İstanbul’da iş adamlarına “Yurt dışı fonlarını Türkiye’ye getireceğiz" diyerek kâr vaadinde bulunan ve 86 milyon lira vurgun yapan çete üyeleri, Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne gönderildi.

Gözaltına alınan 30 şüpheliden 8’i savcılık sorgusunun ardından, 8’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aralarında şebeke elebaşı Erol Ö., 4 örgüt yöneticisiyle ve 5 bankacının da bulunduğu 14 şüpheli ise tutuklandı.

Şebeke yöneticilerinin 5’inin de üniversite mezunu olması dikkat çekti. Vurgunun miktarının emniyete yapılan yeni başvurular ve tespitlerle artabileceği belirtilirken, şebekenin mağdur iş adamlarının “Milli duyguları”nı kullandığı belirtildi. Şebekenin yöntemiyse polis tarafından deşifre edildi.

ÜÇ FARKLI BÖLÜM


İddiaya göre, mali polisin çökerttiği o çete, Erol Ö.’nün yönetiyordu. Çukurova Üniversite mezunu olan Erol E. kendisi gibi üniversite mezunu 4 adamıyla birlikte 3 farklı bölüm oluşturmuştu. Şebeke, “İş adamı ikna” “Banka işlemleri” ve “Sahte Belge” işlerini organize edecek şekilde yapılanmıştı.

"SEÇİLMİŞ KİŞİ"


İş adamlarını ikna eden şebeke, ikna için 2 taktik kullanıyordu. Hedef seçilen kişileri yüksek kâr ve milli duygularla ikna ediliyordu. İddiaya göre, “Ülkemize yurt dışından para gelmesi gerekiyor. Biz proje sunarak yurt dışı fonlarımızı ülkemize getiriyoruz. Biraz sermaye gerekiyor fakat kârlı da bir iş. Bu ülkemiz için çok önemli… Ama iş adamlarının terör örgütü PKK yandaşı ya da FETÖ’cü olmaması gerekiyor. Vatanının milletini seven insanlar olmalı” gibi sözler söyleyen şebeke üyeleri, devlet büyüklerinin adlarını da kullanıyordu. Şebeke üyeleri aylık yüzde 10 gibi yüksek bir kâr teklif ederek iş adamlarını “Seçilmiş kişi” olduğuna ikna ediyordu.

GÜVEN VERİP PARALARI ÇEKTİLER


Şebeke üyelerine şüpheyle bakan iş adamlarına “Parayı benim adıma ya da şirketime yatırmayacaksın. Kendi adına bizim çalıştığımız banka şubesine teminat olarak yatıracaksın” diyerek güvence veriyordu. Para yatırıldıktan sonra 2 ay kâr payı alan daha sonra ise para alamayan iş adamları çeşitli bahanelerle oyalanıyordu. Uzun süre beklemesine rağmen kâr payı alamayan kurbanlar bankaya gidince teminat olarak yatırdıkları paranın bilgisi dışında çekildiğini öğreniyordu.

ŞEBEKE ÜYESİ 5 BANKACI


İş adamı banka şubesine parasını çekmediğini söylerken, bu sürecin sahte belgelerle gerçekleştiği anlaşılıyordu. Polisin çalışmasında bu aşamanın şebekenin ikinci grubu tarafından gerçekleştirildiği anlaşıldı. Polisin tespitine göre, şebekenin ikinci gurubunun başındaki isim, 5 banka çalışanı ile para karşılığı anlaşma yaptı. İkna edilen iş adamları bu bankacıların çalıştığı şubelere yönlendirildi. Durumdan habersiz olan iş adamları paraları bu banka şubelerine yatırdı. Ancak, bu aşamada devreye giren şebeke üyesi bankacı, iş adamının telefon bilgisi yerine bir çete üyesinin telefonunu kaydetti.

SAHTE BELGELERLE ÇEKTİLER


Bu aşamanın ardından şebekenin “Sahtecilik” grubu devreye girerek iş adamı adına sahte belgeler hazırladı. İş adamlarının imzaları taklit edildi. Sahte ödeme emri talimatları yazıldı. İddiaya göre, şebeke üyeleri bu belgelerle paraları çekmek için bankaya gidiyor, iş adamını ismini vererek “Parasını çekmem için bana talimat yazısı verdi” diyordu. Vezne görevlisi, sahte olduğunu bilmediği belgeleri gördükten sonra emin olmak için hesap sahibinin sistemdeki numarasını bularak telefonla arama yapıyordu. İş adamı zannettiği şebeke üyesinden “Onay” aldıktan sonra, parayı teslim ediyordu.

40 MAĞDUR


Polisin çökerttiği çetenin yaptığı vurgunla elde ettiği 86 milyon liraya henüz ulaşılamadı. Şebekenin dolandırdığı 40 iş adamından birinin dolandırıcılara 18 milyon lira kaptırdığı öğrenildi. Polis şebekenin vurgun yaptığı paranın izini sürerken, yeni yapılacak başvurularla dolandırıcılık miktarının artmasının beklendiği belirtildi.