Prof. Dr. Kamil Uğurbil (solda), 15. Vehbi Koç Ödülü’nü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un elinden aldı.


Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak 47 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı’nın her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanında verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi, Koç Ailesi üyelerinin ve konukların katıldığı törende açıklandı. 

Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanlarında verilen Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi insan beyniyle ilgili yaptığı çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Kamil Uğurbil oldu.

"BİLİMİN GELİŞMESİ İÇİN ÇOK ANLAMLI BİR DESTEK"

15. Vehbi Koç Ödülü’nü alan Prof. Dr. Kamil Uğurbil hakkında törende kısa bir film de yayınlandı. ‘Beynin sırrını çözen Türk’ olarak tanınan Prof. Dr. Uğurbil çalışmalarını şöyle anlattı: “Beynin sırrını çözemedik ancak beynin sırrıyla ilgilenen insanların çok kullandığı bir teknik geliştirdik. Fonksiyonel MR denilen tekniği geliştiren kişilerden biriyim. Sırf bana gelen ödül için değil de, aynı zamanda bilim insanlarına böyle bir ödül verdiğiniz için teşekkürler, bu bilimin gelişmesi için çok anlamlı bir destek.”

Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu; Prof. Dr. Turgay Dalkara’nın başkanlığını yaptığı Seçici Kurul’un önerdiği 3 aday arasından, 15. Vehbi Koç Ödülü’ne, sağlık alanındaki çalışmaları ile Prof. Dr. Kamil Uğurbil’i lâyık gördü. Beynin nasıl çalıştığına yönelik manyetik rezonans kullanarak çığır açan yeni teknolojiler geliştiren Prof. Dr. Uğurbil’in araştırmaları Alzehimer, depresyon gibi pek çok hastalığın sebeplerinin anlaşılmasına ve çözümlerin üretilmesine olanak sağladı. Prof. Dr. Uğurbil’in araştırmaları sonucunda ortaya çıkan bu teknolojiler, hastalıkların tanısının konması, tedavisinin planlanması ve tedaviye olan yanıtının izlenmesinde vazgeçilmez unsurlara dönüştü. Prof. Dr. Uğurbil, 15. Vehbi Koç Ödülü’nü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un elinden aldı.


Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, İş Sanat Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ödül törenindeki konuşmasına merhum Mustafa V. Koç’u anarak başladı. Ömer M. Koç, ödül töreninin her yıl Vehbi Koç’un ölüm yıldönümü olan 25 Şubat günü gerçekleştirildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Ödül törenini bu yıl, acı kaybımız nedeniyle ancak bugün yapabiliyoruz. Geçtiğimiz 21 Ocak günü çok vakitsiz aramızdan ayrılan ağabeyim Mustafa V. Koç’u huzurunuzda sevgi, özlem ve rahmetle anıyorum.”

47 yıldır milyonlarca insanın hayatına dokunduğunu belirten Koç, “Bu yıl ödülümüzü sağlık alanında veriyoruz. İnsan beynindeki aktivitenin manyetik rezonans görüntüleme yöntemiyle incelenmesi konusunda tüm dünyada çığır açan çalışmaları gerçekleştiren bu değerli bilim insanını gönülden kutluyorum” dedi.

"BİRBİRİNİN HAYATINA DEĞER KATAN BÜYÜK BİR AİLEYİZ"

Konuşmasında, “Bir vakıf insanların hayatına nasıl değer katabilir? Toplumun gelişimine, refahına, aydınlığına nasıl çözüm olabilir?” sorusunu yönelten Ömer M. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu soruya herkes farklı bir cevap verecektir. Şahsi kanaatimce, doğrudan hizmet sunmak, bilgi üretmek ve diğer hayırseverlere örnek olmak vakıfların ve genel olarak sivil toplum kuruluşlarının hayatlarımıza katkı yaparken kullandıkları yöntemlerin başında geliyor. Vehbi Koç Vakfı da tam 47 yıldır burs vererek, eğitim kurumları açarak, sağlık ve kültür alanında önemli hizmetler sunarak milyonlarca insanın hayatına dokunuyor. Pırıl pırıl bursiyerlerimiz, eğitim kurumlarımızdaki öğrencilerimiz ve eğitmenlerimiz, hastanelerimizde deva bulanhastalar ve müzelerimizin ziyaretçileri ile bizler, birbirimizin hayatına değer katan büyük bir aileyiz ve ailemiz yeni projelerimizin gücüyle her geçen gün daha da büyüyor.”

"BU ÖDÜLLE HAK ETTİKLERİ TEŞEKKÜRÜ SUNUYORUZ"

“Vakıf olarak gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin, hayata geçirdiğimiz kurumların başkalarına örnek teşkil etmesinin de çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diyen Ömer M. Koç, şöyle devam etti: “Vehbi Koç Ödülü de işte tam bu sebepten dolayı önem arzediyor. Eğitim, kültür ve sağlık alanlarında ulusal ve uluslararası platformlarda gelişime öncülük etmiş, önemli başarılar elde etmiş ve sıra dışı katkı sağlamış kişi ve kurumları ödüllendirerek hem onlara fazlasıyla hak ettikleri bir teşekkürü sunuyor; hem de aynı yoldan yürüyecek gençlere ışık tuttuğumuza inanıyorum.”

NOBELLİ GURURUMUZ PROF. SANCAR 2007'DE VEHBİ KOÇ ÖDÜLÜNÜ ALDI

“Bundan dokuz yıl önce, Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen törende Vehbi Koç Ödülü pek çoğumuzun adını hiç duymadığı bir bilim insanına verilmişti” diyerek sözlerini sürdüren Ömer M. Koç, “Kendisi için hazırlanan filmde örnek alınacak hayat hikâyesine şahit olmuş; ödülü aldıktan sonra yaptığı mütevazı konuşmadan ise çok etkilenmiştik. Profesör Aziz Sancar söz konusu tören için Türkiye’ye hareket ederken Amerika’daki dostlarına ‘Türkiye’nin Nobel’ini almaya gidiyorum’ demişti. Bundan sekiz yıl sonra dünyanın Nobel’ini de alarak hepimizi bir kez daha gururlandırdı. Bundan sonraki Vehbi Koç Ödülü seçici kurullarının sorumluluğunu da bir hayli artırdı.”

"DÜNYAMIZ MÜTHİŞ BİR BİLİM VE SAĞLIK KURUMUNA KAVUŞACAK"

Vehbi Koç Ödülü’nün bu yıl sağlık alanında verilmesi nedeniyle Koç Topluluğu’nun sağlık alanındaki çalışmalarıyla ilgili bazı bilgileri de paylaşan Ömer M. Koç, “Bildiğiniz üzere Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 2010 – 2011 eğitim yılında hizmete açtık. 2014 yılı sonunda Koç Üniversitesi Hastanesi Topkapı’da hizmete girdi. 2017 yılında tüm yatırım tamamlandığında yalnızca ülkemiz ve bölgemiz değil, dünya da müthiş bir bilim ve sağlık kurumuna kavuşmuş olacak. Bu yıl tıp fakültemiz ilk mezunlarını veriyor. 2016 yılının ülkemizin tıp eğitimi tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağına yürekten inanıyor ve genç ‘Koç’ doktorlarına da buradan başarılar diliyorum” dedi.

15. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi olan Prof. Dr. Kamil Uğurbil’e ödülünü takdim eden Ömer M. Koç, şöyle devam etti: “İnsan beynindeki aktivitenin manyetik rezonans görüntüleme yöntemiyle incelenmesi konusunda tüm dünyada çığır açan çalışmaları gerçekleştiren bu değerli bilim insanını gönülden kutluyoruz.”

2002'DEN BU YANA VEHBİ KOÇ ÖDÜLLERİ:

2002 yılından bu yana eğitim, sağlık ve kültür alanlarında verilen ve topluma değer katan, örnek olan hizmetleri tanıtmayı ve ödüllendirmeyi amaçlayan Vehbi Koç Ödülü, 100.000 dolarlık değeri ile Türkiye’de tesis edilmiş en büyük maddi ödül olma özelliğini taşıyor.

- 2002 yılında kültür alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Topkapı Sarayı Müzesi’ne,

- 2003 yılında eğitim alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Anne Çocuk Eğitim Vakfı’na (AÇEV),

- 2004 yılında sağlık alanında Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne,

- 2005 yılında kültür alanı edebiyat alt başlığında Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya,

- 2006 yılında eğitim alanında kariyeri süresince okul öncesi eğitime yaptığı katkılar dolayısı ile dönemin Sakarya Valisi Nuri Okutan’a,

- 2007 yılında sağlık alanında DNA Onarımının Moleküler Mekanizmalarının Aydınlatılması ve Biyolojik Saatin Düzenlenmesinde dünya çapında çalışmaları bulunan Prof. Dr. Aziz Sancar’a,

- 2008 yılında kültür alanında Marmara Bölgesi tarihöncesi arkeolojisi alanına yaptığı katkılarından dolayı Prof. Mehmet Özdoğan’a,

- 2009 yılında eğitim alanında hayat boyu sürdürdüğü başarılı çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Türkan Saylan’a,

- 2010 yılında beyin ve damar hastalıkları konusunda uluslararası alanlarda elde ettiği başarılarla Prof. Dr. Turgay Dalkara’ya,

- 2011 yılında Türkiye’nin en etkin ve etkili müzik yazarı, müzikolog ve müzik eleştirmeni olarak değerlendirilen Prof. Dr. Filiz Ali ile kendisinin kurduğu, genç müzisyenlere ufuk açmakla kalmayıp başarılı bir dönüşüm projesi olarak da yurt içinde ve dışında kendini kanıtlayan, ‘Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’ne (AIMA),

- 2012 yılında Siyaset bilimi alanında yüzlerce öğrenci ve akademisyen yetiştiren, “Kadın” ve “Uluslararası Göç” konularında öncü ve örnek çalışmaları ile başarılı bir eğitimci ve ‘Hocaların Hocası’ olarak değerlendirilen Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a,

- 2013 yılında buluşları tıp dünyasının metabolik hastalıklara bakış açısını tamamen değiştiren Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e,

- 2014 yılında Osmanlı kent ve kültür mimarisini, Osmanlı’da şehir tarihini inceleyen ilk kadın tarihçiler arasında yer alan Prof. Dr. Zeynep Çelik’e,

- 2015 yılında Hayatını bilime ve matematiğe adayan, gençlerin matematiğe karşı ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarıyla topluma büyük katkı sağlayan Prof. Dr. Ali Nesin ve Matematik Köyü Projesi’ne verildi.