Kaplıca tedavisi, ‘termomineral su’ adı verilen sıcak, mineralli yeraltı sularının tedavi edici etkilerinden banyo kürleri şeklinde yararlanılması olarak tanımlanıyor. Kaplıca kürlerinin faydalı olduğu pek çok hastalık bulunuyor. Bunların bazıları şöyle: Kireçlenmeler, omurga hastalıkları, fibromiyalji gibi yumuşak doku romatizmaları, akut olmayan dönemdeki iltihaplı romatizmalar, kas hastalıkları, nörolojik hastalıklar (felç, nöropati, spastisite, distoniler), cilt hastalıkları (kronik ürtiker, egzama, akne), kalp-damar sistemi bozuklukları (hipertansiyon, hipotansiyon, varis, kalp yetmezliği), solunum sistemi problemleri (astım, kronik bronşit, alerjik problemler), böbrek taşları, bazı karaciğer, safra, mide ve bağırsak hastalıkları ve bazı kadın hastalıkları. Bunların dışında ortopedik girişimler sonrasında da suyun tedavi edici ve yaraları iyileştirici etkisinden faydalanılabilir.

Doç.Dr. Gülis Kavadar


ÖNEMLİ UYARILAR

Ülkemizde kaplıca tedavisine en sık başvuru sebebi romatizmal ağrılardır. Romatizmal problemlerde, sıcağın ve minerallerin kas gevşetici ve ağrı kesici etkilerinin yanı sıra, su içi egzersizlerin dolaşımı düzenleyici ve kas güçlendirici etkileri sayesinde olumlu sonuçlar alınabilir. Ancak iltihaplı romatizmaların yanı sıra, kireçlenme tipi romatizmalar da dahil, tüm ağrılı problemlerin alevlenme dönemlerinde sıcak tedaviler eklem hasarını daha fazla artırabilir. Öte yandan kaplıca kürü öncesinde mutlaka sağlık kontrolünden geçilerek hekim onayıyla tedaviye başlanması gerekir. Eğer kişide sağlık problemi söz konusuysa, ilgili branş hekiminden onay alınması ve kaplıcada tekrar ‘kaplıca hekiminin’ kontrolünden geçilmesi, ardından uygun seans sayı ve süresinin kişiye özel olarak belirlenmesi gerekir.

YAN ETKİLERİ OLABİLİR

Kaplıca tedavilerinin pek çok hastalıkta fayda sağlayıcı etkisi olsa da, özellikle sıcaklık ve neme bağlı olarak tansiyonda yükselme, yanıklar, nefes darlığı, ateş, bulantı, kusma, ishal gibi ciddi yan etkiler görülebilir. Ayrıca bazı kaplıca suları içme kürleri olarak da uygulanabilmekle birlikte, her mineralli su içmeye uygun değildir, toksik etkiler gösterebilir.

KİMLER İÇİN SAKINCALI?




- İltihaplı romatizma ve kireçlenmelerin akut (alevlenme) dönemlerindeki hastalar.

- Ateşli, infeksiyöz hastalıklara sahip olanlar.

- Kontrol altında olmayan organ (kalp, böbrek, karaciğer, akciğer) yetersizlikleri bulunanlar.

- Kontrol altına alınamayan tansiyon ve şeker yüksekliği hastaları.

- İleri derecede atardamar veya toplardamar tıkanıklıkları olan hastalar.

- Aktif kanser varlığı olanlar.

- Aktif mide ülseri olan hastalar.

- Kanama ile seyreden hastalıkları olanlar.

- Epilepsi (sara) hastaları.

- Sıcaklık algılamasında bozukluk olan duyu problemleri yaşayan kişiler.

- Bebekler, çok yaşlı ve zayıf bünyeliler.