YİĞİT CAN KAYTMAZ/ sozcu.com.tr

ABD'nin sansasyonel başkanı Donald Trump'ın terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG/PYD'ye silah yardımı yapma kararıyla gerilen ABD-Türkiye ilişkileri, bölgede yaşanan bir diğer gerginliği adeta gölgede bıraktı.

Trump'ın hamlesiyle geri planda kalan gelişme ise Türkiye ile İsrail arasında yaşandı. Alçak koltuk ve Mavi Marmara kriziyle kopan ve geçen yıl sonunda karşılıklı büyükelçi atamalarıyla normalleşen ilişkiler, bu hafta yaşanan bir dizi gelişmeyle sarsıntıya uğradı.

Geçen Şubat ayında İsrail Parlamentosu Knesset'ten geçen ezan yasağı iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkiledi. Knesset, 'müezzin yasası' olarak da bilinen ve camilerden okunan ezan sesinin kısılmasını öngören tasarıya onay verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kabinesi tarafından hazırlanan taslağı desteklediğini duyurarak destek çıktı. "Tüm çevrelerden gürültü konusunda şikayet alıyorum" ifadesini kullanan Netanyahu'nun açıklamasına ve tasarıya başta Türkiye olmak üzere birçok ülke tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ezan yasağına sert tepki göstererek, "Bize her fırsatta din ve vicdan özgürlüğünden dem vuranların, bu konuda sessiz kalarak adeta atılan bu adımı onaylaması ise ibretliktir. Kudüs semalarından ezanın susturulmasına inşallah izin vermeyeceğiz" açıklamasını yapmıştı.

İSRAİL'DEN ERDOĞAN'A YANIT


İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Erdoğan'ın açıklamalarına yanıt vererek, "Kudüs'te Yahudi yaşamını yaygınlaştıran bir İsrail olduğuna dair açıklamalar var fakat son 150 yıldan beri Kudüs Yahudi yoğunluğunun olduğu bir kent, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bile bu böyleydi. Kudüs'ün bizim birlikte yan yana olabileceğimiz ve bütün dinleri özgürce yaşayabileceğimiz bir ortam yarattığını rahatlıkla söyleyebiliriz" ifadesini kullandı.

Bu açıklama üzerine İsrail Dışişleri Bakanlığı, Erdoğan'ın ezan yasağını eleştiren sözlerine sert bir açıklamayla yanıt verdi: "Kendi ülkesinde insan haklarını sistematik olarak ihlal edenler, bölgenin tek gerçek demokrasisine ahlak dersi vermemeli. Böylesi bir konunun gündeme gelmesi dahi utanç verici."

Yaşananların ardından üzerine Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Kemal Ökem'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri nedeniyle dışişlerine çağrıldığı iddia edilse de bu gelişme her iki ülke tarafından da yalanlandı. Başbakan Binali Yıldırım da İsrail'in ezan yasağı tasarısına ilişkin, "İsrail meclisinin bu taslağı, bu düşünceyi ilerletmeyeceğini bekliyor, telkinlerimizi sürdürüyoruz" yorumunu yaptı.

KÜSTAH BİR DİLLE DAVET


Bu gelişmelerin ardından Kudüs Belediye Başkanı Nir Barkat da bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Kudüs'e çağırdı. Barkat, "Kudüs'ü 400 yıl boyunca işgal eden bir ülkeyi yöneten Erdoğan'ın bizim şehri nasıl yöneteceğimiz konusunda açıklama yapması şaşırtıcı. Türk istilası sırasında olanın aksine İsrail yönetimi altında Kudüs, bütün dinlerin özgürlüğüne izin veren özgür bir şehir. Erdoğan'ı şehrimizi ziyaret etmeye ve Türklerin yönetiminden sonra sadece iyiye giden gerçekleri gözlemlemeye davet ediyorum" açıklamasını yaptı.

İsrail'in Eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Dore Gold da bir radyo programında, Erdoğan'ın sözlerinin Müslüman Kardeşler'i andırdığını dile getirmişti.