Ne zaman, nerede, nasıl pusuya düşürülüp şehit edileceğini bilmiyordu ama öleceğine emindi sanki!
Karşılarında sinsilik ve kalleşlik vardı.
Tehlikenin nereden geleceği belli değildi.
Oturup vasiyetini yazdı ve cebine koydu.
Korkmadı, kaçmadı. Görevine devam ederken Mardin’de PKK’nın yola döşediği bombalı tuzağın patlatılması sonucu hayatını kaybetti.
Şehit polis Mehmet Akif Hatunoğlu’ndan söz ediyorum.
Cebinden çıkan vasiyeti, güvenlik güçlerinin psikolojik durumunu anlatması bakımından çok önemlidir. Uzun vasiyetnameden sadece birkaç cümle bile bunu net olarak ifade ediyor:
“Hiçbir iktidar temsilcisi gelmesin cenazeme... Allah’tan dileğim, aileme, ülkeme yaşattıkları acının binlerce mislini yaşasınlar!
Kızımı hiçbir suretle devlete emanet etmiyorum!
Devlet, ite köpeğe göz yumup bizlerin elini kolunu bağladıysa, silah arkadaşlarım, yoldaşlarım, kardeşlerim, hepiniz Allah’a emanetsiniz! Devlet uyuduğu için biz öldük!”
Şehit polisin vasiyeti, içinde bulunduğumuz gaflet dönemini anlatan önemli bir
belgedir.