Bu Amerika gerçekten çok ilginç bir ülke…
Aynı anda hem nefret ettiğimiz, hem de hayran olduğumuz.
Trump, daha Beyaz Saray’da 2 haftasını bile doldurmadan ortalığı karıştıran bir karara imza attı; 7 Müslüman Ortadoğu ülkesinin vatandaşlarının ABD’ye girişini yasakladı.
Ve Amerikalılar bir anda bütün havaalanlarını ellerinde “burası özgür bir ülke” pankartlarıyla doldurdu !
Kararın ardından bazı videolar izledim, inanılmaz.
Amerikan vatandaşları havalimanı çıkışında ülkeye ayak basan hiç tanımadıkları yolcuların boynuna sarılıyor, “hoş geldiniz” diyor, onlara yol gösteriyor.

*  *  *

Sadece vatandaşlar mı ?
Hayır… ABD’nin en değerli şirketlerinin kurucuları da bu kararı “kabul edilemez” bulduklarını açıkladılar.
Starbucks 10 bin mülteciyi işe alacağını, ev kiralama şirketi airbnb dünya genelindeki 3 milyon adet evlerinden bir bölümünü mağdur kişilere ayıracağını duyurdu.
ABD’nin en güçlü bankalarından Goldman Sachs, karardan zarar görecek olan mudilerini koruyacaklarını açıkladı.
Apple, Twitter ve Netflix de “göçmenler tarafından kurulan” markalar olarak bu politikaları asla desteklemediklerini vurguladı.

*  *  *

Başından beri Trump karşıtlığı bilinen Hollywood’da da tepkiler çok benzer. Önceki gece dağıtılan Sinema Emekçileri Ödül Töreni’nde sahneye çıkan her yıldız aynı mesajı verdi “ben de bir göçmenim… bu karar utanç verici.”
Ve bürokratlar.
Yani bizim ülkede ““Başgan”a bağlansa ne sakıncası var ki ?” diye sorulan hakimler, savcılar, yerel yöneticiler.
Tümü ayağa kalktı.
New York Federal Mahkemesi kararı askıya aldı.
Şimdi Amerika, anayasal bir krizle karşı karşıya…

*  *  *

Amerika’da durum bu, peki benzeri Türkiye’de yaşansaydı ?
Gelin, bir beyin fırtınası yapalım.
Diyelim ki…
Erdoğan’ın Davos’taki “one minute” çıkışının ardından, “güvenlik riski” gerekçesiyle, İsrail vatandaşlarının Türkiye’ye girişi yasaklansaydı…
Bu kararı destekleyecek en az bir yüzde 30 bulunurdu, ona şüphe yok da…
Kaç kişi ellerinde pankart “Museviler kardeşimizdir” diye, koşarak havalimanlarını doldururdu ?
Kaç sanatçı ödül törenlerinde “ben bu karara karşı çıkıyorum” diyebilirdi ?
Kaç iş adamı “tümüne şirketimiz de evlerimiz de sonuna kadar açık” diye kahramanlık yapabilirdi ?
Kaç mahkeme ya da savcı “böyle saçmalık olmaz” diyip, kararı askıya alabilirdi ?
Ha ? Bunların hangisi mümkün olabilir ?

*  *  *

Daha da sorum yok.

Irak da Amerikalıları kapı dışarı ederse… ?


Şimdi bu yukardaki, Amerika’nın hayran olduğumuz tarafı…
Fakat bir de dış politikası var ki, tüm dünyayı altüst etti.
Amerika’ya en sert tepki Irak’tan geldi biliyorsunuz.
Irak Parlamentosu, Irak Hükümetine çağrı yaparak, ABD vatandaşlarının Irak’a girişinin yasaklanmasını istedi !
Büyük olay !
Düşünebiliyor musunuz ?
Amerikan askerleri, özel şirketler, petrol temsilcileri, gazeteciler, sağlık görevlileri… bir anda kendilerini kapının önünde bulacaklar.
Biliyorum, “o kadar kolay değil o…”
Ama yine de, ABD’nin, o coğrafyada ne işi olduğunu herkesin tekrar düşünmesi açısından değerli bir fırsat.

Bak Kızım;


“Kuşlar cama inanmaz…” John Berger.