Öyledir, çünkü bu sona yıllar içinde gelinmiştir; Türkiye’yi yöneten zevat, net duruşunu, seçimini, durduğu yeri belirlemekten sürekli kaçınmış, adeta “tavşana kaç, tazıya tut” cingözlüğü ile “oynak” bir politikayı yeğlemiştir!..
ABD bir emperyal devlettir ve yıllarca dünyadaki tek “süper güç” sıfatını elinde tutmuştur. Bugün bile hem nükleer silah hem konvansiyonel silah hem silah bütçesi hem de ticaret hacmi olarak ardından gelenlere fark atmaktadır!..
Rusya deseniz, 1990’lardaki batışın ardından yıllar içinde kendini toparlamış, tek kutuplu dünyanın tarihe gömülmesini sağlamış, elindeki silah, petrol ve doğalgaz gücüyle tablodaki yerini tekrar ele almış bir başka emperyal güçtür!.. Üzerindeki ambargoya karşın, örneğin Suriye’de en büyük aktör konumundadır!..
Türkiye, işte bu iki dev güç arasında biteviye bir “Ali-Cengiz” oyunu oynamayı yeğlemiş, Suriye’de başlatılan iç savaşta “başat” rol oynayan ülkelerden biri olmuş, 7 yıllık savaşın sonunda elleri böğründe olan bir ülke konumuyla tarihe geçmiştir!..
Şu sıralarda Rusya ile adeta “kanka” konumunda bir görüntü sergilenmektedir ancak bu görüntüde “karşılıklı güven” faktörü nedir, hangi boyuttadır diye sorulacak olsa zannımca pek iç açıcı bir yanıt gelmeyecektir!..
Kısacası “En büyük Türk büyükleri” İnönü’nün deyişiyle “ayıyla yatağa girme” becerisini hiçbir zaman, hiçbir şekilde gösterememiş, “Yeni Osmanlı”, “hilafet” gibi boş hayallerin peşinde sınıfta kalmışlardır!..
-Türkiye, şimdi toplum olarak bunun ceremesini göğüsleme aşamasına gelmiştir, ne yazık ki!..
Magnitsky Yasası!..
Bu yasa ne anlama geliyor biliyor musunuz?..
-Dünyanın herhangi bir yerinde insan hakları ihlaline karışmış kişi ve kuruluşlara uygulanan yaptırımlar yasası demek!..
Bir önceki ABD Başkanı Obama tarafından 2012 yılında kabul edilen bu yasa ilk olarak 18 Rus yetkili ve işadamı için uygulanmıştı... Yıllar sonra sıra Türkiye’ye geldi demek ki!.. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, önceki gün Türkiye’nin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu yasa çerçevesinde yaptırım listesine alındığını açıkladı!.. Hemen ardından ABD Maliye Bakanlığı bir açıklama yaparak, bu kararın iki bakanın Rahip Brunson’un tutuklanmasında “doğrudan rolü” nedeniyle alındığını duyurdu!.. İki bakan için kullanılan ifadeye dikkatinizi çekerim:
-Bu iki bakan Türk hükümetinin hak ihlallerinden sorumlu kurumlarına öncülük etmektedirler!..
Suçlamanın ağırlığına bakar mısınız?.. Ve bunu dilediği zaman dünyayı kan ve ateşe boğan, bir yıllık silah satışı 200 milyar doları geçen, tüm dünyadaki sömürünün yüzde elliden fazlasını sahiplenen bir emperyalist devlet söylüyor...
-Ne yazık ki bu da günümüzün gerçeği; ne kadar güçlüysen, o kadar konuşursun!..
Türkiye, her türlü kumpasa (Ergenekon-Balyoz vb..), her türden entrikaya karşın hâlâ bölgenin en güçlü ordusuna sahip bir ülke... Ancak üçlü sacayağının olmazsa olmaz iki bacağında büyük sorun var:
-Yönetim ve ekonomi!..
“Dolar 7 lira olur!”
Birbirinden ayrılmaz bir ikiliden söz ediyorum...
Yönetim iyi işliyorsa, ekonomi de ona uyar; eğer tersi söz konusu ise Türkiye’de yaşananlar olur!.. Sözün özüne gelirsek; Türkiye çok uzun bir süredir iyi yönetilemiyor maalesef!.. Özellikle son iki senedir Olağanüstü Hal (OHAL) ile yönetilen bu ülkede yeni çıkarılan yasalar OHAL’e de rahmet okutacak maddelerle bezeli, üst üste yazmıştım, okuyanlar anımsayacaktır!..
Böyle bir yönetimle, ekonominin ne hale geleceğini yine uzun süredir yazan, söyleyen, uyaran ülkenin namuslu ve bilgili ekonomistleri, yazarları, sivil toplum kuruluşlarının öngörüleri de bir bir gerçekleşmeye başladı...
Üstelik biz Magnitsky Yasası’nı tartışırken ABD Senatosu F35 savaş uçaklarına ambargo konulmasını öneren yasa tasarısını kabul etti. Yasa yalnızca Başkan Trump’ın onayına kaldı!.. Yani doların kanatlanması için her türlü ortam mevcut!.. Dolar dün 5 lirayı geçti. Müdahale ile belki biraz düşebilir ama yine çıkacağını görmek için falcı olmaya da gerek yok!..
Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz dün Twitter’dan şu çarpıcı mesajı paylaştı:
-Bugün ziyaretimize gelen ABD elçilik görevlisine “amaçladığınız nedir?” dedim. “Doların 7 TL olacağını öngörüyoruz” dedi. “Bu yaptığınızla Türkiye’yi kaybedeceksiniz” dediğimde ise şu yanıtı aldım: “Belki de öyle istiyoruz!..”
En büyük Türk büyüklerinin dikkatine sunulur!..
