Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ilk vetosu, aile içinden gelen ilk “vetoyu” hatırlattı...

Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın Başkan Yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 17 Kasım 2016 günü Meclis’e gelen önergeye itiraz etmişti. AKP’li milletvekillerini, hukukçuları, akıldaneleri ters köşeye yatırmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veto ettiği termik santrallere baca filtresi takma zorunluluğunu 2.5 yıl erteleyen yasada yaşananlar gibi...

★★★

Meclis’te termik santral teklifine oy veren vekiller, vetodan sonra“Cumhurbaşkanımız en doğrusunu bilir” noktasına geldiler.

Benzer süreç, TCK 103  düzenlemesini Meclis’e getiremeyince de yaşanmış; hararetli savunucular, önergeyi hazırlayanlar sus-pus olmuşlardı...

Geri çekilen önerge; cinsel istismara uğrayan 8-15 yaş arası kız çocuklarının tecavüzcüleriyle evlenmelerini öngörüyordu.

Böylelikle cinsel istismar suç olmaktan çıkacak ve hapisteki 10 bin tecavüzcü de hazırlanacak “af yasası” ile salıverilecekti!

2016 yılında Başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan, KADEM söylemini destekleyen tavırla önergenin Meclis’e gelmesini engelledi.

★★★

Cinsel istismarı cezasızlaştıran önerge, yani “ahlaksız teklif”; ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ çerçevesinde hazırlanan 2. yargı paketinde ısıtılıp, yeniden Meclis’e gelir mi?

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü Nazan Moroğlu, “1. Yargı Paketi’nde boşanan eşin nafaka hakkını gaspeden öneriler yer almadı. 2. Yargı Paketi’ne cinsel istismarı cezasızlaştıran yasa maddesi konulmak isteniyor” diyerek uyarıyor.

Nafaka tartışmasını hatırlarsınız. AKP cenahında hararetli savunucular vardı.

Kadın kuruluşları, aklıselim milletvekilleri canlarını dişlerine takıp bu işin karşısında durdular...

★★★

Hükümete yakın Yeni Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, “Emine Hanım’ın konuşmasını kim hazırladı?” başlıklı yazısıyla, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ı hedef alıyor:

“25 Kasım, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ imiş. İthal tüm ‘gün’lerde olduğu gibi, bu günde de karanlık operasyonlar var.”

Evet gerçekten “karanlık operasyonlar” var. Kadınlar üzerinden toplumu ayrıştıran militer yobazlık senaryoları vizyona girdi.

Derin donducudan dinci yazar Rize eski Milletvekili Şevki Yılmaz çıktı.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ndeki konuşmasında, “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılan “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ne çıkıştı şu sözlerle:

“Domuzun bile kabul etmediği ahlaksızlığı teşvik eden bir felaket eskiden de vardı ama artırılarak devam ediyor.”

Affınıza sığınıyorum, daha da ileri gidip, Kadının hukukunu Avrupa’da arayanlar ahmaktır; pezevenkliği medeniyet yaptınız” cümleleri sarfedebiliyor. Bir akademi kürsüsünden!

Yılmaz’ın oğlu ve AKP Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ın artık hangi önergeleri hazırlayacağını siz düşünün!

★★★

Sümeyye E. Bayraktar’ın geçen ay KADEM’in Adana toplantısındaki çıkışı, “muhafazakar abilere” cevap olarak yorumlandı. Sümeyye E. Bayraktar o toplantıda şu sözleri dile getirmişti:

“KADEM olarak bizim anlayışımızda kadın ve erkeğin iki cins olarak yarıştırılması yoktur. Adalet zemininde birbirini tamamlayan kadın ve erkek anlayışımız vardır. Kadınlar Allah karşısında tek başına hesap verecektir.”

Kadın cinayetleri “eşitlik” kavramı yerine “adaleti” koymakla bitmeyecek; daha dün 23 dilekçeyle hukuka sığınan Ayşe Tuğba Arslan, boşandığı eşi tarafından öldürüldü.