Diplomasi çöktü... Sıfır sorun dediler, sıfır komşu kaldı. Avrupa Birliği’yle temasımız koptu, Arap Birliği’yle aramız bozuldu.

*

TSK çöktü... Atatürkçü subayları asrın iftirasıyla hapse tıktılar, mermi sıkmadan imha ettiler, 15 Temmuz’da fişi tam çektiler, emir komuta zinciri koptu, Mete Han’dan başlayan 2 bin 200 senelik sistem allak bullak oldu, genelkurmayda hâlâ kim darbeci kim değil, belli değil.

*

MİT çöktü... MİT’i zabıta müdürlüğü sandılar, MİT’te çayçılık bile yapmamış birini MİT’in en tepesine koydular, Oslo’dan tır’lara, yakalanmadıkları operasyon yok, darbe’yi anca enişteden öğrendiler.

*

Emniyet teşkilatı çöktü... Feto’nun emrine verdiler, bile bile “imamın ordusu” yaptılar, sonra 20 bin polisi hapse tıktılar, 80 bin polisi polislikten attılar, fetoculardan boşalan kadrolara öbür tarikatlar cemaatler üşüştü, ayıklayamıyorlar pirincin taşını.

*

Adalet çöktü... Dünya hukuk endeksi’nde 113 ülkeyi değerlendirdiler, Türkiye 99’uncu olabildi. Yasaların adil şekilde uygulanıp uygulanmadığına baktılar, toplumun mevcut hukuk düzenine güvenip güvenmediğine baktılar, Türkiye hangi ülkenin bile gerisinde çıktı biliyor musunuz, Myanmar’ın bile gerisinde çıktı.

*

Ekonomi çöktü... Altı sıfır atıldığında 1 dolar 1.3 liraydı, şimdi kaç lira? Yolun sonuna geldiğimizi bizzat başbakan yardımcımız Mehmet Şimşek nasıl izah ediyor, “iki seçeneğimiz var, ya borçlanacağız, ya vergileri arttıracağız” diyor. Akp iktidara geldiğinde Türkiye’nin 130 milyar dolar dış borcu vardı, bankalardan limanlara, madenlerden santrallara her şeyi sattık, 421 milyar dolara yükseldi. Piyasada yaprak kıpırdamıyor. Avanta kömür, gıda kolisi musluğu kesildi, yoksulluk derinleşti. İşsizliği artık Tüik bile makyajlayamıyor.

*

Eğitim çöktü... Altı defa milli eğitim bakanı değiştirdiler, 66 defa sınav sistemi değiştirdiler, çarşafa dolandılar, yapboz’a döndü, gazeteciler milli eğitim bakanına “üniversite sınavı ne olacak?” diye soruyor, milli eğitim bakanı “bilmiyorum” diyor! UNICEF “eğitim kalitesi” üzerine dünyada 41 ülkenin çocukları üzerinde araştırma yaptı, Türkiye sonuncu çıktı. Bütün okulları imam hatip yapmaya çalışıyorlar, imam hatiplilerin başarısı tarihte hiç olmadığı kadar geriledi, katsayı engelinin kaldırılmasına rağmen imam hatip lisesi mezunlarının yüzde 82’si üniversiteyi kazanamadı, Akp’ye oy veren aileler bile çocuklarını fellik fellik imam hatipten kaçırıyor. Uluslararası Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu’nun raporuna göre, ilk defa bu sene, Türkiye’den hiçbir devlet üniversitesi, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına giremedi!

*

Küresel Barış Endeksi’nde Türkiye maalesef Avrupa sonuncusu, dünyada 163 ülkeyi değerlendirdiler, Türkiye anca 145’inci olabildi, memleketin huzuru yok. Basın Özgürlüğü’nde dünyanın kara listesindeyiz, Kuzey Kore ve Çin’le beraber sayılıyoruz. Yaşam Memnuniyeti’nde Avrupa sonuncusuyuz. Kadın-Erkek Eşitliği’nde Avrupa sonuncusuyuz, kadın cinayetlerinde Avrupa şampiyonuyuz, kadına şiddette dünya ikincisiyiz, tecavüzde dünya üçüncüsüyüz. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’ne göre, yolsuzlukta Avrupa şampiyonuyuz. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre işçi sömürüsünde Avrupa şampiyonuyuz. İnsan ticaretinde transit ülkeyiz, fuhuşa zorlanan göçmenler konusunda kara listedeyiz. İnsani gelişmişlik sıralamasında her yıl düzenli olarak gerileyen tek ülkeyiz, OECD sonuncusuyuz.

*

Sağlık çöktü... Devlet hastanelerindeki ölüm oranı yüzde 40 arttı. Akp iktidara geldiğinde 2002 yılında 209 milyon insan hastaneye giderken, şimdi 650 milyon kişi hastaneye gidiyor, ülke nüfusunun dokuz misli... 2002 yılında 769 milyon kutu ilaç satılırken, şimdi 2 milyar kutu ilaç satılıyor. Hükümet hastanelere ameliyat karşılığı para ödüyor, ameliyat patladı, 2002’de iki milyon kişi ameliyat olmuştu, şimdi 15 milyon kişi... Katkı payı, katılım payı, reçete parası gibi çeşitli yollarla fark ücreti alarak, hasta vatandaşlar müşteri konumuna getirildi. Anne-bebek ölümlerinde ciddi artış var. Sağlık çalışanlarının özlük hakları verilmiyor, fazla mesaiye zorlanıyor, altı bin doktor istifa etti, her dört sağlık çalışanından biri taşeron.

*

Tarım çöktü... Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik, kendimizi doyurmaktan vazgeçtik, artık hayvanlarımızı bile doyuramıyoruz, saman ithal ediyoruz. Dünyanın gıpta ettiği ülkeydik, şimdi 104 ülkeden tarım ithalatı yapıyoruz, Eritre, Kongo gibi zavallı ülkeler dahil, bize tarım ürünü satmayan ülke kalmadı.

*

Turizm çöktü... Avrupa turizminin en ucuz ülkesi olmamıza rağmen, doluluk oranı yüzde 40’ta kaldı. Son iki yılda 20 milyon turist kaybettik. Berlin Turizm Fuarı’nda tarihte ilk kez “boykot” uygulandı.

*

Kürt açılımı, fiyasko.
Ermeni açılımı, fiyasko.
Alevi açılımı, fiyasko.

*

Kültür sanat çöktü... Bizzat asrın liderimiz söylüyor, “iki alanda çok üzgünüm, biri eğitim, biri kültür sanat, çok başarısız olduk” diyor.

*

Spor çöktü... Futbola İtalya kadar para harcıyoruz, Angola kadar başarılı olamıyoruz, içsavaşla darmadağın olan Suriye’nin dünya kupasına katılma ihtimali var, bizim ihtimalimiz filan kalmadı. Ata sporumuz güreşten haltere, bokstan bisiklete kadar, tüm zamanların “doping” rekoru kırıldı, Survivor’a katılan milli sporcu bile dopingli çıktı birader... Akp geldikten sonra olimpiyatlarda kazanılan atletizm madalyalarının tamamı dopingten geri alındı.

*

Mega projeler çöktü... Avrasya tünelinden her gün 68 bin araç geçecek dediler, 34 bin araç geçiyor. Osmangazi Köprüsü’nden her gün 40 bin araç geçecek dediler, 14 bin araç geçiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden her gün 134 bin araç geçecek dediler, 34 bin bile geçmiyor. “Cebimizden beş kuruş çıkmadan yaptırıyoruz” dediler, yılda iki milyar lira zarar ediyor, müteahhitlere “garanti” verildiği için, geçmeyen araçların parası Hazine tarafından ödeniyor! Otomobili bile olmayan vatandaşlar, köprü geçiş parası ödüyor!

*

Belediyeler çöktü... Belediyecilik bizim işimiz diyorlardı, kendi belediye başkanlarını yolsuzluktan, fetoculuktan istifaya zorluyorlar. 50 kadar Akp’li belediye başkanının görevden alınacağı söyleniyor.

*

Asrın liderimiz üç sene önce açık açık “vizeler kalkıyor, Türk vatandaşları üç sene içinde Avrupa’ya vizesiz seyahat edecek” dedi. Başbakan Ahmet Kiziroğlu geçen sene açık açık “Kayserili pazarlığı yaptık, haziran ayı sonunda Avrupa’ya vizesiz gireceğiz” dedi.

*

AB’ye vizesiz girmekten vazgeçtik.
ABD’ye vizeyle bile giremiyoruz!

*

Taş üstüne taş koyanı iyi kötü görmüştük ama...
Taş üstünde taş bırakmayanı, ilk defa görüyoruz.

*

Türkiye Cumhuriyeti, devleti bilmeyen, tanımayan, anlamayan, kavramayan kadrolara emanet edildi, bedelini ağır ödüyor.

*

Eskiden hükümetler değişince “enkaz devraldık” filan denirdi.
“Moloz” bile kalmayacak gibi görünüyor!