“Faizler düştü, enflasyon da düşüyor” diyorlar ama çarşı-pazar fiyatları hep yüksekte uçarken, yeni vergiler ve yapılan acımasız zamlar varken düşme nasıl olur, anlamak zor! Diyelim ki, hepsi doğru! Bu zorlama düşüş kalıcı olacak mı, orası önemli!
Geçmişte bu tür inişleri, çıkışları çok gördük.
Böyle durumlarda hep aklıma şu fıkra gelir:
Çobanın köy yerindeki lâkabı “eşek” imiş. Eşek aşağı, eşek yukarı...
Karısı dayanamamış:
“Ula herif” demiş “Git ağaya yalvar, yakar senin bu lâkabını değiştirsin. Benim artık insan içine çıkacak halim kalmadı!”
Çoban, karısının baskısı ile ağaya gitmiş, biraz sonra güle oynaya gelmiş:
“Değiştirdi, değiştirdi! Artık bana eşek demeyecekler!”
“Ya ne diyecekler?”
“Artık lâkabım değişti, bana sıpa diyecekler!”
Karısı “Allah müstehakını versin” demiş “Sen yine büyür, eşek olursun!”
Bizim enflasyon da o hesap!



Günümüzde en çok tartışılan konulardan biri Türkiye’nin adaleti!
Bilindiği gibi, 2 Eylül Pazartesi günü “2019-2020 Adli Yılı” törenle başlayacak.
Törenin Cumhurbaşkanı’nın sarayında yapılacak olması “Yüksek Yargı bir parti genel başkanının ayağına gitmez!” diyen baroları isyan ettirdi.
Türkiye’deki bütün büyük barolar “Yargı’nın siyasetin etkisine girdiği” gerekçesiyle açılış törenine katılmayacak.

★★★

“Yeni Adli Yıl” tartışmaları devam ederken, konunun en yetkin hukukçularından biri olan Anayasa Mahkemesi’nin önceki başkanlarından Yekta Güngör Özden:
“Adalet organlarından beklediğimiz, yargının bağımsızlığının gerçek olduğunu halkımıza inandırmak ve anlatmaktır” diyor ve görüşlerini şöyle özetliyor:
“Bir ülkenin en etkili güneşi adalet güneşidir.
Adaletin gerçekleştiği her yerde barış, esenlik, düzen, dayanışma, insanlık vardır.
Adaletin kuşkuyla karşılandığı ortamlarda, insanların kendilerini huzur içinde hissetmelerinin olanağı yoktur.
Türkiye’de her gün duyduğumuz aykırı işlemler, çelişkiler, kimi yandaşlık sayılacak tutumlar, adalete olan güveni giderek sarsmaktadır.
Bu da bir ülkede bir insanın ya da bir kesimin yapabileceği en büyük yıkımdır!
O yüzden ülkemizde ‘siyasi etkilerle’ karar alınıp işlem yapıldığı, adalet sistemimizin siyasal iktidarın etkisinde kaldığı kuşkusu ve endişeleri giderek artıyor.
Bu, ülkemizi karanlığa sürükleyen nedenlerin başında gelen bir kötülüktür. Bu bakımdan adalete çok önem vermemiz gerekiyor.”

★★★

Önceki yıllarda Ankara Barosu’nda başkanlık yapan Yekta Güngör Özden, Adli Yıl’ın açılışının, aynı zamanda parti başkanı olan Cumhurbaşkanı’nın sarayında yapılmasına karşı çıkan (başta öncü İzmir Barosu olmak üzere) tüm Baro Başkanlarını destekliyor ve yürekten kutluyor.

Büyük çelişki!


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Memleketin bu ortamında erken seçim talebimiz olamaz” mealinde konuşması üzerine, eski Sağlık ve Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu “Bu milletin dört yıl daha azap çekmesini mi istiyorsunuz?” diye sormuştu.
Bu iktidar madem ülkeyi kötü duruma getirdi, o halde gitmeli, öyle değil mi?
Fakat hayır! Kılıçdaroğlu “AKP kalsın, kendi pisliğini kendi temizlesin!” diyor.
AKP, kendi bozduğu sistemi düzeltebilecek yetenekte olsa ülkeyi bu duruma getirir miydi?
Kılıçdaroğlu’nun kısa bir süre önce Artvin’in Şavşat İlçesi’nde yaptığı konuşma içine düştüğü çelişkiyi net olarak gösteriyor:

★★★

Kılıçdaroğlu, Şavşat’ta şöyle demişti:
“Türkiye kavgalardan bıktı! Ülke yanlış siyaset nedeniyle farklı yerlere sürüklendi.
İşsiz birisinin, cebinde para olmayan birisinin sokaklarda rahat gezemeyeceğini biliyorlar mı acaba?
Yeter artık ya! Vallahi de billahi de yeter!
Millet artık öyle bir noktaya geldi ki, iş yok, güç yok!
Daha dün Hopa’da bir kadın geldi, ‘3 kızım var, üçü de üniversiteyi bitirdi, işsiz’ dedi.
Hangi, sıkıntılara girdiğini, boğazından kestiğini, onu hangi umutlarla okuttuğunu gayet iyi biliyorum.
Kim iş verecek? Onları düşünen kim? Bu iktidarın yoksulu düşündüğü yok!”
Kılıçdaroğlu bu sözlerinde çok haklı... Millet gerçekten eziyet çekiyor.
Fakat onun haksız olduğu şey “AKP 4 yıl daha iktidarda kalsın” görüşü... Yani millet 4 yıl daha eziyet çeksin, öyle mi?
Türkiye’nin düzlüğe çıkması için bu iktidarın bir an önce demokrasi içinde gitmesi lâzım!

GÜNÜN SÖZÜ

Doğduğum zaman niçin ağladığımı şimdi daha iyi anlıyorum!