Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılında “çılgın proje” olarak açıkladığı Kanal İstanbul projesinde sona gelindi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından aralık ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderilen Kanal İstanbul projesinin ÇED başvuru dosyası 24 saat geçmeden apar topar askıdan indirilmişti. Çevre Şehircilik Bakanlığı konunun Ulaştırma Bakanlığı ile ilgili olduğunu belirtirken Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ise “Koymamaları gereken yanlış bir şey koymuşlar, geri aldılar. Bizim çalışmalarımız sürüyor” açıklaması yapmışlardı. Projenin askıdan indirildiği gün  Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü’nde il müdür yardımcıları, şube müdürleri ve müdür muavinlerinin görevden alınmıştı.

PROJE BEDELİ AÇIKLANMADI


Krize neden olan ÇED başvuru dosyası bugün tekrar kamuoyuna sunuldu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 20 Şubat’ta gönderdiği ÇED Başvuru Dosyası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından askıya çıkarıldı.  Apar topar indirilen dosya ile yeniden askıya çıkan dosyada yer alan projeye ilişkin güzergah, kapasite ve içerik açısından bir değişiklik olmadığı görüldü. En önemli farklılık ise proje bedeline ilişkin oldu. İlk dosyada proje bedeli 60 milyar lira olarak açıklanırken son dosyada proje bedeli ile ilgili “Proje bedeli çalışmaları devam etmekte olup, ÇED Yönetmeliğinin 10. Maddesine uygun olarak  Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilecektir” açıklaması yapıldı.

kanal-ortaKÜÇÜKÇEKMECE – TERKOS ARASINDA


Dosyada yer alan bilgilere göre merakla beklenen Kanal İstanbul projesinin güzergahı 5 alternatif arasından seçildi. Yapılan çalışmalar sonucunda Marmara Denizi’ni Küçükçekmece Gölü’nden ayıran dar noktadan başlayarak, Sazlıdere Baraj havzası boyunca devam edip Sazlıbosna Köyü’nü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyünü geçtikten sonra Terkos Gölü’nün doğusunda Karadeniz’e ulaşan alternatif koridor belirlendi. Proje Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçeleri sınırları içerisinde yer alacak. Kanal güzergâhının yaklaşık 7 bin metrelik kısmı Küçükçekmece, 3 bin 100 metrelik bölümü Avcılar,  6 bin 500 metresi  Başakşehir,  28 bin 564 metresi de Arnavutköy’den geçecek. Kanal koridoru üzerinde 6 adet köprü ve yol geçişi de planlanıyor.

2 LİMAN 3 TAKIM ADA


Kanal kazısından çıkan uygun malzemeler kullanılarak Marmara Denizi'nde  Karadeniz’e  doğru kanalın solunda 2 adet ve sağında 1 adet olmak üzere toplamda 3 adet ada grubunun oluşturması planlanıyor. Adalar batıdan doğuya doğru sırasıyla Büyükçekmece, Beylikdüzü ve Bakırköy ilçelerinin Marmara Denizi’ne bakan kıyılarında olacak.  “1. Grup Marmara Adaları”, 3 adet toplam 186 hektarlık adadan oluşacak. “2. Grup Marmara Adaları” 155 hektarlık 4 adadan, “3. Grup Marmara Adaları” da 104 hektarlık 3 adet adadan meydana gelecek.Proje kapsamında yapılacak Karadeniz Limanı Arnavutköy ve Eyüp ilçelerinin Karadeniz’e olan kıyı şeritlerinde yer alacak.  Marmara Limanı ise Küçükçekmece ilçesinin girişinde kanal koridorunun başlangıç noktasında bulunacak. Proje kapsamında Küçükçekmece’de 1200 teknelik, Sazlıdere’de 860 teknelik olmak üzere toplam 2 bin 50 yat kapasiteli 2 adet yat limanı da yapılacak.

İNŞAAT 5 YIL SÜRECEK


Mühendislik çalışmaları devam eden yaklaşık 45 km uzunluğundaki Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı – Terkos’un doğusunu takip eden koridorun inşaat çalışmalarının 5 yıl içeresinde tamamlanması ve gerekli bakımların yapılması kaydıyla 100 yıl hizmet etmesi öngörülüyor.

SAZLIDERE BARAJI İPTAL


Söz konusu koridorun üzerinde ve çevresinde genel olarak tarım arazileri, kısmen orman alanları ve yerleşimler ile su kütleleri bulunuyor. İstanbul’un 24-25 günlük su ihtiyacını sağlayan Sazlıdere Barajı’nın yaklaşık yüzde 60'ını oluşturan ana bölümü kanal projesi nedeniyle iptal edilecek.  Barajın yüzde 40'nı oluşturan tarihi Şamlar Bendi ise mevcut hali ile veya yükseltilerek korunacak.

HASSAS BÖLGELERDEN GEÇİYOR


Kanal İstanbul’un güzergahında çevre açısından hassas noktalar bulunuyor. Kanal; RAMSAR Sözleşmesi kapsamında Türkiye’de belirlenmiş  135 Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan arasında yer alan Terkos Gölü Sulak Alanı ve Küçükçekmece Gölü Sulak Alanı’ndan da geçiyor. Proje,  Roma Su Yolu ve Terkos Su Yolu ile kesişiyor. Kanal, Filiboz, Küçükçekmece ve Yarımburgaz Mağarası 1. Derece sit alanlarını da kapsıyor. Güzergahta 14 bin 175 hektar tarım arazisi, bin384 hektar fundalık, bin 145 hektar mera,  468 hektar orman alanından geçiyor.

YAZLIKLAR KAMULAŞTIRILACAK


Projeden etkilenen nüfus toplam 480 bin 758 kişi olarak hesaplandı. Koridor, Küçükçekmece Altınşehir ve Şahintepe mahallelerini doğrudan etkileyecek. Yaklaşık 45 km uzunluğunda olan Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu hattında 23 kilometrekarelik alanın kamulaştırılması planlanıyor. Koridorun, Baklalı, Tayakadın ve Terkos arasında kalan arazilerde yerleşim merkezi olmasa da dağınık halde bulunan bazı haneler ve yazlıklar bu kapsamda kamulaştırılacak.

BAKANLAR KURULU’NDA UYARI GELDİ İDDİASI


CHP’li Meclis Üyesi Nadir Ataman, Kanal İstanbul’un tüm bürokratik ve bilimsel itirazlara rağmen Cumhurbaskanı’nın ısrarı ile yapıldığını belirterek “Bürokrasi ve siyasetten bir çok kişinin mali ve hukuki ve çevresel etkileri nedeni ile itiraz ettiği bu proje Cumhurbaşkanı’nın fikri takibi ve bu itirazları yapanların tasfiyesi ile hız kazandı. Ulaştırma Bakanı’nın da geçen ocak ayında Bakanlar Kurulu’nda uyarı aldığı bu uyarıdan sonra güzergahı açıkladığı gelen bilgiler arasında. 15 gün içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın planları ve ÇED raporunu onaylayacağı, nisan ayında ihalenin, haziran ayında temelin atılmaya çalışıldığı belirtiliyor.  Cumhurbaşkanı’nın projeyi 2019’da yapılacak seçimlerde en büyük kozu olarak düşündüğü söyleniyor” dedi