Türkiye ile ABD arasında Suriye'de oluşturulması planlanan tampon bölge konusunda arabuluculuk görevi üstlenen ABD'li senatör Lindsey Graham, Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk yetkililerle görüşmelerin ardından itiraf etti; “ABD olarak, PYD konusunda hata yaptık...” Senatör Graham, Suriye’deki PYD-YPG ile, PKK terör örgütü arasındaki ilişkinin “Görmek isteyenler için son derece açık ve ortada” olduğunu da vurgulayarak, Washington yönetiminin Türkiye’nin güvenlik kaygılarını ortadan kaldıracak bir “tampon bölge” planı üzerinde çalıştığını söyledi.

TAMPON BÖLGE İÇİN 3 AŞAMALI “DUNFORD PLANI”


Suriye-Türkiye sınırında kurulacak tampon bölge planının ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford tarafından hazırlandığını, Dunford’un planı Türk yetkililerle müzakere ettiğini de anlatan Senatör Graham, planın ayrıntılarını da açıkladı. Buna göre, 3 aşamalı “Dunford planı” şu unsurları içeriyor;
-PYD-YPG unsurları Türkiye sınırından, Suriye’nin daha iç bölgelerine çekilecek
- ABD’nin PYD-YPG’ye verdiği ağır silahların geri alınacak
-Sınırda bir tampon bölge oluşturup Türkiye’nin güvenlik endişelerini ortadan kaldırılacak.

“BİZİM HATAMIZ YÜZÜNDEN, TÜRKİYE’NİN DE HATA YAPMASINA İZİN VERMEMELİYİZ”


ABD’nin PYD-YPG’yi silahlandırmasının “hata olduğunu” birçok kez tekrarlayan Senatör Graham, ancak ABD askerlerinin Türkiye’den çekilmesnin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PYD-YPG ile savaşmak için Suriye topraklarına girmesinin de “yanlış olacağını” söyledi. Senatör Graham, “Obama PYD-YPG’yi silahlandırarak Türkiye için bir kabus yarattı. Türk ordusunun Suriye’ye girerek PYD-YPG’ye silahla müdahalede bulunması da ikinci bir kabus yaratır. Şimdi Türkiye’nin de bizim silahlandırdığımız PYD-YPG’ye karşı silahla harekete geçerek, korkunç bir tercih yapmasını engellemeliyiz” dedi. 

Senatör Graham, bu çerçevede ABD ile Türkiye arasında daha önce uzlaşılan ve büyük ölçüde hayata geçirilen Menbiç yol haritasının tamamen uygulanması gerektiğini de söyledi. Ankara ile Washington arasındaki Menbiç yol haritası, bölgedeki PYD-YPG kontrolüne son verilmesi için Türkiye ve ABD’nin ortak devriye yapmalarını ve Menbiç’in yönetimindeki PYD-YPG unsurlarının devre dışı bırakılmasını içeriyordu. Ortak devriye hayata geçmekle birlikte, Menbiç’i yöneten şehir konseyindeki PYD-YPG unsurları hala aktif olmaya devam ediyor.

CUMHURİYETÇİ SENATÖR, SUÇU DEMOKRATLARA ATTI


Güney Carolina eyaletinden Cumhuriyetçi Senatör Graham’ın, ABD’nin PYD-YPG’yi silahlandırmasının “hata” olduğunu vurgularken, bunun suçunu ABD’nin bir önceki başkanı, Demokrat Barack Obama’ya atması da dikkat çekti. Graham, PYD-YPG’nin silahlandırılması stratejisinin Nisan 2016’da Obama’nın talimatıyla oluşturulduğunu kaydederek, “Hatalarımızı düzeltmek için fırsatımız ve ve zamanımız tükeniyor, bu yüzden buradayım. IŞİD'liler hala dağlarda. Trump'ı Obama gibi hata yapmaması için uyardım” dedi.

Suriye’de IŞİD’in bitirilmesi için PYD-YPG ile işbirliği yapılması ve bu amaçla YPG’ye Amerika tarafından ağır silah verilmesi Obama’nın başkanlığı döneminde planlanmış, ancak plan, ABD’nin şimdiki Cumhuriyetçi Başkanı Donald Trump’ın döneminde, bizzat Trump’ın verdiği emirle hayata geçirilmişti.

“İRAN DURDURULMALI”


ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den Amerikan askerlerini çekme kararı uygulanırken, arkada bir “kaos bırakmamaya özen gösterilmesi” gerektiğine de vurgu yapan Senatör Graham, Amerikan çekilmesinde şu unsurlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi;
- IŞİD’in tamamen bitirilmesi sağlanmalı
- İran’ın bölgedeki çeşitli adlar altında gerçekleştirdiği yayılmacılık durdurulmalı
- Türkiye’nin güvenlik kaygılarına çare bulumalı.
Senatör Graham, “Çekilme sürecini doğru yönetmeliyiz. Trump dikkatli olmalı. Washington’a gidince, Türkiye’nin tüm kaygılarını ilk elden anlatacağım” diye konuştu.

SUUDİ VELİAHT’IN KAŞIKÇI CİNAYETİNDEKİ SORUMLULUĞU


Senatör Graham, Suudi Arabistan’ın ABD’nin müttefiki olduğunu, Kral Salman’ın işbaşına geçmesinin ardından bu ülkenin reform yönünde ilerleyeceğine ilişkin bir kanat oluştuğunu hatırlatarak, ancak Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’ın (MBS)yaptıklarının bu yöndeki umutları kararttığını söyledi. Lübnan Başbakanı Hariri’nin Suudi Arabistan yönetimi tarafından ülkesine dönmekten alıkonulmasında da, Türkiye’deki Suudi Konsolosluğunda işlenen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde MBS’nin sorumluluğunun bulunduğunu söyleyen Senatör Graham, “ABD ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler, Kaşıkçı cinayeti meselesinde Veliaht Prens Selman'ın dahli olduğu kabul edilmeden ilerleyemez” ifadesini kullandı.

“ERDOĞAN İLE TRUMP ARASINDA ÖZEL BİR İLİŞKİ VAR”


Senatör Lindsay Graham, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında “özel bir ilişki olduğunu” söyledi. Graham, “Erdoğan ve Trump arasında eşsiz ve özel bir ilişki var. Trump bunu takdir ettiğini defalarca bana söyledi” diye konuştu.

ABD İLE SERBEST TİCARET ANLAŞMASI ÖNERDİ


Senatör Graham’ın Ankara temaslarının ardından ekonomik alandaki en önemli çıkışı ise Türkiye ile ABD arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasını istemek oldu.  Ankara ile Washington arasındaki ilişkiler, Trump yönetiminin Türk mallarına koyduğu vergiler ve son olarak da Başkan Trump’ın “Türkiye’yi ekonomik olarak mahvetme” tehdidi nedeniyle gerilmişti. Graham, serbest ticaret anlaşması imzalanarak, aradaki tüm belirsizliklerin ortadan kaldırılabileceğini söyledi.

 

ABD'li Senatör Lindsey Graham, Cumhurbaşkanı Erdopan'ın davetlisi olarak Fazıl Say'ın ABD'li Senatör Lindsey Graham, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetlisi olarak Fazıl Say'ın "Truva Sonatı" adlı eserinin Ankara prömiyerine katıldı. Foto: AA

“FAZIL SAY MUHTEŞEM!”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lindsay Graham’la Saray’da yaptığı 2.5 saati aşan görüşmenin ardından, Amerikalı Senatörü Fazıl Say konserine davet etmişti. Senatör Graham da, Türkiye’den ayrılmadan önce düzenlediği basın toplantısına Fazıl Say konserine değinerek başladı. Daha önceden Fazıl Say’ı tanımadığını söyleyen Amerikalı Senatör, “Konser muhteşemdi, Fazıl Say muhteşemdi. Bana Fazıl Say’ı dinleme imkanı tanıdığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a özellikle teşekkür ediyorum. Dün akşam son anda konsere giderek, bir başkasının biletini kullanmış oldum. Konser o kadar muhteşemdi ki, benim yüzümden biletinden olup da konseri izleyemeyen kişiden özür diliyorum” dedi.