26 Temmuz 2016 tarihine kadar Korgeneral Erdal Öztürk İstanbul’daki 1’inci Ordu Komutanlığı’na bağlı, üç kolordudan birisi olan Maslak-Ayazağa’da konuşlu 3’üncü Kolordu’ya komuta ediyordu. 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak hazırlanan iddianamede kalkışma suçları ile örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği yönündeki kuvvetli şüpheye dayalı olarak tutuklandı.
Erdal Paşa, darbe girişimini tatilini yaptığı Side-Çolaklı’da, bir yakınından gelen telefonla öğrendi. Kendisine bağlı komutanları aradı, darbecilerin direktif ve emirlerinin kanunsuz olduğunu, uygulanmamasını, kalkışmaya katılan birliklere ulaşıp onları kışlalarına döndürülmesini, emri yazılı hale getirip yayımlanmasını istedi. Erdal Paşa, darbecilerin hazırladığı listede İstanbul Sıkıyönetim Komutanı olarak yer alıyordu.

SAAT 00:56’DA

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili ifadelerle, savunmalarla ilginç bilgiler de ortaya çıkıyor. Korgeneral Erdal Öztürk’ün televizyona telefonla bağlanma öyküsünü savunmasından aktarıyorum:
“Darbe girişimini öğrendiğimde jandarma kampından ayrıldım. Dışarıda açık havada olduğum için televizyon da izleyemiyordum. Saat tam 00:56’da cumhurbaşkanımızın dünürü Özdemir Bayraktar bey beni aradı. Kendisiyle olayları konuştuk. Bana ‘durumun kritik olduğunu’ söyledi ve bir basın açıklaması yapıp yapamayacağımı sordu, talep etti. Özdemir Bayraktar bey sayın cumhurbaşkanımızın bir direktifini de iletiyor olabilirdi. Bunu kendisine sormadım.

Benim doğrudan basına açıklama yapma yetkim olmadığı için Özdemir beye, ‘Değerlendireyim. Ordu komutanından müsaade alıp yapabilirim’ dedim. Televizyonlarla bir bağlantım yoktu. Saat 00:59’da Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı’ndan üst düzey bir görevli aradı. Kendisiyle basın açıklaması yapmam konusunu da görüştük. Açıklama yapmaya teşvik etti, destekledi, basın yayın kuruluşlarıyla temasa geçme konusuna da yardımcı olacağını söyledi.

MİT yetkilisi yeniden aradı, birazdan televizyon kanallarından müsait olan birinin canlı yayına alacağını bildirdi. Saat 01:05’te TGRT’den aradılar. Sayın cumhurbaşkanımızın dünürünün talebinin üzerinden 10 dakika geçmeden basın açıklaması yapıyor durumdaydım. Darbe karşıtı olduğumu, birliklerin kışlaya dönmeleri emrini Cumhurbaşkanının açıklamasından 1.5 saat önce, televizyona da, Cumhurbaşkanının konuşmasından 28 dakika sonra bağlanmıştım.”

AKAR’IN KOMUTASINDA

Darbe girişimi devam ederken darbe karşıtı açıklama yapan ilk generallerden olan, darbe karşıtı yazılı emir yayımlayan Erdal Öztürk büyük bir risk aldığını da biliyordu. Erdal Paşa, darbe anında eşiyle birlikte Çolaklı’da tatilde ama onun yerine geçen ve kendisini Korgeneral Erdal Öztürk ve emir subayı olarak tanıtanlar da vardı. O nasıl oluyor? Komutanın savunmasından aktarıyorum:
“Darbecilerden Albay U.Ş., benim yerime geçerek benmişim gibi davranarak, adımı, makamımı ve rütbemi kullanıp İstanbul Sıkıyönetim Komutanı rolünü oynadı. Bu şahıs, 15 Temmuz gecesi saat 21:14 ile 24:00 arasında, 11 İstanbul emniyet müdür yardımcısını arayarak kendisini ‘Korgeneral Erdal Öztürk, İstanbul Sıkıyönetim Komutanı’ olarak tanıtıp, Silahlı Kuvvetlerin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar emir-komutasında yönetime el koyduklarını belirtiyor, emirlere uymalarını istiyor.

Sözde benim emir subayım rolünü de Astsubay M.A. yapıyor. Yerime konuşanın ses analiz raporu da, ifadeler de beni doğruladı. Emniyet müdür yardımcılarına darbe yanlısı telefonları benim ettiğim ancak sonradan çark edip, darbe karşıtı konuşmaları ulusal televizyon kanallarına yaptığım gibi iftiralar atıldı. Hâlâ pek çok vatandaş, asker, siyasi, basın mensubu, yargı mensubu maalesef benimle ilgili iftiralara inanıyor.”

MİT’TEN TEBRİK TELEFONU

Erdal Paşa, Orgeneral Ümit Dündar’la telefonla konuştuktan sonra Side’den İstanbul’a dönüyordu. MİT Müsteşar Yardımcısı, Erdal Paşa’yı telefonla aradı, televizyonlardaki açıklamalarından dolayı tebrik etti, takdirlerini bildirdi.
Korgeneral, Bursa’nın İnegöl ilçesi yakınındaki tesiste durdu. İlaçlarını içecekti. Yanına yaklaşan görevliler, “Hakkınızda ihbar var” dedi ve gözaltına aldı. Bu durum, basında “İstanbul’dan kaçarken İnegöl’de yakalandı” diye duyuruldu.
Darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti ama soru işaretleri giderilmiş değil. Bırakın giderilmesini bir yıldır iddianameleri hazırlanmayanlar, derdini anlatamayanlar var. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “adalet” diye diye yürüdü. Maltepe’de milyonlar “hak-hukuk-adalet” dedi. Bekleyelim, görelim...