“Hoca efendi keramet gösterip geceleri uçar... Tebriz’e gider, Kahire’ye gider, Kudüs’e gider” diyorlardı...
Anadolu Jet’in ekonomik biletleri yaygınlaşıp da müritler uçmaya başlayınca, hoca efendilerin uçma kerametleri söndü...

*

“Hoca efendinin kerameti, aynı anda Konya’da, Sultanahmet’te, Erzurum’da, Maraş’ta görüldü” dediler...
Televizyon icat olunup Ajda Pekkan ekrana çıkıp da her yerde aynı anda görülünce, bu keramet de çöktü...

*

Ve AKP iktidara geldi...
Bu kez kendilerini görevli görüp, durumdan vazife çıkartmaya başladılar... Ama buna eğitimleri ve görgüleri yetmiyordu...
Kültürleri kadar keramet yumurtlamaya başladılar:
Battaniye gibi tüylü şeyleri okşamanın insanı yoldan çıkartacağını...
Oval cisimlere öyle uzun uzun bakmanın iyi olmayacağını...
Ketçaptan etkilenme olabileceğini...
Eşofman giyen kızların dinden çıkacağını... Asansörde bir erkekle yalnız kalınca bunun zina sayılacağını... 9 yaşında kızın evlenebileceğini... Geceleri battaniyenin tahrik etmesine dikkat edilmesini...

*

İşte; laik cumhuriyeti düşman belleyen... Eğitimi imam okullarına dönüştürüp dindar nesiller yetiştirmeye kalkan... Devleti din devletine dönüştüren... İslam’ı siyaset malzemesi yapan... Cumhuriyetin çağdaş kurumlarını peş peşe tekmeleyip yıkan arkadaş, bu saçmalıkların kurmak istediği din referanslı düzene zarar verdiğini gördü...
Çıkıp dedi ki:
“Şimdi siz kalkıp İslam’ı 14 asır, 15 asır önceki hükümleri ile uygulayamazsınız... (......) Ya bırak bu işleri...”

*

Önce sen bırakacaksın...
Bu tiplerin son yıllarda AKP döneminde televizyonlar kurarak, gazeteler çıkartarak, okullar açarak, fetvalar vererek ortaya çıkmalarının bir nedeni var...
Fesli olanını sarayda ağırlayıp, sarıklı olanına “sus” dersen, susmaz...
Badem bıyıkları referans sayıp, çember sakallısına “Dur” dersen, durmaz...
Kravatlısını bakan yapıp, külahlısına “Bırak bu işleri” dersen olmaz...

*

Yüce dini, bu kirli işlere karıştırmayacaksın...
Biz buna “Laiklik” diyoruz...
Laik olacaksın...
Laik...