Demokrasi tarihine geçecek İstan­bul seçiminde halkın vicdanı ve adalet duygusu öne çıktı.
İmamoğlu’nun sevgi dolu mesaj­ları ve parti ayrımı yapmadan herkesi kucaklaması oy farkının büyük olmasını sağladı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başarı­sını da unutmamak gerekiyor.
Ya Meral Akşener? Onun da desteği çok büyük... Yılmadan çalışarak Millet İttifakı’nın yüz akı olan Meral Ha­nım’ı sevenler İmamoğlu’na oy verdi.
6 ay önce İmamoğlu’nu kim tanı­yordu?
Kendi bölgesi olan Beylikdüzü’nden başka hiçbir yerde tanıyan yoktu. Onu Kılıçdaroğlu bulup ortaya çıkarttı.
İmamoğlu’nun şöhreti bugün Türki­ye sınırlarını aşmış bulunuyor.
Kılıçdaroğlu, yalnız İstanbul’un değil, bütün Türkiye’nin umut bağladı­ğı bir isim çıkarttı ortaya... Alkışlamak gerekiyor.
Bugün mazbatasını alacak olan İmamoğlu artık millete mal olmuştur.



Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, mağlûp olan şampiyon bir boksör gibi...
17 yıldır girdiği her maçı kazandı ama 23 Haziran’da ilk net yenilgisini aldı.
Erdoğan’ın, tek adam olarak ülkeyi yönetmeye devam ederken, şimdiye kadar aldığı en sert siyasi yumruk bu oldu!
Yıkılmadı ama sarsıldı!
Normal bir belediye seçimini referandum haline getiren bizzat Erdoğan’ın kendisidir. Halk oylamasını kaybetti. Hem de 806 bin gibi muazzam bir farkla...

★★★

Türk siyasetinin en deneyimli adamlarından İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan “AKP halkı tehdit etti, cevabını da sandıkta aldı” diyor ve ekliyor:
“Seçmen yalnız Erdoğan’a değil, bütün siyasetçilere mesaj verdi. Bu seçim bir partinin değil, halkın seçimi, oldu.
Türkiye, AKP İktidarı döneminde çok ayrıştırıldı. İktidar sahipleri ve muhalefet artık kavgayı-dövüşü, faydasız didişmeleri bırakıp bu durumu toparlamalı.
İstanbul seçimi sadece Binali Bey’in kaybettiği bir seçim değil, tüm AKP’nin kaybettiği seçimdir.
İktidar partisinin büyük kibri, topluma tepeden bakmaya ve tehdit etmeye yönelik tavrı, kendisine oy veren halkı büyük ölçüde rahatsız etti.
Vatandaş artık, kendisine hizmet etmek isteyen kişileri yeni bir siyasi oluşumda görmek istiyor.”

★★★

Sadettin Tantan uyarılarında haklıdır. Ancak iktidar partisi öyle bir basiret gösterebilecek midir? Orası şüpheli!
AKP yöneticilerinin büyük bir bölümünün “Artık uzun süre seçim yok. Genel seçimler 4 yıl sonra” rehaveti içinde olduğu anlaşılıyor.
İstanbul’daki seçim yenilgisinden sonra dile getirilen revizyon isteklerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siparişle kabine değişmez” demesi de bunu gösteriyor.

Türkiye’yi kaybettiler!


AKP yalnız İstanbul’u değil, bütün Türkiye’yi kaybetti.”
Bu sözler Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş’a ait...
40 yaşında genç bir siyasetçi olan Erkan Baş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın toplantısında şu görüşleri ileri sürdü:
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimi, Türkiye tarihinin en önemli seçimiydi, referandumdu!”
- Ülkeyi tek başına yönetmeye çalışan iradeye karşı İstanbul halkı gereken cevabı verdi.
- Bu iktidar döneminde Türkiye ikiye bölündü. Onlar zengin, biz fakir olduk!”
- Onlar paraya yaslandı, biz emekçiye güvendik ve onlar kaybetti!”
- 23 Haziran seçimi bize AKP’nin sonunu gösterdi!”
AKP’nin halka eziyetten, zenginlere hizmetten vazgeçeceğini düşünmüyoruz.
- Deneyecekleri, yeni yollar kendilerini çıkmaza sokacaktır.
- Halkı baskı ve zorbalıkla sindirmeye çalışacaklar ama başarılı olamayacaklar, çünkü biz buna izin vermeyeceğiz!”

TEBESSÜM

Temel ve aslanlar!


Dünkü “Tebessüm” sütununda çıkan “Temel’in boy tahmini” başlıklı fıkraya komando kamplarına katılanlardan alınanlar olmuş... Sevgili okurlar, bunda alınacak ne var ki? Mizah yüklü, şaka yollu bir Temel fıkrasıdır o... Ayrıca Temel’in katıldığı komando kampı yurt dışında başka bir ülkededir.
Bir Temel fıkrası daha...
Temel, katıldığı komando kampında öğrendiği teknikleri kullanarak köydeki evinin etrafına ekmek parçaları koyar...
Arkadaşları şaşırır buna... Sebebini sorarlar. Temel:
“Aslanları kaçırmak için” der.
“Yahu” derler “Ekmekler aslanı nasıl kaçırır? Zaten etrafta hiç aslan yok ki!”
Temel:
“İşte” der “Bunun ne kadar etkili olduğunu göreysunuz!”

GÜNÜN SÖZÜ


Korkak, tehlikeyle karşılaşınca ayakları ile düşünene denir!