Hükümet yetkilileri, Irak’ın kuzeyinde bulunan PKK yuvaları için “bataklık” diyor. Terörle etkili bir mücadele için bu bataklığın kurutulması gerektiğini belirtiyorlardı. Şimdi ise Türkiye’de bulunan teröristler anlaşma uyarınca Irak’ın kuzeyine geçerlerse bu durum “büyük başarı” gibi gösterilecek.
Bir yandan, “sınır ötesi harekat” için TBMM’den yetki alıyorsunuz, ancak karadan askerimizin bir adım öteye bile gitmesine izin vermiyorsunuz. Havadan yapılan operasyonu ise Başbakan Erdoğan daha önce “Amerika’dan alınan bomba stoklarını eritmek için bunlar dağa-taşı bombalıyorlar” diye niteliyordu. Terör örgütünün lider kadrosunun etkisiz hale getirilmesi için adım bile atılmıyor.

Lider kadro dağlarda değil

Örgütün lider kadrosundan Murat Karayılan, Cemil Bayık, Halil Ataç, Duran Kalkan gibi isimlerin siz dağlarda, mağaralarda olduğunu sanmayın. Onlar Irak’ın kuzeyinde şehirlerde, kasabalarda, köylerde bulunan evlerde barınıyor. Bazen onları Erbil’de, Süleymaniye’de de görebilirsiniz.
El Kaide Lideri Usame Bin Ladin’in, ABD tarafından öldürülüp cesedinin denize atılması örnek gösteriliyor, “PKK’yı dağıtmanın yolu lider kadronun tasfiyesiyle mümkündür. Ancak, yıllardır lider kadronun kılına bile dokunulmuyor. Bunların yerleri belli olmasına rağmen yakalanmaları, etkisiz hale getirilmeleri için devletimiz niçin operasyon yapmıyor?” sorusu yöneltiliyor.
Şemdin Sakık’ın örgütten kaçtıktan sonra Kuzey Irak’ta yakalanıp getirilmesi, Abdullah Öcalan’ın ise ABD tarafından Kenya’da Türk görevlilere teslim edilmesinin dışında örgütün lider kadrosuna dokunulmadığı biliniyor. Yabancı ülkelerde terörist liderlerine dönük operasyon yapılırken, PKK’nın lider kadrosu yıllardır değişmiyor ve bu kadro hep yerinde...

Siyasi iradenin kararı gerekiyor

ABD’nin, İsrail’in, diğer ülkelerin yaptığı gibi terör örgütünün lider kadrosunu yakalamayı Türkiye Cumhuriyeti niçin başaramıyor? Bir yetkiliye, “Türkiye neden örgütün lider kadrosuna dokunamıyor?” diye sorduğumda şunları söyledi:
“Kuzey Irak’ta esas istihbarat Özel Kuvvetler Komutanlığı tarafından gönderilir. Son yıllarda MİT de devreye girdi. Ortak istihbarat çalışmaları da yapılıyor. Örgütün başı Murat Karayılan’ın Erbil’e sık sık geldiği bilinir, bu konuda üst makamlara her türlü bilgi-belge de aktarılır. Ancak, örgütün lider kadrosuna dönük bir operasyon yapabilmesine karar verecek olan siyasi iradedir. Hükümet, Irak topraklarında bir operasyon iradesini gösterirse silahlı kuvvetler bu operasyonu yapar. Çünkü örgütün lider kadrosu bilinenin tam tersine dağlarda, mağaralarda değil şehirlerde lüks içinde yaşıyor. Bunlara dönük operasyon yapılmadıkça örgütü dağıtmak çok zor. Ancak, buna da karar verilmiyor.”

Yıllardır kayıp olan askerlerimiz var

Terör örgütü yol kesiyor, askerinizi, polisinizi, kaymakam adayınızı, korucunuzu alıp götürüyor. Şimdi de, kaçırdıklarını veriyor. Tüm ülkelere, iç kamuoyuna kendilerinin ne kadar “barışsever” bir örgüt olduğu mesajı verilmeye çalışılacak. Hükümet yetkilileri de yıllardır terör örgütünün elinde bulunan gençlerimizle fotoğraflar çektirip “kurtardık” deyip böbürlenecekler.
1980’li yıllardan itibaren Güneydoğu’da kaçırılan, akıbeti belli olmayan, hakkında gaiplik kararı bulunanlarla ilgili soruya Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Albay Erhan Sipahioğlu tarafından verilen 11 Temmuz 2012 tarihli cevapta acı tablo rakamlarla ortaya konuldu:
“Söz konusu dönem içerisinde toplam 62 personelden 54’ü terör örgütü tarafından kaçırıldı. 8 personel çatışma/devriye görevi esnasında kayboldu. Kaçırılan 54 personelden 27’si daha sonra serbest bırakıldı, 2 personel operasyonla kurtarıldı, 3 asker ise şehit edildi. 15 personelle ilgili gaiplik kararı bulunmakla birlikte takibine devam edilmektedir. Kaçırılan siviller ile ilgili bilgileri ise İçişleri Bakanlığı’ndan talep edebilirsiniz.”
Bakanlık, hakkında gaiplik kararı bulunan 15 askerin kimliğini açıklamadı. Askeri yetkililerin ellerindeki bilgilere göre terör örgütünün elinde 11 kişi bulunuyor. Bunlardan 6’sı asker.

Kimler gelecek, kimler kalacak?

PKK’lılar tarafından kaçırılan ve yürütülen görüşmeler sonucu bugün Türk yetkililere örgütün elindeki bazı kişiler teslim edilecek. Terör örgütünün elinde sağ olduğu tahmin edilen asker, korucu ve sivillerin isimleri şöyle:
Astsubay Abdullah Söpçeler, Piyade Uzman Çavuş Zihni Koç, Jandarma Uzman Çavuş Kemal Ekinci, Jandarma Er Ramazan Başaran, Jandarma Er Reşat Çecan, Jandarma Er Hadi Gizli, Kaymakam Adayı Kenan Erenoğlu, Polis Memuru Nadir Özgen, Korucubaşı Eshet Faruk Işık, Geçici Köy Korucusu Sadi Özatak, Silopili sivil Masum Yuvalak...
Ne devlet yetkilileri ne de PKK’lılar korucubaşı, eski korucu ve sivil vatandaştan söz etmiyor. Onlar bu ülkenin vatandaşı değil mi?