15 Temmuz darbe girişiminden sonra çok ilginç olaylar yaşanıyor. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantılı olduğu gerekçesiyle yaklaşık 34 bin kişi tutuklu... FETÖ üyesi oldukları, örgüt adına hareket ettikleri, kararları örgütten aldıkları talimatlar doğrultusunda yerine getirdikleri iddiasıyla yaklaşık 3 bin 500 hakim ve savcı da tutuklular arasında...
Cezaevi koşulları birçoğunun psikolojisini bozdu. Bazıları tek kurtuluşu “itirafçı” olmakta buldu. İtirafçı hakim ve savcı sayısı 400’ü geçti. Bunu yenileri de izleyecektir ama asıl önemli olan bunların itiraflarında neler söyleyeceğidir.

SAVCISI, HAKİMİ, YARGITAY ÜYESİ TUTUKLU...

Bakıyorsunuz iddianameyi hazırlayan savcı tutuklu, tutuklamaya karar veren hakim tutuklu, mahkeme heyeti tutuklu... Temyiz aşamasında dosyayı inceleyen Yargıtay savcısı tutuklu, dosyayı inceleyen Yargıtay’ın ilgili dairesinin tetkik hakimi, dairenin başkanı, üyeleri tutuklu... Bu durumdaki yargı mensuplarının verdiği kararlara nasıl güveneceksiniz?
Çok gerilere gitmeyelim; Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi yüzlerce sanıklı davaların kumpas olduğu ortaya çıktı. Şemdinli’de 2005 yılında Umut Kitabevi’ni bombaladıkları iddiasıyla 39’ar yıl hapis cezasına çarptırılan, cezaları onanan davanın da kumpas olduğu dönemin Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın itiraflarıyla da ortaya çıktı. Şimdi bu dava yenilenecek.
Balyoz Davası, Yargıtay’da onandıktan yani cezalar kesinleştikten sonra yargılamanın yeniden yapılması öngörülmüş, yapılan yargılama sonucu sanıkların 6’sı dışındakilerin beraatine karar verilmişti. Biz belirli davaları biliyoruz ama örgüt davalarında, büyük ticari davalarda önemli kumpaslar olduğu da iddia ediliyor. Kuşkusuz tutuklu hakim ve savcıların hepsinin suçlu olduğu söylenemez. Bu da adil bir yargılama yapılırsa ortaya çıkacaktır.

TUTUKLANANLARIN KATİPLERİ GÖNDERİLİYOR

CHP Genel Merkezi’nde “mağdur” olduklarını öne sürenlerin başvurduğu “Olağanüstü Hal İzleme Komisyonu” var. Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya, “mağdur” olduklarını öne süren ya da onların yakını en az 10 bin kişiyle yüz yüze görüştü. 50 bine yakın internet, mektupla yapılan başvuru okudu, telefonla konuştu. Şu günlerde en çok ilgisini çeken ise tutuklanan savcı ve hakimlerin katiplerinin ya açığa alınması ya da meslekten çıkarılmaları oluyor.
CHP’nin başvurularından sonuç alıp tahliye olanlar da var. Mağdurlardan “teşekkür” için gelenler de oluyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan, ailesinin CHP’ye başvurduğu “mağdur”lardan iki kadın, tahliye edildikten sonra teşekkür için Yıldırım Kaya’ya geldi. Biri, 4 aylık evliydi. Cezaevine girdiğinde de 3 aylık hamileydi. Anne adayı çocuğunu cezaevinde düşürdüğünü anlatıyordu. Diğeri ise hamileliğinin büyük kısmının cezaevinde geçtiğini gözyaşlarıyla dile getiriyordu. Yıldırım Kaya da dinledikçe onlarla birlikte ağladı. Kuşkusuz çok dramatik olaylar da yaşanıyor. Yargı olaylara karışanlarla, karışmayanların ayrımını yapacaktır. Önemli olan bu sürenin uzun olmaması... Cezaevinde yatmanın ne demek olduğunu ancak yatanlar, onların yakınları bilir.

KANADOĞLU: ADİL YARGILAMA OLMADI

Yasalarda, hangi hallerde yargılamanın yenilenmesi gerektiği belirtilmiş. Verilen kararlara güvenilmiyor. FETÖ’nün talimatıyla insanların mahkum edildiğine ilişkin genel bir görüş olduğunu belirten Yargıtay Onursal Cumhuriyet Savcısı Sabih Kanadoğlu’na, yargılamaların yenilenip yenilenmeyeceğini sordum. İşte duayen hukukçunun söyledikleri:
“Bazı yargı mensupları örgüt talimatlarıyla kararlar verildiğini kabul ederken, bu şekilde verilen kararların adil olduğunu söylemek mümkün değil. İddianameyi hazırlayan savcı, kararı veren hakim, kararı onayan Yargıtay ilgili dairesinin heyeti tutuklu... Şimdi şöyle bir durum var: Eğer halen tutuklu bulunan hakim ve savcıların yargılamaları sonucunda dava mahkumiyetle sonuçlanırsa, yeniden yargılama akla gelir. Şu aşamada ise bunların örgüt talimatıyla karar verdiği bir iddiadır. Belirli şekilde karar veren hakimlerin bunu örgüt talimatıyla hasım olarak kararı verdiklerinin kanıtlanması lazım...
Bazı davalarda adil bir yargılama yapılmadığına ilişkin çok önemli kanıtlar var. Eğer adaletin yerine getirilmesi isteniyorsa kanun çıkarıp yargılamaların yeniden yapılması en doğru yol. Yargılamaların adil yapılmadığına ilişkin kuşku ve emareler var. O nedenle yargılamaların yenilenmesi uygun olur. ‘Hakim ve savcılar hakkındaki soruşturma kovuşturmaya dönsün, sonra bakarız’ derseniz bu davanın ne zaman biteceği de belli olmadığı için birçok kişinin hakkı yenmiş olacak.”
FETÖ bağlantılı davaların, tutuklu yargı mensuplarının kararları, bunların yenilenme istekleri önümüzdeki dönemin en çok tartışılacak konusu olacaktır.