Ergenekon davasının gerekçeli kararında 2007-2019 arası masaya yatırıldı


Cemaat, medyayı kullanarak suçlanan insanları adeta linç etti


Cemaat, savunmaların medyada yayınlanmasını engelledi


Cemaat, liberallerin desteğini alarak TARAF Gazetesi’ni kurdu


Cemaat, basın yayın ve muhalif görüşleri devre dışı bıraktı...


1 - Maklube... Bir döneme damgasını vurmuş, Fetullahçıların “ışık evleri”nde en sık yediği yemek. Sadece örgüt üyelerinin değil, özellikle 2007’den bu yana örgütle iş tutmuş medyanın büyük bir bölümünün zevkle tattığı, o yemeklerden sonra ballandıra ballandıra anlattıkları ‘etli pilav’... Tarifini merak eden varsa internette okur ya da kimlerin bu yemeği anlattığını öğrenir.



‘Maklube’nin önemi dün bir kez daha ortaya çıktı! Neden mi? Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar; bugün çıkıp da ‘FETÖ mücadelesi’ dersi vermeye kalkmasınlar. Türk yargısına hesap sormaya, töhmette bulunmaya kalkmasınlar” dedi.

Peki “FETÖ’cülerle maklubeye kaşık sallayanlar” kim ya da kimler? İsim vermeye gerek yok, onlar kendilerini biliyor.

Ancak... Tüm sanıkların beraat ettiği Ergenekon davasının gerekçeli kararında ‘kaşık sallayanların’ tarifi yapılmış. Okuyalım...

2 - Medyayı kullanarak insanları linç ettiler


Gerekçeli karar sayfa 284... Ergenekon Davası öncesi yaşanan bazı terör ve suikast olayları, cemaatin hazırladığı ve amacın tamamen devletin ele geçirilmesi olan Ergenekon komplosunun köşe taşları olmuştur. Ergenekon davasında karşı savunmalar çok önemlidir. Cemaat, suçlananların savunmasını engellediği gibi, gerek devlet erkini gerekse de medyayı kullanarak suçlanan insanları adeta linç etmiştir. Bu insanlar savunmalarını hem yapamamışlar hem de özellikle maksatlı olarak savunmaları medyada yayımlatılmamıştır ya da çok sınırlı olarak yayınlanmıştır. İddia ve savunmanın karşılaştırılması komplonun anlaşılması açısından yeterlidir.”


3 - Liberaller psikolojik harekatın bir parçası


Gerekçeli karar sayfa 285... Ergenekon Komplosunun en önemli ayaklarından birisini de liberaller ile olan ittifak oluşturur. Cemaat, liberallerin desteğini ve onların yönlendirilmelerini komplonun önemli bir unsuru olarak gördüğü için, ‘Taraf’ adında bir gazete kurmuş, kendi medyalarında da liberal aydınlara yer açarak onların entelektüel birikimlerini kendi psikolojik harekatlarının bir parçası yapmıştır. Türkiye’de liberal demokrat kesimler farkında olmadan Cemaatin ideolojik etkisi altına girmişlerdir. Liberal aydınlar, Fetullahçılara TSK’nın bastırılmasından sonra demokratik reformların gerçekleşeceğini sanarak bu desteği vermiştir.”

4 - FETÖ, medyaya istediği yazıları yazdırabilmiştir


Gerekçeli karar sayfa 454... “Belli bir duruşu ve yayın ilkesi olmayan örgüt, elindeki mali kaynakları kullanarak veya aynı amaca hizmet eden medya kuruluşlarıyla ittifak yaparak diğer basın-yayın kuruluşlarına dilediğini yazdırmakta ve yayınlatmaktadır. Mesela yıllarca bir kanalını ‘Ergenekon Terör Örgütü’ adıyla imal ettiği hayali bir örgütün yargılamalarına tahsis ederek beyin yıkamışlardır. Sonradan hükümete karşı kara propaganda için elindeki bütün basın yayın medya organlarını kullanmıştır.”

[caption id="attachment_5341542" align="alignnone" width="880"] FETÖ kumpasıyla 1 yıl hapis yatan gazeteci Nedim Şener[/caption]

5 - ‘Basın yayın ve muhalifler devre dışı kaldı’


Gerekçeli karar sayfa 451... Cemaat, kendi ajanlarına terör eylemleri yaptırarak ve onları bazı devlet kadroları ile irtibatlandırarak önce ‘suçu imal’ etmiş ve daha sonra yargı içerisindeki unsurları kullanarak mahkum etmiştir. En sonunda da medyayı kullanarak da linç etmiştir. Ergenekon davasının özü budur. Ergenekon komplosu, teorik ve plan düzeyinde cemaatin stratejistleri tarafından 2005 yılında hazır hale getirilmiştir. Komploya karşı çıkan ve ihaneti görmesi muhtemel siyasi yapıların, gazetecilerin, aydınların, bastırılmasını öngörülmüştür. FETÖ, Ergenekon davası aracılığıyla bastırmayı bilerek gazeteci ve aydınlara kadar genişletmiştir. Amaç dışarıda kalanlara gözdağı vermektir. Basın yayın ve muhalif görüşler devre dışı bırakılmış, sivilleşme ve askeri vesayetten kurtulma adına örgüt, bütün devlet kurumlarında kadrolaşmış ve yerleşmiştir.”