Borçlu vatandaşların merakla beklediği, Bazı Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Söz konusu kanunun hep vergi mükellefleri ile ilgili hükümlerine değindik. Bugün ise; neredeyse bütün vatandaşlarımızı ilgilendiren ve yapılandırma kapsamına giren “Belediyelere olan borçlar” konusunu dikkatinize sunmak istiyorum.
Bilindiği üzere vadesi 30 Haziran 2016 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere ait borçlar, 2 ayda bir ödemek suretiyle, 36 aya kadar vadelendirilmektedir.

Belediyeye olan hangi borçlar kapsama giriyor?

Aşağıdaki vergilere bağlı; vergi cezaları, gecikme cezaları ve gecikme zamları da yapılandırma kapsamındadır.
- Emlak vergileri,
- İlan ve reklam vergileri,
- Çevre Temizlik Vergisi,
- 2464 sayılı Kanun gereğince, alınan yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve su tesisleri harcamalarına katılma payından oluşan belediye alacaklarından 30 Haziran 2016 tarihinden önce tahakkuk edenler,
- Belediyelere ödenmemiş olan ücret alacakları (kiralama) ile bunlara fer’i alacaklar,
- Belediyelere su aboneliği nedeni ile olan ve ödenmemiş olan su, atık su ve katı atık ücreti ile bunlara bağlı fer’i borçlar,
- Büyükşehir belediyelerine ödenmemiş bulunan katı atık ücreti ve bunlara fer’i borçlar,
olmak üzere (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil) yapılandırılabilecektir.
- Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine ödenmemiş bulunan su ve atık su borçları için de yapılandırmadan faydalanmak mümkündür.
Belediyelere olan borçların asıllarında bir indirim söz konusu değildir.
Avantaj nerede diye sorduğumuzda yanıt; gecikme zammı ve faizlerinin hesabında normal oranlar değil, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak, Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Ayrıca 2 ayda bir ödenmek şartı ile 18 taksit yani 36 aylık bir periyot kolaylığı getirilmiştir.
Her türlü savurganlığı yapıp, denetlenmeyen belediyelerin, sıkışınca “tüketime vergi konulsun, hükümet bizi kurtarsın” anlayışını terk ederek, alacaklarını ciddi bir şekilde takip etmelerini öneririm. Belediyelerin görevi ağlayıp sızlanmak değil, çözüm üretmektir.