Sevgili okurlarım, Türk siyasetinde çok ilginç bir kadın var. Bir muhalefet partisinin genel başkanı...
Şu anda 63 yaşında.
Bizdeki siyasi durum gereği kadın siyasetçiler üst düzey görevlerde pek öyle ön plana çıkmaz, ya da çıkarılmaz.
Tansu Çiller bunun istisnası.
Geçmiş yıllarda hem partisinin genel başkanı olmuş, hem de başbakanlık yapmıştı...
Ancak o hanımefendi fos çıktı, kendi partisinde bile duvara tosladı.
Şimdi Boğaz’daki yalısına çekildi ve ortalıkta pek görünmüyor.
Sadece Recep Bey’in davetlerine katılıp ona alkış tutuyor!

★★★

Meral Akşener derseniz, bu istisnada yer alan ikinci kadın siyasetçi.
Geçmişte İçişleri Bakanlığı yaptı...
Aradan yıllar geçti ve 2017 yılı ekim ayında İYİ Parti kuruldu. Şimdi partisinin genel başkanı.
Partinin kökeninde MHP’den kopanlar çoğunluğu oluşturuyor.
2018 yılında cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu ve yüzde 7.4 oy aldı.
Şu anda İYİ Parti’nin Meclis’te 39 milletvekili var...
Ve açık söyleyeyim, yaptıkları muhalefetle çoğu zaman ses getiriyorlar.

★★★

Partinin bugün Ankara’da kongresi yapılacak.
Devlet Bey de bu durumun farkında. MHP’yi iktidar partisinin kucağına atmakla, iktidarın her dediğine onay vermekle, iktidarı eleştirmek yerine muhalefeti sürekli eleştirmekle ne büyük bir hata yaptığını şimdi anlamış olsa gerekir ki, İYİ Parti’deki ülkücülere “Yeniden bize gelin, aynı çatı altında çalışalım” çağrısı yapmak zorunda kaldı.

Tam da kongreden iki gün önce!   
Bu geç kalmış ve zamansız çağrıya uyan olur mu, doğrusu bilemiyorum.

★★★

Meral Hanım’la hayatımda sadece bir kez yüz yüze gelip el sıkıştık.
31 Mart yerel yönetim seçimleri öncesindeydi.
Bizim gazeteye, Ankara büromuza geldi ve orada tanıştık.
Geçmişteki siyasi yaşamını çok genel hatları dışında bilmiyordum.
Neşeli, mütevazı, güzel ve mantıklı konuşan biriydi ve epeyce lâfladık.
CHP ile birlikte Millet İttifakı’nı oluşturmuşlardı. Çok büyük başarılar elde edeceklerini söylüyor, “Bakın göreceksiniz, İstanbul’u, Ankara’yı ve pek çok belediyeyi biz kazanacağız. Bu konuda iddialıyız” diyordu.
Pek inanmamıştık.

★★★

Sözünde durdu... CHP ile birlikte kurdukları Millet İttifakı’na hiçbir konuda kazık atmadı.
Partisinden çatlak ses asla çıkmadı.Bütün güçleriyle çalıştılar.
Gerek 31 Mart ve gerekse 23 Haziran İstanbul seçimlerinde Meral Hanım ve partisinin büyük katkıları olduğunu hiç unutmayalım.

★★★

Meral Akşener’le bir daha karşılaşmadık.
Ama gazeteci kimliğimle onu doğal olarak medyadan izlemeyi hep sürdürdüm.
İnanın, bir kez olsun “Yaa bu kadın ne diyor, ne yapmaya çalışıyor, nasıl böyle saçmalıyor, ne biçim zırvalıyor” diyemedim!

★★★

Onunla ilgili izlenimimi çok özetle soracak olursanız şöyle derim:
“Mert, dürüst, ilkeli ve sözüne güvenilir bir siyasetçi. Dönek değil, bazılarında olduğu gibi her tarafı ayrı oynamıyor.”
Gerek İçişleri Bakanlığı ve gerekse Millet İttifakı sürecinde nice badireler atlattı, nice eleştiriler aldı ama hiç kıvırtmadı, ihanet etmedi.
Partisi içindeki tutumunu, partisindeki olumlu ve olumsuz yönlerini ise doğrusunu isterseniz hiç bilmem. O konularda ahkâm kesecek bilgi birikimine sahip değilim.
Onu bu açılardan savunmam ya da eleştirmem mümkün değil...

★★★

Kafamda ilginç bir husus daha var.
Akşener, aynen Kılıçdaroğlu gibi aile bireylerini şimdiye kadar siyaset piyasasına sürmedi. Partide ve devlet yönetiminde onlara yer vermedi.
Şimdi yine elimde olmadan, onun bu tavrını öteki bazı genel başkanların yaptıklarıyla kıyaslıyorum.
Örneğin Tansu Çiller döneminde devleti, onun eşi Özer Çiller yönetirdi!
Bugünkü kongrede Meral Hanım’a ve partisine kolaylıklar diliyorum.
Hak ettiler.