Sevgili okurlarım, medyamızda son günlerde yeni bir tartışma başladı. Belediyelerde işe alınan CHP’li akrabalar olayı...
Bu akraba olayı etik mi, değil mi?
Elbette ki değil.
Bir ülke düşünün ki milyonlarca insanımız işsiz geziyor, iş arıyor ama bulamıyor.
Aralarında herhangi bir parti ayırımı yok.
AKP, CHP, MHP, İyi Parti vesaire hiç fark etmez.
Gönüllerini her partiye kaptırmış, ya da sempati duyan milyonlarca insanımız işsiz.
Seçimde bir umutla oy kullanıyor:
“Bizimkiler kazanırsa inşallah beni işe alırlar!”
Belediyeler ve tüm kamu kurumları, sonuç değişmez.
Ama bir öğreniyorlar ki, kadrolar tıklım tıklım dolu.
Torpil hayalleri suya düşüyor.

★★★

Ancak, belediyeler için bakıldığında, bu olayda kendini kurtaran küçük bir kesim var.
Başkanın yakın akrabaları...
Çocukları, damadı, gelini, kayınbiraderi falan filan.
Onlara en kısa zamanda iyi bir iş bulunuyor.
Geri kalanlar çoğu zaman nasihat alıyor.
Onların eli beklemede kalmaya mahkûm.
Şu anda CHP’li belediyelere başvuruda bulunup iş bekleyenlerin sayısı on binlerce kişi.
On binlerce işsiz vatandaşımız...
Kimi nitelikli, çoğu niteliksiz...
“Ne iş olsa yaparım abi” diyen garibanlar...

★★★

31 Mart ve 23 Haziran seçimleri sonrasında tablo bu açıdan iyice belirginleşti...Ve ortaya bir gerçek çıktı:
AKP’den devralınan CHP’li belediyelerin hepsi parasal açıdan çökük durumda.
AKP döneminden kaynaklanan borçların haddini hesabını bilen yok.
Yandaşlar doldurulmuş, tamamı bankamatik. Bunlar belediyeleri dolaylı yoldan soyan, hiçbir iş yapmadan maaşlarını her ay bankamatik aygıtından tıkır tıkır alan asalak yandaşlar kesimi...
Ve hükümet bu koşullar altında bile CHP’li belediyelere iş yaptırmamakta kararlı.
“Topal ördeklerin” elleri kolları bağlı!

★★★

İşte bu ortamda, bazı yeni CHP’li başkanlarla ilgili bazı gerçekler ortaya çıktı.
Yakınlarını, akrabalarını acele olarak ve öncelikle işe almışlar.
İşte bu çok büyük yanlıştır.
Burada hata yaptıkları anlaşılıyor.
Yandaş medya bu fırsatı elbette kaçırmadı ve işin üzerine gitmeye başladı.
Ama sadece onlar değil, örneğin bizim gazete de gitti ve gidecek.

★★★

İşsizlik ülkemizin en büyük sorunu, başımızın en büyük belası, özellikle iktidarın belediyeleri en büyük vurgun kapısı.
Ama insanımız aynı!
Parti önemli değil, sonuç değişmiyor.
Hamurumuz, mayamız ve dertlerimiz de aynı.
AKP’li belediyeler işte bu durumu keşfetmiş, eşi dostu ve akrabaları belediyelere olanca hızıyla doldurmuş.
Nasıl olsa devlet ellerinde, hiçbir denetim yok, paraları istediğin gibi kullan, istediğin gibi harca!..

★★★

Şimdi o CHP’li başkanların kendilerini eş dost ve akraba kayırma açısından savunmasını ben kendi adıma hiçbir biçimde önemsemiyorum, dikkate almıyorum.
Kınıyorum ve eleştiriyorum.
Unutmasınlar...
Bu yanlış uygulama ile iktidarın ve yandaş medyanın eline çok büyük bir koz verdiler.
Yandaş medya şimdi AKP’li belediyelerin batmış olduğu çukuru unutturup CHP’yi suçlama peşinde.
Şu son yaşadığımız tartışmalar ve ortaya çıkan gerçekler, hiç kuşkunuz olmasın ki iktidarın ekmeğine yağ sürdü.
İrili ufaklı CHP’li belediyelerin bu konuda çok dikkatli olmasını diliyorum.
Partilerinin eline gerek 31 Mart ve gerekse 23 Haziran seçimlerinde müthiş bir koz geçti... Büyük başarı elde ettiler.
Bundan sonra her adımı çok dikkatlice atmaları gerekir.

★★★

Belediyelere alınan eş dost ve akrabalar arasında mutlaka çok değerli kimseler olabilir ama bu durum gerçeği değiştirmez.
Kemal Kılıçdaroğlu bu başkanların yol haritasını Afyon çalıştayında ortaya koydu, yerel yönetimler için yedi ilke belirledi.
Bu ilkeleri çiğnemeye ve partilerine üç beş dost ve akrabanın çıkarları için zarar vermeye hiçbirinin hakkı yoktur, iktidarın eline en büyük kozu vermiş olurlar.
Aksi takdirde üzerlerine gitmeyi sürdürürüz.