarışmaya da Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen gönderilecek midir?