CHP Genel Başkanı’nın her fırsatta, “AKP üç seçimi de kaybedecek” açıklamaları, kamuoyu araştırmaları, AKP’nin oy oranının giderek düştüğünü gösteriyor ve moraller de bozuluyordu. Seçimin zamanında yapılması halinde, AKP’nin erken seçimle elde edebileceği sonucu elde edemeyeceğine parti kurmayları da inanıyordu. Eğer, AKP durumunu sağlam görmüş olsa, MHP ile seçim ittifakı da yapmazdı.
“MERAL’DEN KORKUYORLAR”
Seçim Kanunu bile yürürlüğe girmemişken, yeni anayasaya göre uyum yasaları çıkarılmamışken Türkiye’nin paldır küldür seçime götürülüşünü “Baskın Seçim”, “Acil Seçim” ve hatta “Darbe” diye niteleyenler var. Seçim, toplumu daha da kamplaştıracak düzenlemeler içeriyor. Bu kısa sürede aday belirlemek zor olacağı gibi, iktidar partisinin yeni engeller getireceğine de kesin gözüyle bakılıyor. Gönül rahatlığıyla seçime gidecek ortam bırakılmadı.
AKP, milletvekili adaylığı için ön seçim yapmıyor ama hakim denetiminde ön seçim yapan ve adaylarını buna göre belirleyen siyasi partiler var. Peki bunlar hangi arada ön seçim yapacak? Adaylar kendisini nasıl tanıtacak? Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imza isteniyor. Şimdilerde, seçim kuruluna gösterilecek aday için “İmza verenlerin fişleneceği” söylentisi yayılıyor.
Biz böyle biliyoruz ama imza konusunda ortada yasal bir düzenleme bile yok. Propaganda dönemi boyunca hep kanunsuzluklar, çıkarılan zorluklar dile getirilecek. Bu durumda seçimin demokratik bir ortamda yapılmadığı da belirtilecek. Hoş, bir de olağanüstü hal (OHAL) uygulaması var. Şu anda OHAL uygulamasını gerektirecek bir durum da söz konusu olmamasına rağmen, OHAL ortamında Türkiye seçime götürülüyor.
Bir yurt gezisine katıldığım İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Seçimin erkene alınacağını, seçim tarihinin 15 Temmuz ya da öncesinde olacağını, OHAL uygulaması devam ederken Türkiye’nin seçime götürüleceğini” söylemişti. Bunun nedenlerini de “Meral Akşener’den korkuyorlar... Korkuyorlar” diye açıklamıştı.
HERKES KENDİ PARTİSİNE
İYİ Parti’yi seçime sokmamak için seçim tarihinin öne alınması, OHAL devam ederken seçime gidilmesi, önceki seçimlerde ittifaka ihtiyaç duymayan AKP’nin ittifak kurarak seçime gitmesi de boşuna değil. AKP, oy oranının düşük gösterilmemesi için propaganda döneminde hep “Oylarınızı AKP’ye verin” çağrısı yapacak. Böylece, MHP’nin gerçek oy oranı da ortaya çıkacak.
Bir önceki seçime göre oy kaybına uğrayacağı değerlendirilen MHP ile ittifak da muhtemelen seçim sonrasında bitecektir. Sonuçta, ittifakla AKP oy oranını yükseltmeyi, MHP de baraja takılmadan TBMM’ye girmeyi hesaplıyor. Türk siyasi hayatında çok önemli bir yere sahip olan MHP’nin, yeniden AKP’ye muhalefet edeceği günler de çok uzak değil. Çünkü, gidişattan onlar da büyük ölçüde rahatsız.
İTTİFAK KOLAY OLMUYOR
İYİ Parti’nin tek başına seçime sokulmaması halinde, Saadet Partisi ya da Demokrat Parti şemsiyesinde seçime katılması gündeme gelecek ve yine engeller de çıkarılacaktır. Adayların sıralaması, seçilecek yerlere konulmasında ister istemez partiler arasında da bazı sorunlar yaşanacaktır, diğer iki siyasi partiye göre oy oranının daha yüksek olduğu anket sonuçlarına yansıyan İYİ Parti, yeteri kadar milletvekili de çıkaramayacaktır.
Seçimin önünde baraj engeli duruyor. Seçmen kütüklerine güvenilmiyor. Seçimlere mutlaka hile karıştırılacağı konusunda herkeste bir kaygı var. Açıkçası, muhalefetin önünde önemli barikatlar, hendekler var. Bunların aşılması da kolay olmuyor.
Değişik illerde gerçekleştirilen kitap fuarlarına okuyucu büyük ilgi gösteriyor. Örneğin Amasya’nın CHP’li Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, yazarlarla hemşerilerini buluşturmakla kalmıyor, çevre illerden de vatandaşların gelmesini sağlıyor. Isparta’nın MHP’li Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın, belediye çalışanlarıyla birlikte gösterdiği çabayı da yazarlar unutmuyor.
İzmir Kitap Fuarı’nın da bugün son günü. Bilgi Yayınevi standında okuyucularımızla olacağım.
