Ramazan geldi. Gazetelerde, televizyon ve radyo kanallarında ramazan sohbetlerinden geçilmiyor. Ben de bunları bazen okuyor veya dinliyorum. Bu yazı ve sohbetler iki kümeden oluşuyor. Birinci kümedeki yazılarda (dindarlar bunları seviyor) “şekil ve usul” anlatılıyor.
Burada anlatılanlar “Günah işleyebilirsin. Ama takke giyer, başını bağlar, ibadet edersen yine de cennete gidersin” şeklinde özetlenebilir. Diğer kümede de İslam’ın ibadetten ibaret olmadığı, özünde insanın toplum içindeki davranışlarını düzenlemeyi amaçladığı anlatılıyor. İslam “güzel ahlâk” dinidir deniyor. Güzel ahlak nedir sorusuna da Peygamberimizin yaşam tarzıdır cevabı veriliyor. Peki, Müslümanlar, ne kadar ahlaklı?

DÜNYA AHLAKLILIK ENDEKSİ


“Dünya Ahlaklılık Endeksi” diye bir şey yok. Buna karşılık Türkiye’de de faaliyet gösteren Transparency International (Uluslararası Saydamlık) adlı bir kurumun yayınladığı “Yolsuzluk Algılanması Endeksi” diye bir sıralama var. Yolsuzluk ile ahlaksızlık tam olarak eş anlamlı değil.
Daha doğrusu, yolsuzluk ahlaksızlığın sadece bir türüdür. Yolsuzluk yapan herkes kesin ahlaksızdır. Ama eline fırsat geçmediği için hayatında hiç yolsuzluk yapmamış bir kişi de ahlaksız olabilir. Yayınlanan son listede Türkiye, Avrupa’nın en yüksek yolsuzluk algılamasına sahip ülkesi olarak yer alıyor.

AHLAK NEDİR?


Eğer ahlakın evrensel bir tanımı yoksa her toplum kendini ahlaklı sanabilir. Öyleyse önce bir tanım gerek.
“Ahlak, toplum tarafından geliştirilen ve bireylerden uyması istenen; amacı, bireyin kendi nefis ve çıkarlarını kollarken, diğer bireylerin ve toplumun çıkarlarına halel getirmesini engellemek olan kurallar manzumesidir.”

RÜTBE-İ AHLAKIN AYNASI NEDİR?


Doğada sadece soyut değil, somut olan pek çok şey de doğrudan ölçülemez. Mesela bir toplumun ahlaklılık rütbesi, ancak yarattığı sonuçlar üzerinden ölçülebilir. Ahlakın sonuçları mutlaka bir yerde “ete kemiğe bürünür” ve çıplak gözle görülür. Bunların başında da “imar ve trafik” düzenleri gelir. Bugünden itibaren herkesin fahri “ahlak ölçüm uzmanı” olmasını istiyorum.
İki göreviniz var. Birincisi; gittiğiniz, gezdiğiniz ve gördüğünüz her köy, kasaba, semt, kent ve ülkeyi “trafik” ve “imar” kıstaslarına göre değerleyin. Bu nispeten kolay olan görevinizdir. Zor olan ikincisidir. Önce kendinizin, sonra babanızın, ananızın, kardeş, akraba ve hemşerinizin, sevdiklerinizin ve saydıklarınızın aldığı her kararı ve davranışı yine bu iki kıstasa göre değerleyin ve “0-10” arası bir not verin.
Son söz: Ahlaklı toplum, ahlaklı bireylerden oluşur