300’den fazla komutanın gözaltına alındığı “Balyoz Soruşturması” ve o insanlara yaşatılanlar önceki gün TBMM’de Milli Savunma Bakanlığı Bütçesi görüşmeleri sırasında yeniden gündeme geldi. Milli Savunma Bakanı emekli Orgeneral Hulusi Akar ile CHP TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel arasında sert tartışmalar yaşandı.

Kurmay Albay İkrami Özturan da “Balyoz” sanığı oldu. Akar ve Özel arasında TBMM’de yaşanan tartışmayı dinledi. Yaşatılanlarla ilgili bildiği bir çok şey olduğu için gözleri doldu. “Balyoz”dan yatan Albay Murat Tulga, emekli olduktan sonra “Galeati Yayıncılık” şirketini kurdu, o dönemin mağdurlarının yazdıklarını yayınladı. İkrami Albay, yazdığı son kitabı “Çuvaldız”ın 106. sayfasını açtı.

AKAR’IN İCRA SUBAYI

Bölüm, “O dönem Kolordu’nun NATO Karargâhı’nın Genel Sekreteri olarak görev yaptığım, bir kısmına şahit olduğum, bir kısmını NATO Karargah Kurmay Başkanı’ndan duyduğum şekilde o günlerde neler olmuştu?” diye başlıyordu. Biz de okuyoruz:

1. Selimiye’deki Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Muharrem Yavaş tarafından, konu milli olmasına rağmen, NATO Kurmay Başkanı Tümgeneral İ.Serdar Savaş aranarak “Bir kurmay subay gönderin, bir konu var onu inceleyecek” şeklinde talepte bulunulur.

2. Kurmay Başkanı İ.Serdar Savaş, Balyoz Planı’nı inceletmek ve Bilirkişi Raporu hazırlattırılmak üzere istendiğini bilmeden Kolordu Komutanı Korgeneral Hulusi Akar’a arz eder. O günlerde Ordu Karargâhı’ndan sızdırılan bir belge nedeniyle yapılacak bir idari tahkikat için bir subay istendiğini düşünürler.

3. Bu istek üzerine Kolordu Komutanı ve Kurmay Başkanı tarafından, bir yıl önce NATO Karargâhı (G-5) Plan ve Prensipler Şube Müdürlüğüne Plan Subayı olarak atanmış, bilahare geçici görevle Korgeneral Akar’ın icra subaylığını da yapacak olan Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan görevlendirilir.

MEHMET DİŞLİ HİÇ KARIŞMADI

4. Binbaşı Erdoğan Ordu Karargâhı’na gider, emredildiği şekilde önce Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Yavaş’a, sonra Ordu Askeri Savcısı Hâkim Albay Bülent Münger’e çıkar. Askeri Savcı Binbaşı Erdoğan’a Balyoz Planı ile ilgili tüm evrakları teslim eder, incelemesini, bilirkişi raporu şeklinde hazırlamasını, bu konuyu hiç kimseyle görüşmemesini, evrakları asla göstermemesini ve evinde çalışmasını söyler.

5. Binbaşı Erdoğan Kolordu Karargâhı’na döner ve Kurmay Başkanı Tümgeneral Savaş’a durumu rapor eder. Kurmay Başkanı görevi onaylar, sadece evde çalışmasına izin vermez ve karargâhta çalışmasının daha uygun olduğunu söyler.

6. Kendisine NATO Karargâh binasının en alt katında bir oda tahsis edilir.  Böyle bir rapor hazırlanması uzman 5 kişilik ekip tarafından bile ancak üç-dört ayda hazırlanabilir.

7. Raporun hazırlanış süresince bana anlatıldığı kadarıyla Kolordu Komutanı, Kurmay Başkanı ve konu milli olmasına rağmen o dönem Kolordunun Milli Kurmay Başkanı olan Albay Mehmet Dişli (15 Temmuz darbe girişiminin önemli isimlerinden, FETÖ davasında tutuklu, TSK’den ihraç) çalışmaya hiç müdahil olmazlar.

MİLLİ DEĞİL, NATO EVRAĞI

8. Binbaşı Erdoğan bir faraziyeye dayandırarak “Eğer bu belgeler doğruysa, bu seminerde darbe hazırlığı yapılmıştır” şeklinde özetlenebilecek yazılı raporunu tek başına 20’nci günde bitirir.

9. Rapor için esas görev yeri olan fakat bu milli çalışma ile ilgisiz bir şekilde NATO Karargâhı (G-5) Plan ve Prensipler Şube Müdürlüğü’nden giden evrak dosya numarası alır, raporuna yazar. İlginçtir, evrak artık milli değil, NATO Karargâhı’nın evrakı olarak kayıtlara geçer.

Bunlar aynen gerçekleşiyor. İkrami Özturan, “Bundan sonrasında ilgililerin beyanlarına ve konuşulanlara göre öngörüsü şöyle:

“Binbaşı Erdoğan raporu bitirdiğini Kurmay Başkanı Tümgeneral Savaş’a, o da Kolordu Komutanı Korgeneral Akar’a bildirir. Yine bana anlatıldığı kadarıyla anılan kişiler rapora hiç nüfuz etmeden, bir satırını bile okumadan Binbaşı Erdoğan tarafından Ordu Karargâhı’na götürülür ve Askeri Savcı Bülent Münger’e teslim edilir, O da raporu savcılığa gönderir. “

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kuvvetli bir “Balyoz” indirilmişti. Bir gün onlar da ortaya çıkacak. Bekleyelim, görelim...