Bizim halen ucundan bile dâhil olamadığımız Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması görüşmeleri ABD ve Avrupa Birliği arasında sürerken ilginç gelişmelere sahne oluyor.
Bırakın ortaklığı adamlar cayır cayır savaşıyorlar. İşin açıkçası bu durum işimize gelir. Süreç ne kadar çok uzarsa bizim için o kadar iyi!
ABD ve Avrupa Birliği arasındaki ticari savaş yıllardır taciz atışı şeklinde devam ediyordu. Gittikçe işin boyutu büyüdü, şimdi birbirlerine obüs ile saldırmaya başladılar.

Amerika-Avrupa ticaret meydan savaşı

Son olarak AB Komisyonu’nun, ABD’li Apple’a 14 milyar dolarlık vergi cezası kesmesi yıllardır devam eden çekişmeyi tamamen farklı bir boyuta taşıdı. Dile kolay, sadece bir şirkete 14 milyar dolarlık ceza kesiliyor. Türkiye’de neredeyse 14 milyar dolarlık şirket yok!
ABD boş durur mu? Durmadı… Büyük ülke olmak böyle bir şey… Nitekim ABD Maliye Bakanlığı; “Eğer söz konusu karar geri alınmazsa mevcut duruma uygun bir cevap üzerinde çalışmaya başlarız” açıklamasını yaptı.

Cezalar devasa boyutta

Baktılar bir hafta, on gün Avrupa Birliği’nden ses çıkmadı, ABD de başladı! Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’a taa 2008 yılındaki mortgage kriziyle bağlantılı olarak 14 milyar dolarlık cezayı yapıştırdı.
Tesadüfün bu kadarı mı olur? 14 milyar dolar cezaya karşılık, 14 milyar dolar ceza kesiliyor! Deutsche Bank zaten oldukça zor durumda ve bu ceza onu batırır. Ancak batırılamayacak kadar da büyük! Dolayısıyla ceza Almanya’ya kesilmiş oldu.

Sırada ne var?

Avrupa Birliği belli ki bu ceza ile durmayacak. Zira Apple’ın ardından teknoloji dünyasının önde gelen ABD’li şirketlerinden Facebook, Google ve Amazon’a da milyar dolarlık vergi cezaları kesmeye hazırlanılıyor.
ABD de buna illa cevap verecek. Aman versin. Aksi takdirde Amerika ile Avrupa Birliği arasında Transatlantik Anlaşması ile serbest ticaret yürürlüğe girdiği anda Türkiye’nin dış ticareti çok ciddi bir darbe alacak.

Bu savaş Türkiye’ye yarar

Genel tahminler ihracatımızın yaklaşık 30 milyar dolar gerileyeceği yönünde… Az buz değil, ihracatımızda yaklaşık yüzde 20’lik bir düşüşe denk geliyor ki Türkiye ekonomisi bu durumu kolay kolay kaldıramaz.
Anlaşma yürürlüğe girerse durum öyle bir hal alıyor ki, Türkiye’nin Gümrük Birliği Anlaşması’nı sürdürmesi imkânsız hale geliyor.
Tamam, sürdürülemez ama sürdürmek zorundayız. Yoksa fatura daha da büyür. Eli mahkûm derler ya, bizimkisi o hesap… Şu kavga biraz daha kızışsa da anlaşma tatlı tatlı belirsizliğe doğru yol alsa… Oh ne ala!