Şimdi muhalefet partilerine çok iş düşüyor ama... Sahi, nerede onlar?
Birbirlerini yiyorlar!
Muharrem İnce ve taraftarlarının “Olağanüstü Kurultay” diye tutturmaları CHP’yi yıpratmaktan başka bir işe yaramıyor!
Oysa 8 ay sonra Belediye seçimleri var. Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerin birkaç ay öne alınması da tartışılıyor. Zaman çok dar... Partilerin adaylarını tespit edip saha çalışmalarına başlaması gerekiyor ama onlarda bu sağduyu ne yazık ki yok!
* * *
CHP’li muhalifler “İlle de olağanüstü kurultay” diyor, başka bir şey demiyor.
Diyelim ki kurultay gerçekleşti ve daha önce genel başkan seçiminde iki defa, cumhurbaşkanı seçiminde de bir defa, toplam 3 defa açık farkla kaybeden Muharrem Bey bu kez kazandı... Ne olacak?
CHP’de zaten birlik ve beraberlik duyguları sarsıldığı gibi bu defa parti net olarak ikiye bölünecek. Kaybeden taraf çalışmayınca İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediye başkanlıkları da her zamanki gibi hayal olacak!
Oysa AKP, Belediye seçimlerinin çalışmalarına başladı bile... Muhalefet partileri CHP ve İYİ Parti nerede? Onlar iç hesaplaşmalarla meşguller!
CHP, kavgasını yerel seçim sonrasına bıraksa çok akılcı davranmış olacak ama... Görünen o ki, ihtiras bazılarının gözlerini karartmış!
İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini AKP’nin elinden almak öyle büyük bir darbe olurdu ki, iktidar bunun altından zor kalkardı.
İstanbul, Ankara ve İzmir kentlerinin büyükşehir belediyeleri bütün Türkiye’nin gücünün yarısından fazlasını temsil eder. Bu kentleri kazanmak, Türkiye’yi kazanmak demektir. Fakat, gözleri hırs perdesi tarafından karartılan bir kısım partililer bu gerçeği görmezden geliyor.
* * *
CHP’de Büyükşehir Belediye Başkanı olarak düşüncelerine önem verdiğim iki başkan var: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün.
Bakınız bu konuda ne diyorlar?
Prof. BÜYÜKERŞEN:
“Kurultay zamansız, yanlış bir çıkış. Kim kazanırsa kazansın partide bir çatlama olur. Yerel seçimlere az bir zaman kalmışken olağanüstü kurultay hiç de stratejik değil. Seçmen gözünde iyi olmaz. Millet hizmet bekliyor, sistem değişiyor, biz kurultayla mı uğraşacağız? Kişisel duyguları bir yana bırakıp, biz CHP’yi ve Türkiye’yi düşünmeliyiz.”
Dr. OSMAN GÜRÜN:
“Delegelerin çoğunluğu kurultay istiyorsa çıkan sonuç hepimizin başının üstündedir. Fakat ben zamansız buluyorum. Bu nedenle imza vermedim. Yaklaşan yerel seçimlerden önce kurultay doğru zamanlama değil. Seçimlerden sonra daha geniş kapsamlı bir çalışma olabilir. Birisi gitsin, birisi gelsin kurultayı olursa partimize ve ülkemize yarar getirmez.”
Bodrum Sahil Güvenlik (!)
Bodrum denilince akla Türkiye’nin gözde tatil beldesi, güneş, deniz, eğlence ve tekne gezileri geliyor.
Bunlar var elbette... Fakat sıkıntı çekenler, karşılarına çıkan güçlükler nedeniyle “Lânet olsun!” diyenler de var.
Gelen şikâyetlerin hepsini nakletmeme bu sütun yetmez ne yazık ki!
Ne dertli bir yer şu Bodrum...
Önceki gün değişik bir şikâyet iletildi bana... Bu defa “Bodrum Liman Başkanlığı ve Sahil Güvenlik görevini yapmıyor!” diye şikâyet ediliyor.
Liman Başkanlığı’nın denetiminde olan Bodrum koyları, Sahil Güvenlik tarafından denetlenmiyor. Daha doğrusu gereği gibi denetlenmiyor, bazı çarpıklıklara, haksızlıklara göz yumuluyor. İddialar böyle...
Türkbükü ve Cennet koyları başta olmak üzere hemen hemen bütün koylarda özel lüks yatlar, diğer tanıdık bir yatla aralarında mesafe bırakarak halat germek suretiyle başka tekneleri aralarına sokmuyor, daha doğrusu sahilleri haksız bir şekilde işgal ediyor!
Liman Başkanlığı ve Sahil Güvenlik’in şikâyet eden vatandaşlara “Haklısınız” dediği, fakat buna rağmen denetim yapmayıp bu işgalleri önlemediği belirtiliyor.
“Lüks yatlarda önemli kişiler olabilir” diye korkuyorlar mı, yoksa bunun başka bir nedeni mi var, bilinmiyor!
Her görevli vazifesini düzgün yapmak zorunda. Aksi halde bu ülke nasıl düze çıkacak?
GÜNÜN SÖZÜ
Zayıfları müdafaa eden, aklı başında, yiğit insan konusunda doğa cimridir!
