Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın düzenlediği basın toplantısında, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in sözleri için "'Sözlerin mizah adı altında hoş görülmesi mümkün değil. Keşke sanatçılıktan uzak olan lafları söylemeselerdi" ifadelerini kullandı. Kalın şu ifadelerde bulundu;

"Söylenen sözlerin kabul edilmesi mümkün değil. Bunların eleştiri veya mizah adı altında hoş görülmesi de söz konusu bile değil. Bugün zannediyorum Müjdat Gezen ifadesinde 'mizah yapıyordum kimseyi kast etmedim' gibi bir şey demiş. Eğer maksat bu ise bu olmuş olsa bile bu böyle ifade edilmez. Yani kalkıp şimdi ifadeleri okuduğunuz zaman 'işte birini ayağından asarlar, belki mahzenler de zehirlenerek ölür, belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşarlar, işte kim Rusya'ya döndüyse iktidardan gitti' gibi ifadelerle bunlar bakın Türkiye'deki mevcut iktidarı, yönetimi ve Cumhurbaşkanımızı eleştiri bağlamında söylenen şeyler. Bunlar 1940'lı, 1950'li Türkiye'si ile ilgili bir tarih dersinde söylenmiyor ya da Roma tarihinin bir dönemi ile ilgili söylenmiyor. Bugünün Türkiye'siyle ilgili söylenmiş sözler."

 

[old_news_related_template title="Son Dakika... İbrahim Kalın: Trump 2019 yılı içerisinde Türkiye'ye gelecek" desc="Son Dakika... Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. ABD'nin Suriye'den çekilme kararında Kalın, '14 Aralık günü yapılan telefon görüşmesi (Erdoğan-Trump) seyri değiştirdi' ifadelerinde bulundu. Bu hafta ABD'li bir heyetin Türkiye'ye geleceğini belirten Kalın, 'İlk aşamada askerler arasında koordinasyon olacak' dedi. Kalın ayrıca, ABD Başkanı Trump'ın da 2019 yılı içerisinde Türkiye'ye geleceğini açıkladı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/03/sondakika-20180305.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/son-dakika-ibrahim-kalin-14-aralikta-yapilan-telefon-gorusmesi-seyri-degistirdi-2847618/"]

 

Bu konuda savcılığın resen bir soruşturma başlattığını, Metin Akpınar ile Müjdat Gezen'in bugün ifadelerinin alındığını anımsatan İbrahim Kalın, şöyle devam etti:

"Soruşturmanın gerekçesi de 'Cumhurbaşkanı'na hakaret, darbeye çağrı ve ölüm tehdidi', bunların her biri hem kişisel, hem kamu amme davası konusu olabilecek mevzular. Keşke bu kişiler bizim çocukluğumuzun o masumiyet dönemlerinde izlediğimiz filmlerde hatırladığımız kahramanlar olarak kalsalardı. Keşke bu tür galiz ifadelerle bir Cumhurbaşkanı'nı 'belki iple sallandırılır, belki bir mahzende ölür ve belki zehirlenir ölür' gibi galiz, hakikatten uzak, sanatçılıkla da uzaktan yakından ilgisi olmayan lafları söylemeselerdi. Burada dediğim gibi bunun mizahla ifade edilebilecek bir tarafı söz konusu değil. Bu tür sözleri sarf eden kişiler sadece Cumhurbaşkanının şahsına hakaret etmiş olmuyorlar, aynı zamanda ona oy veren, destek veren, gönül veren milyonlarca insanın hür iradesine de saygısızlık ediyorlar. Bazı ifadeler Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik yapısını, hukuk devleti ilkesini de yok sayan, ayaklar altın alan bir yaklaşımı ifade ediyor."

AA