Hafta sonu Ankara kazan ben kepçe dolanıp durdum.
Amacım kampanyaların sokağa yansımasına bakmak, sokağın nabzını tutmaktı.
Geçen hafta dikkatimi çeken Yenimahalle Belediye Başkan adayı olan mevcut Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin çıkışıydı.
Veysel Bey, sanki Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayıymış gibi bütün Ankara’yı afişleriyle donatmıştı. Bir kaç Mehmet Özhaseki afişine karşı yüzlerce Veysel Tiryaki afişi vardı.
Yenimahalle, Ankara’nın sadece 6’da biri olmasına karşın, O Gölbaşı’ndan Eskişehir yoluna bütün panoları doldurmuştu.
Sanki büyükşehir adayı olamayınca tepkisini bu şekilde yansıtmıştı.
Veysel Tiryaki’nin afişleriyle ilgili tek durum, Ankara geneline asılması değildi. İçeriği de biraz garipti.
Kendisi Yenimahalle adayıydı ama bütün afişlerde Altındağ’da yaptıklarını anlatıyordu.
Rakibi Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, ilçede “Fethi Dayı” lakabını almış, sevilen bir başkan ve Tiryaki’nin afişlerinde Altındağ’da yaptığını duyurduğu hizmetleri Yenimahalle’de zaten yapmış bir isim.
Haliyle, bir seçmen ve gazeteci gözüyle “keşke Yenimahalle’de ne yapacağını anlatsaydı” demeden edemedim.
Bu hafta sonu afişlerde durumun değiştiğini fark ettim.
Önceki hafta Tiryaki’nin boy gösterdiği afişlerde artık Özhaseki var.
Kızılay’da Karanfil Sokak’taki büyük Mansur Yavaş posterini saymazsak, neredeyse Ankara’da tek aday kendisiymiş hissi yaratan bir afişleme yapılmış.
Gerçi afişlerde fotoğrafı olmasa, kimden bahsedildiğini anlamak da zor olabilir. Çünkü soyadı Özhaseki olmasına karşın O “Haseki”yi tercih etmiş.
“Haseki Başkan”, “Haseki tarzı”...
Bir başkan adayı neden kendi soyadını tam kullanmaz ki?
Büyük ihtimalle reklamcısı Faruk Acar’ın fikridir.
İki nedeni olabilir.
Birincisi Haseki’nin sözcük anlamlarından birinin “bir görevde uzun süre kalan kimse” olması. Böylece Kayseri Belediye Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevine ve deneyimine gönderme yapılıyor olabilir.
Ancak, tercih sözcük anlamı üzerinden yapılmışsa kendilerine hatırlatmak gerekir ki ekran başına kilitlenip yıllarca “Muhteşem Yüzyıl” dizisini izleyen halkımız Haseki’den başka şey anlayabilir.
İkinci ihtimal Haseki’nin Özhaseki’den daha kolay akılda tutulması olabilir.
Afişlerdeki gariplik isimle de sınırlı değil.
Hadi, “destanın eskisi yenisi mi olur” demeden “Haseki Başkan, Yeni Destan” sloganını bir kenara bırakalım.
“Mazimiz Hizmet, Azmimiz Millet” sloganındaki sıkıntılı tarafı fark etmemişler mi? FETÖ’nün uzun süre kendini “Hizmet” diye tanımladığını bilmiyor olabilir mi Sayın Acar?
Bu sloganı CHP’li bir başkan adayı kullansa “CHP adayından FETÖ itirafı gibi slogan”, “subliminal mesaj” derler miydi, demezler miydi?
Dürüstçe cevap verin.
“İşin Aslı, Haseki Tarzı” sloganı da sanki eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için üretilmiş. Biliyorsunuz, Özhaseki, Gökçek konusunda konuşurken “Tarzı benim tarzım değil” ifadesini kullanmıştı.
Büyük ihtimalle bu afişlerle Ankaralı seçmenlere, “Beni değerlendirirken Gökçek’in tarzını bir kenara bırakın, işin aslı benim tarzım” demek istiyor.
Bütün bu tercihlerin nedenini Özhaseki’den öğrenmek isterdim.
Ancak yoğunluğundan olsa gerek, ulaşamadım.
Ben de ulaşabildiğim AK Partili yetkililere sordum.
Gördüm ki onların da pek içine sinmemiş bu sloganlar.
Özhaseki’nin Gökçek’i kampanyasından uzak tutmak istediğini, bunu da kendisine bildirdiğini anlatan bir AK Parti kurmayı, bunun neden olduğu gerilimin şimdilik kontrol altında tutulduğunu ifade etti.
Ancak Özhaseki’nin, ailesinin, çocuklarının belediyeden uzak duracağı, ihalelerin şeffaf olacağı gibi vaatleri bile ima gibi algılanabilir ve Gökçek’in büyük tepkisini çekebilir.
Soyadındaki “Öz” neden, nereye gitti bilmiyorum ama işin özü şu:
Özhaseki’yi Ankara’da sıkıntılı bir seçim süreci bekliyor.