Rotterdam Başkonsolosluğu tarafından Hollanda'da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlere yapılan "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye hakkında hakaret içerikli paylaşımları ihbar edin" çağrısına, Hollanda Parlamentosu'ndan kınama geldi.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte / Foto: Reuters


Hollanda Başbakanı Mark Rutte bu çağrıyı tuhaf bulduğunu belirtirken, Hollanda medyası da Rotterdam Başkonsolosluğu'nun muhbirlik çağrısına geniş yer verdi. Bu girişimi hayal kırıklığı olarak değerlendiren Hollanda Parlamentosu da, Rotterdam Başkonsolosluğu'nun çağrısını kınadı.

Başkonsolosluk; kuruluşların çalışanları, üyeleri ve onların yakınları ile ilişkide bulundukları vatandaşlara; kendilerine Cumhurbaşkanı, Türkiye ve Türk toplumuna yönelik aşağılayıcı, küçük düşürücü, nefret ve hakaret içeren mesajlar ulaşıp ulaşmadığını sormuştu. Eğer bu yönde e-posta ya da sosyal medya mesajı ulaşmış ise, bunları yazanların isimleri ve kullandıkları ifadelerin 21 Nisan Perşembe günü mesai bitimine kadar başkonsolosluğa iletilmesi istendi.



Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu yetkilileri, konuyla ilgili soruları yanıt vermezken, Hollanda'da iktidar ortağı Liberal Sağ Parti (VVD), Dışişleri Bakanı Bert Koenders'dan Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi'ni çağırarak bilgi almasını istedi. Parlamentodaki hemen hemen bütün partiler bu öneriye destek verdi. Koalisyonun diğer ortağı İşçi Partisi (PVdA) da gelişmeyi "kaygı verici" olarak değerlendirdi. Ana muhalefetteki Sosyalist Parti ise, "Ankara'nın uzun kolunun yeni bir girişimi" değerlendirmesini yaptı.

HÜKÜMETTEN ERDOĞAN DÜZENLEMESİNE ONAY

Bu arada Hollanda hükümeti, 'dost ülke liderlerine hakareti suç sayan' yasanın iptaline ilişkin öneriyi kabul etti. Güvenlik ve Adalet Bakanı Ard van der Steur, parlamentoya gönderdiği mektupta, yasanın yürürlükten kaldırılacağını açıkladı. Ard van der Steur, 100 yıldır neredeyse hiç gündeme gelmeyen 267 sayılı maddenin, ceza yasasından nasıl çıkarılacağının incelendiğini söyledi. Hollanda'da hükümetin büyük ortağı Liberal Sağ Parti (VVD), geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Alman komedyen Böhmermann hakkında dava açması üzerine, bu yasanın iptali için bir önerge vermişti.

Böhmermann / Foto: Reuters


Yabancı liderlere hakaret edenlerin 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngören yasanın iptaline ilişkin önerge, meclisteki partilerin çoğunun desteğini almıştı. Önergeyi hazırlayan iktidar partisi milletvekili Joost Taverne, "Yurtdışındaki liderler, uzun kollarıyla bizim mahkemelerimizi kullanarak, temel Batı değerlerimizi baltalayamazlar" dedi.

'HALKI BİRBİRİNE DÜŞÜRECEKSİNİZ'

CHP Hollanda Birliği ise Rotterdam Başkonsolosluğu'nun gönderdiği e-postaya ve yaptığı çağrıya tepki gösterdi. Birlikten yapılan açıklamada, hiçbir insani ve evrensel karşılığı olmayan bu çağrının, Türkiye'yi altından kalkamayacağı bir yükün altına sokacağı belirtildi. Açıklamada, çağrının, "gurbet ellerde vatandaşları birbirine düşüreceği" savunuldu, çağrıdan vazgeçilmemesi halinde hukuki yollara başvurulacağı vurgulandı.



HİTLER ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU

Hollanda'da, dost ülke liderlerine hakareti suç sayan yasadan şikayetçi olan ilk kişilerden biri, Nazi Almanya'sının lideri Adolf Hitler'di. Almanya 1930 yılında Hollandalı bir vaizin Hitler hakkında "dolandırıcı" dediği gerekçesiyle şikayetçi olmuştu. Vaiz savunmasında, "Hitler onu, bunu yapıyor olsa bile tamamen dolandırcı diye anılamaz" demiş, dava ceza ile sonuçlanmamıştı. Yasa 1968 yılında ABD Başkanı Lyndon B. Johnson için de işletilmişti. Hollandalı üniversite öğrencileri ABD'nin Vietnam'ı işgalini protesto etmek için "Katil Johnson" pankartları taşımış, o dönem üniversite öğrencisi olan gazeteci-yazar Geert Mak, pankart nedeniyle 200 gulden para cezasına çarptırılmıştı. Hollandalı gençler bunun üzerine, "Moordenaaar (Katil) Johnson" yerine, "Molenaar (Değirmenci) Johnson" sloganını kullanmışlardı.

BBC