Ankara’da hayatını kaybeden insanlarımız için milli maç öncesinde saygı duruşu yapıldı, tribünler yuhaladı, ıslıkladı. Golümüzü atan futbolcumuzun mezhebi tartışıldı.

*

Üzerinde “barış” yazılı pankartlar, sedye oldu, kefen oldu. Sosyal medya hesabında canlı bombaya fatiha okuyanlar oldu. Ulusal yas ilan edildi, adalet bakanı sırıttı, tarım bakanı şarkıcının düğününe gitti, bir başka düğünü “yasımız var ulan” diyerek bastılar, piyanist şantörü öldürdüler. TRT’de “ölenlerin hepsini aynı kefeye koymayın, oradan geçen masum insanlar da vardı, kurunun yanında yaş da yanmasın” mesajı okundu, spiker “aynen katılıyorum” dedi.

*

Şehidin cenazesi, üstüne benzin dökülerek yakıldı. Kadın teröristin cenazesi çırılçıplak sokağa atıldı, erkek teröristin cenazesi polis aracının arkasına bağlanarak, sokak sokak sürüklendi.

*

Türkiye’nin gururu Profesör Aziz Sancar, Nobel ödülü kazandı, Türk mü, Kürt mü, Arap mı... Orası merak edildi.

*

Yandaş Yeni Şafak gazetesinin yazarı, Zeki Alasya’nın arkasından “rahmet okumam, cenazesi camiden kaldırılmamalı” diye yazdı. AKP’nin akil adamı (!) tarafından yönetilen şeriatçı Akit gazetesi, Levent Kırca’nın arkasından “alkolik tiyatrocu öldü” diye yazdı.

*

Cennet vatan...
Cinnet vatana döndü.

*

Ve, bu toplumu yöneten kişi... Polis tarafından öldürülen 14 yaşındaki çocuğumuz hakkında “ölmüştür geçmiştir” diyorsa, annesini yuhalatıyorsa, bilahare, Mavi Marmara’da hayatını kaybeden vatandaşımızın evine taziyeye gidip, bizzat Kuran-ı Kerim okuyorsa... 10 Kasım’da Anıtkabir’de olmak varken, Brunei Sultanı’na gitmeyi tercih ediyorsa... Görevi başında şehit edilen Danıştay hakiminin cenaze törenine gitmeyip, padişah Abdülhamid’in 93 yaşında yatağında vefat eden torununun cenazesine koşuyor, tabutunu omuzluyorsa... Profesör Türkan Saylan’ın cenazesine çiçek bile göndermeyip, tarikat cenazesinde en önde saf tutuyorsa... Madımak’ta insanlığı diri diri yakanları zamanaşımıyla affettiklerinde, “milletimiz için hayırlı olsun, yıllar yılı içerde yatanlar vardı” diyorsa... “Reyhanlı’da 53 sünni vatandaşımız şehit edildi” diyorsa... “Afedersin Rum dediler, çok daha çirkin şey, afedersin Ermeni diyenler oldu” diyorsa... “Biliyorsunuz Alevi’dir” diyorsa... “Kendisi Zaza’dır” diyorsa... “Bunlar Şia’dan beter” diyorsa... Bu toplumun sevinçte-kederde biraraya gelememesi anormal midir?

*

Bu toplumu yöneten kişi... “Saygı duruşunda sap gibi durmaya gerek yok” diyorsa, saygı duruşunun ıslıklanması, yuhalanması tuhaf mıdır?

*

Saygı duruşu filan yapılamaz artık bu topraklarda... Yapılsa yapılsa anca “kaygı duruşu” yapılabilir.