Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Bugün ülkemizin geleceği açısından tarihi anlardan birine şahitlik etmek için bir aradayız. Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçecek bu projenin temeli 7 haziran 2014'te atılmıştı. Bugün 3.5 milyar euro, 1.1 milyar eurosu özel bankalardan sağlanacak kredi finansmanının imza törenini gerçekleştiriyoruz.  Projenin hayata geçirilmesinde sorumluluk üstlenenlere şükranlarımı sunuyorum. Bu projenin tüm etaplarıyla tamamlanmasıyla İstanbul artık dünya hava trafiğinde küresel bir merkeze dönüşecek.

İstanbul bugünle mukayese edilemeyecek kadar geri plandaydı yıllar önce. Sabiha Gökçen artık ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti. Yeni pist yapımı için adımlar atıldı. İstanbul ihtiyaca cevap veremez hale geldi. Bütün bunlarla beraber uçak sayımız da yeterli değildi; THY çalışırken bu sayı 2 oldu 3 oldu böyle devam etti. Tüm bunlar nereden nereye gelindiğini gösteriyor.  Nasıl bugün imza töreniyle kritik eşiği aştıysak, havalimanı açılışını da gerçekleştireceğimize inanıyorum.

Toplamda 32 milyar 399 milyar euroya ulaşan rakamla Türkiye'nin en büyük projesidir. Bu projenin yatırım bedeli geçtiğimiz on yılın 10 katı büyüklüğünde. Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan hayata geçirilecek bu proje toplam 4 etaptan oluşuyor. İstanbul'un ilk etabı 2018 ilk çeyrekte hizmete girecek. İlk etap çalışmalarının başlamasıyla 80 bin kişiye ek istihdam sağlanacak. Hizmete girmesiyle bu sayı 120 bine çıkacak. İlk etap hizmete girince şu an hiçbir yerde olmayan havalimanına aynı anda iki uçak iniş yapabilecek. AirBus A-380 gibi büyük gövdeli uçaklar da iniş yapabilecek.

Sabiha Gökçen ve Atatürk ile beraber 80 milyon yolcu kapasitemiz var. Başlıbaşına bu rakamlar zaten yeni havalimanına olan ihtiyacı ortaya koyuyor. Projeyi hazmedemeyenlerin aksine bu havalimanı çevre jhassassiyeti açısından örnek olacak. Kendi enerjisini üretecek şekilde tasarlandı. Yolcu kapasitesi bakımından dünyanın sayılı havalimanlarından biri olacak.Şehirler arası otobüslerle gidenler artık düşen fiyatlarla uçakla seyahat edebilir hale geldi. 26 havalimanından 55'e çıktı. Öyle illerimiz vardı ki, örneğin Şırnak'a Urfa'ya Hakkari'ye Ağrı'ya havaliamanı mı olur muş dediler ama gördüler. Dünyada iki emsali olan Ordu-Giresin havalimanını da hayata geçirdik. Denizin üzerine inşa edilen bir havalimanı. 2023'ê kadar 60'a çıkaracağız ülkemizdeki havalimanı sayısını.
HAVALİMANI DAHA YAKIN HALE GELİYOR
Türkiye hamdolsun küresel ölçekte projeler yapan bir ülke konumuna geldi. Ekonomi-politik olayı işte burada derlenmek durumundayız. Sadece kara yollarında değil sadeceh ızlı trende değil şu an Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde 4 gidiş 4 geliş ortada da hızlı tren ve buunla Asya Avrupa'ya bağlanıyor ve üçüncü havalimanı çok daha yakın hale geliyor.


Dün herşeyiyle dışa bağımlı olan Türkiye bugün üreten ihraç eden bir ülke oldu. Ulaştığımız her hedef yeni bir başlangıç. Türiye'nin bu atılımının güçlenmesiyle berabe artan özgüvenin birilerini rahatsız ettiğini görüyoruz. Bahane olarak kullanılan sebeplerde asıl mesajları da gayet iyi biliyoruz.

Türkiye'nin 90 yıllık tarihi bu mücadelenin tarihidir. Bu ülkenin potansiyeline inanan işadamları hayal perest ilan edilip karalama kampanyalarının hedefi olmuştur.