Amerika ile bir papaz yüzünden papaz olduk, karşılıklı yaylım ateş devam ediyor.
ABD’nin uçuk Başkanı Trump “Erdoğan ile ne güzel anlaşıyordum. Fakat Rahip Brunson olayı aramızı açtı. Korkunç bir hata yapıldığını düşünüyorum. Ben buna pabuç bırakmam. İşte bu nedenle Türkiye’ye karşı bazı ekonomik ve siyasal önlemler aldık. Amerika olarak asla taviz vermeyeceğiz” diyor ve ekliyor:
“Bu daha başlangıç!”
Adam dengesiz ve elinde herkese tehlikeli olabilecek büyük güç var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da tepkili: “Oyununuzu gördük, meydan okuyoruz!” diye rest çekiyor.
Bu gerginlik doğal olarak ekonomiye yansıyıp piyasalar allak bullak olunca Türk Lirası, Rahip Brunson bahanesiyle devalüe edilmiş oldu.
Yalnız dolar karşısında değil bütün yabancı paralar karşısında paramızın değeri düşürüldü.
Ona buna posta koyuyoruz ama ulus olarak biraz daha fakirleşmiş durumdayız.

* * *

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, bu ekonomik ve siyasal olayları başka bir açıdan değerlendirerek:
“AKP iktidarının ABD’ye karşı duruşuna aldanmamak lâzım. İktidarın Yahudi lobileriyle yakınlığı da dikkate alındığında İsrail’in dediğinin olduğunu görürüz” diyor.
Tantan’a göre ABD, Türkiye üzerinden bölge ve havzadaki ülkeleri kendi etkisi altına almak istiyor.
Ülkemizin AKP iktidarında 16 yıllık bir kayıp zaman yaşadığını öne süren Tantan şöyle devam ediyor:

* * *

“Türkiye’nin bu tarihi kayıpları yazılacak. Toplumun ahlaki ve estetik değerlerinin yok edildiği, kimsenin birbirine güvenmediği, insanların özgürlük, bağımsızlık, aidiyet duygularının, tarih bilincinin yok edildiği dönem olarak anılacak.
Kriz döneminde toplumu ayrıştırmak değil, bütünleştirmek gerekiyor. Böyle bir adımı da yok iktidarın...
Diyanet İşleri Başkanı
cemaatlerin ülkeyi böldüğünü söylüyor. Bu konuda bile bir çaba gösterilmiyor, sadece şikâyet ediliyor.
Acayip bir durum...
Şikâyet var ama nedense kimse tedbir almıyor, iktidarın olaylar karşısındaki duruşu güven vermiyor!”

Tarım can çekişiyor!


Türkiye’nin düze çıkması için yapılacak ilk işlerden biri tarım ve hayvancılığı canlandırmaktır.
AKP iktidarının 16 yıldaki en büyük günahlarından biri çiftçilik ve hayvancılıkla geçinen insanlarımıza yeterince destek vermemek oldu.
Paralar inşaatlara, betona yatırıldı, tarımdan esirgendi...
Bir zamanlar “Dünyada tarım ürünleri olarak kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyiz” diye övünürdük. Şimdi o günler hayal oldu!
Artık dünyanın 135 ülkesinden gıda ürünleri satın alır hale geldik!
Nasıl satın alıyoruz yediğimiz, içtiğimiz malları?
Yedi düvele avuç açıp borç olarak dolar alıyor ve o dolarlarla karnımızı doyuracak ürünleri ithal ediyoruz.
Döviz bulamadığımız zaman ne olacak, düşünmek bile istemiyorum.
Memlekette zam görmeyen ürün kalmadı gibi... Domates salçasına bile zam gelmiş!
Ülkemizdeki çiftçi sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor. Çünkü ailelerini geçindiremez hale geldiler.
Ekilen tohum ve yetiştirilen ürünün hasat masrafları çiftçinin belini büküyor.
Gübre, mazot, ilaç, sulama ve işçilik maliyetleri sürekli artıyor.
Türk tarımı 16 yıllık AKP iktidarı döneminde dibe vurdu.
Dışarıdan mercimek, kuru fasulye, nohut, patates, hatta saman bile satın alıyoruz. İthal etmediğimiz mal yok!
Bizim beyler hâlâ tarıma gereken önemi vermiyorlar!
Sonunda herhalde TOKİ’nin inşa ettiği on binlerce binanın duvarlarını yiyerek (!) karnımızı doyurmaya kalkacağız!

Tebessüm

Daha çok yaşamanın çaresi!


Adam basit bir hastalık olduğunu düşündüğü bir rahatsızlık için doktora gitmiş ve birden çok ağır hasta olduğunu, hastalığın tedavisi olmadığını ve sadece 10 ay ömrü kaldığını öğrenmiş.
Üzüntü içinde doktora: “Yapabileceğim bir şey var mı?” diye sormuş. Doktor da “Tabii” demiş “Ekonomist genç bir bayan bul, onunla evlen ve bir Brezilya gezisine çık.”
Adam heyecanla: “Bu benim ömrümü uzatır mı?” diye sormuş ama doktorun cevabı şaşırtıcı olmuş:
“Hayır ömrün uzamaz ama iktisatçı eş o kadar can sıkıcı olur ki, sanki daha uzun zaman geçmiş gibi hisseder, kendini daha çok yaşamış zannedersin.”

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç bilmemek, yalan-yanlış bilmekten çok daha iyidir!

23szt11a_ist_izm_ant_trb

plusbanner2x