ANALİZ

Sonuçlar tam belli mi? Bu satırları yazdığım sırada Başbakan AKP Genel Merkezi’nin balkonundan konuşma yapıyordu. Anadolu Ajansı’nın verilerine göre AKP referandum zaferini ilan ediyordu. Sokaklardan korna sesleri ile karışık silah sesleri duyuluyordu.
Bu sonuçlara inanabilmek mümkün değil. Devletin bütün gücünün kullanıldığı özellikle kentlere daha uzak yerlerde valilerin, emniyetin ve en önemlisi askerin baskısıyla evet oylarının çoğaltıldığı dedikodularını duyuyoruz.
2 milyonun üzerinde evet oyunun sisteme sokulduğu söyleniyor.
Yüksek Seçim Kurulu tarihinde ilk kez oylar sayılırken kural değiştirdi ve mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılacağını açıkladı. Gerekçesini ise “Böyle işte” diye duyurdu.
Başta CHP olmak üzere hayır diyen bütün siyasi kesimler sandıklara itirazlarını yapıyor.
Peki sonuç alınacak mı?
Bana göre çok zor. Çünkü belli ki saraydan Yüksek Seçim Kurulu’na talimat gittiği “biz kazandığımızı açıklıyoruz sakın bir şey yapmayın” dediği söylentileri var.
Kimse beni evet oylarının daha önde olduğuna inandıramaz. Bu sonucun böyle olması mümkün değil.
Ama ne dersek diyelim Türkiye’nin rejiminin değiştirilmesine karar verilmiş bir kere ve bu her şeye rağmen sürdürülüyor.
Bu Türkiye için en kötü sonuçtur.
Bundan sonra demokrasi, hukuk sistemi, insan hak ve özgürlükleri artık olmayacak.
Ülke tek kişinin keyfine göre yönetilecek.
Aslına bakarsanız deyin ki sonuç tersine olmuş olsa, hayır oyları yüzde 50’nin biraz üzerinde evetler ise altında kalmış olsa.
Durum yine korkunçtur.
Türkiye’de 25 milyon insan bilerek isteyerek “kulluk rejimine” geçmeyi tercih etmiş, tek kişinin tıpkı bir padişah gibi olmasına izin ve onay vermiştir.
Bundan daha ürkütücü bir şey olabilir mi?
Bundan sonrası Türkiye için çok kötüdür. Kıl payı kazanılan başarı kimilerine göre “çok güçlü” bir başarı olarak kabul edilmese bile çok kısa sürede bunun etkisi geçecek ve tek adam yönetimini bütün
millet iliklerine kadar hissedecektir.
Sadece çok üzüntülü olduğumu söylemeliyim.