Adana’da 5 dönem halkın göreve getirdiği efsanevi belediye başkanı Aytaç Durak, son günlerde aralarındaki polemiklerle dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a destek çıkarken eski Başkan Hüseyin Sözlü’yü ise çok ağır bir üslupla eleştirdi.
Durak, bu görüşlerini bizzat beni ziyaretinde dile getirdi. Zaten kendisi sağ olsun zaman zaman ziyaretime gelir, kahvelerimizi içerken siyaset üzerine derin sohbetlerde bulunuruz. Konu son günlerdeki Karalar–Sözlü tartışmasına geldiğinde Aytaç Durak, ilginç bir biçimde Zeydan Karalar’ın daha fazla konuşması gerektiğini savundu. Açık biçimde Karalar’ın sustuğunu söyledi!

Aytaç Durak


KARALAR SUSUYOR, SÖZLÜ KONUŞUYOR!

Zeydan Karalar’a hitaben;  “Sayın Başkanım, teslim aldığınız Belediye kendi bütçe ve nüfusu dikkate alındığında Kocaeli’den sonra Türkiye’nin en borçlu belediyesidir, 5,5 milyar TL borç vardır. Belediye personelin kaçının bankamatikçi olduğu halen belli değil. Türkiye’de bütün CHP’liler teslim aldıkları Belediyelerin yolsuzluklarını her gün açıklamaktalar. Siz ise susuyorsunuz, ihaleye fesattan yargılanan Hüseyin Sözlü konuşuyor.
Seçimler öncesi yapılan bütün ihaleleri ve alım satımları yargı denetimine açmak zorundasınız. Kamuoyunu aydınlatmazsanız halkın desteğini de kaybedersiniz. İşiniz çok ama çok zorlaşır. Halk deyimindeki gibi lütfen yavuz hırsıza ev sahibini suçlatmayın. “dedi. Burada Durak’ın Zeydan Karalar’a ‘Başkanım’diye hitap etmesi dikkatimi çekti, çünkü Durak pek kimseye öyle ‘Başkanım’diye hitap eden birisi değildir.

BEŞ 5 KEZ SEÇİLDİM; SEN 150 BİN FARK YEDİN

Daha sonra, Hüseyin Sözlü’ye dokundurmaya başlayan Durak, “SayınSözlü “Ben Aytaç Durak dönemini sorgulamadım” diyor. Devlet beni 86 müfettişle 4 yıl sorguladı. Tek suç bulamadılar. Sen kendine bak. Beni konuşturma. Beni Adanalılar büyük, küçük parti farkı gözetmeden 5 defa seçti. Sen ise 17 yıldır Adana’da da iktidar olan AKP ile Başkanı olduğun MHP’nin ortak adayı olarak girdiğin ilk seçimi 150.000 oy fark yiyerek kaybettin. ”sözleriyle eleştirdi.

SÖZLÜ, ASKİ’yi  İFLAS ETTİRMESEYDİ PARASI İLE METRO BİTERDİ

Duayen Başkan, sohbetimizin ilerleyen bölümlerinde yine Sözlü’ye hitaben şu cümleleri sarf etti: “Görevden alındığımda belediyeyi (Metro taksitleri hariç) borçsuz olarak teslim ettim. Bunu Sayın Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Başkanvekili seçilen Mahmut Çelikcan ve Yüreğir Belediye Başkanvekili Hıdır Bahçe de biliyorlar. Benim teslim ettiğim Belediyede ASKİ ve işletmeler dahil 2.600 personel vardı. Şimdi ise sadece ASKİ 4.000’e yakın personeli ile 1 milyar Lira borçlu. Oysa, ASKİ’yi iflas ettirmeseydin gelirleri ile Metro’nun II. Etabı biterdi. Metro’nun II. Etabı (hastane, üniversite ve stadyuma ulaşan bölümü) Hükümet Programına alınmıştı.
(14.01.2010/262 Resmi Gazete) Görevden alınmasaydım 4 yılda bitirirdim. Zira, zor olan şehir içi 14,5 km’lik Metro I. Etabını zaten bitirmiştim. “
Evet Adana’nın 5 kez görev verdiği efsanevi Başkan Aytaç Durak, bana kelimesi kelimesine bunları söyledi. Bakalım bu sözlerin siyasetteki karşılığı ne olacak. Adana siyaseti bundan ne anlamlar çıkartacak.
Ben Sayın Başkan’ı oldukça sağlıklı ve zinde gördüm. Kendisine sağlık dileyerek, ziyareti için teşekkür ederek uğurladım…

‘KISIR TARTIŞMAYI BIRAKIN ADANA İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ YAPIN’


Son günlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Eski Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü arasındaki kavga Adana’da gündem oluşturdu. Herkes bu tartışmadan söz ediyor.
Bence iki başkan arasında böyle tartışmaların yaşanması hiç de hoş değil. Bunun Adana’ya hiçbir yararı yok.
Evet her iki başkanın da mutlaka birbirini eleştireceği şeyler olabilir ama sonu gelmeyecek tartışmalar Adana’ya zarar veriyor.
Bakın bu tartışmalardan bir galip çıkmayacaktır.
Oysa her iki başkanımız da tartışmak yerine güç birliği yapsalar, birbirlerine sıcak yaklaşımlarla Adana için tek yürek atacak biçimde ortak çalışmalar yapsalar güzel olmaz mı?
Zaten hep Adana’nın sorunu lobi sorunu, güç birliği sorunu demiyor muyuz?
İşte tam da bu noktada Adana’da partili partisiz herkes elini taşın altına koymalı, Adana lobisi için, Adana’nın güçlü geleceği için bir araya gelmeli.

Zeydan Karalar


Şimdi Adana Metrosu tamamlansa, hatta yeni bir Metro hattının inşaasına başlansa, Adana’ya yeni otogar yapılsa, Şakirpaşa Havaalanının taşınma tartışmaları bir daha hiç açılmamak üzere kapansa, Adana’ya yeni bir organize sanayi bölgesi yapılsa, eski dönemde başlatılan köprüler, yollar bitirilse, yeni yeni alt geçitler üst geçitler yapılsa, Adana’da sanayi canlansa, bir kaç büyük yeni fabrika yapılsa güzel olmaz mı?
Bunun için AK Partilisi CHP’lisi MHP’lisi İYİ Partilisi bir araya gelse güzel olmaz mı?
Adana yıllardır bu tartışmalardan çok çekti.
Artık Adanalılar tartışma istemiyorlar hizmet istiyorlar.
Bakın kış geliyor, yollar yine araçlarla kapanacak, trafik kilitlenecek, insanlar evlerine işlerine gidip gelmekte güçlük çekecek.
Soğuk kış günlerinde Türkiye’nin havası en kirli şehirlerinden Adana’da akşamları göz gözü görmeyecek. İnsanlar duman soluyacaklar.
O zaman insanlar ne Hüseyin Sözlü’yü ne de Zeydan Karalar’ı hayırla hatırlamayacaklar. Bu nedenle çok değerli iki başkan bence artık kendi aralarındaki şu kavgayı sona erdirip, güçlerini, akıllarını, bilgilerini Adana için birleştirmelidirler. Her ikisinin de çok haso Adanalı olduğunu biliyorum.
O zaman kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp Haso Adanalı gibi davranmalıdırlar.

Hüseyin Sözlü

CAFER BAŞKAN HAKSIZ MI?


Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin Başkanı benim de çok değerli dostum Cafer Esendemir’in Adana’daki basın toplantılarındaki gereksiz kişilerin alınmasıyla ilgili şikayeti var. Şöyle diyor Esendemir: “Bizim bildiğimiz basın toplantısında, eğer belediye başkanı ya da eski başkan yapmışsa; kendisi olur bir de uygun göreceği birkaç danışmanı ya da müdürü olur o kadar.

Cafer Esendemir


Öyle taraftarları, partilileri, şoförleri, adamları falan olmaz. Ama hem Zeydan Karalar’ın hem de Hüseyin Sözlü’nün toplantısında gerekli kişilerden çok ilgisiz kişiler vardı. Bunlar basın mensuplarını etki altına alıyorlar. Orada bir basın mensubu aykırı bir soru soracak olsa, sanki hemen müdahale edecekmiş gibi bakıyorlar. Orada kendilerince çatlak ses çıkmasını engelliyorlar. Basın toplantısına katılan ilgili kişiler alkış ve tezahürat ile ortamın havasını bozuyorlar. Kişiler böyle toplantılarını “salon toplantısı” veya “partililerine birifing” olarak düzenleyip çağırsalar anlarız. Ama böyle alkışlı tezahüratlı basın toplantısı olmaz. Ben bundan böyle basın toplantılarının şova dönüştürülmek istendiği toplantılara katılmak istemiyorum.” Bence Cafer başkan bu konuda yerden göğe kadar haklı. Basın toplantısı yapacaklar bundan böyle bu kurallara dikkat etmeli.