Top­lum­sal bu­na­lım gö­rün­tü­sü ve­ren, iz­le­ni­mi uyan­dı­ran du­rum­lar bir­bi­ri­ne ek­le­ni­yor. Cum­hu­ri­ye­tin ku­rul­ma­sıy­la ger­çek­leş­me­si­ne ça­lı­şı­lan, bu yön­de Mus­ta­fa Ke­mal ATA­TÜRK ve İs­met İNÖ­NÜ ta­ra­fın­dan eş­siz ve ör­nek adım­lar atı­lan hu­kuk dev­le­ti, adı­na ve ni­te­li­ği­ne ay­kı­rı tu­tum ve dav­ra­nış­lar­la de­ğer ve say­gın­lık yi­ti­mi­ne uğ­ra­mak­ta­dır. Ül­ke­nin tüm­lü­ğü, ulu­sun bir­li­ği, dev­le­tin tek­li­ği çar­pı­cı ve sar­sı­cı dar­be­ler­le kar­şı kar­şı­ya­dır. Yurt­taş­lar ola­rak hiç­bir ay­rım ol­ma­dı­ğı, her alan­da ve her ko­nu­da tam bir eşit­lik için­de bu­lun­ma­mı­za kar­şın Kürt ırk­çı­la­rı “...eşit hak­lı va­tan­daş­lı­k” is­te­miy­le te­rör ge­rek­çe­le­ri­ni açık­la­mak­ta­dır. “De­mok­ra­tik adım­la­r” sa­vıy­la da Bü­yük Kür­dis­tan olu­şu­mu­nun alt­ya­pı­sı­nı gün­de­me ge­tir­mek­te­dir­ler. Bir ke­sim için de­mok­ra­si, de­mok­rat­lık ol­maz. He­pi­miz için olur. Onu da ay­rın­tı­la­rıy­la açık­la­ma­la­rı ge­re­kir­ken te­rör da­yat­ma­la­rıy­la so­nuç al­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar.
Gü­nü­müz ik­ti­da­rı­nın şim­di “Pa­ra­le­l” di­ye suç­la­dı­ğı, ön­ce “Ne is­te­di­ler de ver­me­dik?” de­di­ği es­ki or­ta­ğı Fet­hul­lah­çı­lar­la bir­lik­te­li­ği­nin, te­rör ör­gü­tüy­le çe­şit­li ko­nuş­ma ve gö­rüş­me­ler­le sür­dü­rü­len hoş­gö­rü­nün so­nu­cu olan acı­la­rı ulu­su­muz ya­şa­mak­ta­dır. Ne­den ol­duk­la­rı te­rö­rü ka­ra­la­yıp lâ­net­le­ye­rek ge­rek­siz ye­ni se­çim­ler­de oy is­te­me us­ta­lık­la­rı­na şim­di­den baş­la­mış­lar­dır. Hem de Ana­ya­sa­’nın 101/4 mad­de­sin­de cum­hur­baş­ka­nı için “...var­sa par­ti­siy­le ili­şi­ği ke­si­li­r” açık­lı­ğı­na kar­şın es­ki par­ti­siy­le sür­dür­dü­ğü se­çim ça­lış­ma­la­rıy­la.
Bağ­lı ve say­gı­lı ol­mak zo­run­lu­lu­ğuy­la her­ke­sin ör­nek ala­ca­ğı cum­hur­baş­ka­nı­nın bu tu­tu­mu hu­kuk ta­nı­maz­lı­ğı­nın, Ana­ya­sa ay­kı­rı­lı­ğı­nın ve uyum­suz­lu­ğu­nun be­lir­gin ör­ne­ği­dir.

KAR­GA­ŞA-KAR­MA­ŞA

Ül­ke, bir ki­şi­nin bir­kaç ki­şi­nin ina­dı ve hır­sıy­la yan­gın ye­ri­ne dön­dü. Baş­kan­lık sis­te­mi rek­lâm­cı­sı gi­bi ko­nu­şan AK­P’­li Bur­han KU­ZU, son gün­le­ri “... bu re­zil or­ta­m” di­ye ni­te­le­di. Kav­ga­lar, ya­ra­la­ma­lar, öl­dür­me­ler, tür­lü suç­lar, gi­de­rek bo­zu­lan hem­şe­ri­lik, kom­şu­luk, ar­ka­daş­lık, hat­tâ kar­deş­lik iliş­ki­le­ri. Par­ti yö­ne­ti­ci­le­ri­nin söy­lem­le­ri­ne bak­mak ye­ter. Top­lum­sal bo­zul­ma­nın, çü­rü­me sa­yı­la­cak du­rum­la­rın on­la­rın dil­le­rin­de iz­le­nen yan­sı­ma­la­rı or­ta­da. Eleş­ti­ri ve uy­gar tar­tış­ma ye­ri­ne ağır suç­la­ma­lar, sal­dı­rı­lar, çir­kin de­di­ko­du­lar. Ada­le­te bağ­lı­lık, hu­ku­ka say­gı yok, ter­bi­ye öze­ni hiç yok.
Yı­ğın­lar top­lum­sal so­run­la­rın çö­zü­mü­nü, si­ya­sal ka­ran­lı­ğın gi­de­ril­me­si­ni, eko­no­mik güç­lük­le­rin dü­zel­me­si­ni ön­ce­li­ye­cek yer­de renk­li et­kin­lik ve eğ­len­ce­ler­de can­lı­lık gös­te­ri­yor. Eği­tim ve bil­gi ye­ri­ne yi­yip iç­me, ge­zip toz­ma, ça­lıp oy­na­ma yeğ­le­ni­yor. Bu gi­diş­le gü­neş bu­lut­lar­dan kur­tu­la­maz.
Şa­ta­fat, uy­gar­lık de­ğil, il­kel­lik be­lir­ti­si­dir.

DU­YAR­LIK

Ken­din­den baş­ka­sı­nı dü­şün­me­yen in­san in­san de­ğil­dir. Ulu­sal, top­lum­sal ko­nu­lar­da ve so­run­lar­da du­yar­lı ol­ma­dık­ça ya­şa­mın an­la­mı, in­san­lı­ğın de­ğe­ri kal­maz. Te­rör sal­dı­rı­la­rı sü­rer­ken ağız da­la­şıy­la se­çim­le­re so­yun­mak, ço­ğun­lu­ğu sağ­la­yıp ken­di ege­men­li­ği­ni kur­mak için her ay­kı­rı­lı­ğa ka­pı aç­mak, sağ­lı­ğa uza­nan ki­mi kö­tü­lük­le­re araç ol­mak hiç­bir çağ­daş­lık­la bağ­daş­maz. Amaç, ken­di hu­kuk­suz­luk­la­rı­nın ve kö­tü­lük­le­ri­nin he­sa­bı­nı ver­mek­ten kur­tul­mak de­ğil, ulu­sa, ül­ke­ye hiz­met, dev­let­te ba­şa­rı ol­ma­lı­dır. İk­ti­dar, te­rör ko­nu­sun­da da ba­şa­rı­sız­dır.
7 Ha­zi­ran se­çim­le­rin­den son­ra iyi olan ne ki Mec­li­s’­i ça­lış­tır­ma­yan, se­çim hü­kû­me­ti­ni yan­lı­lık­la oluş­tu­ran, te­rö­rün az­ma­sı­na ne­den olup onu se­çim ser­ma­ye­si ola­rak kul­lan­ma­ya kal­kı­şan ik­ti­dar tek ba­şı­na ço­ğun­lu­ğu ala­cak ol­sun? Seç­men­ler iyi dü­şün­me­li, ya­şam­sal de­ğer­ler­den, ulu­sal il­ke­ler­den ödün­ler ve­ril­me­si­ne ne­den ol­ma­ma­lı, özel­lik­le, son­ra piş­man­lık duy­ma­ma­lı­dır. İl­kel­lik, dü­şün­ce­nin ye­ri­ne duy­gu­nun ko­nul­ma­sı­dır. İl­kel­lik, ge­re­ken ye­ri­ne ge­rek­si­zi yeğ­le­mek­tir. İl­kel­lik, ko­şul­lan­mak, ön­yar­gı­lı ol­mak­tır. So­nu ba­ğım­lı­lık ve tut­sak­lık­tır. Yı­kım­dır. Se­çim, seç­men­ler için ye­ni bir sı­nav­dır. Oyun­la­ra, hu­kuk­suz­luk­la­ra, kam­pan­ya­la­ra, da­yat­ma­la­ra, sö­mü­rü­le­re kar­şı du­ruş ba­ka­lım na­sıl ola­cak, ne so­nuç ve­re­cek? Ye­ni bir se­çi­me da­ha gi­di­le­cek mi? “Dur­ma­ya­cak, sus­ma­ya­ca­k” Bay RTE ne­ler ya­pa­cak ve yap­tı­ra­cak?

KI­NA­MA

Si­ze sal­dı­ran­la­rı ve sal­dır­tan­la­rı nef­ret­le kı­nı­yor, geç­miş ol­sun di­ye­rek iyi di­lek­le­ri­mi su­nu­yo­rum. Say­gı ile...