Corona virüsü (Covid-19) salgını ile mücadele önlemleri kapsamında maske takma zorunluluğu olan iller İçişleri Bakanlığının yayımladığı genelge ile belirlendi. Maske takma zorunluluğuna uymayanlara 22 Haziran’dan (dün) itibaren geçerli olmak üzere 900 lira ceza kesilecek.



YANLIŞ KULLANANLAR DA CEZA ÖDEYECEK Mİ?

Peki maskeyi yanlış kullananlar da ceza ödeyecek mi? Tedbirlere uyulmadığı takdirde başa döner miyiz? Bu noktada Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, açıklamalarda bulundu.

Önemli olanın maskeyi doğru ve yerinde takmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk, "Özellikle fiziki mesafenin bozulduğu kapalı alanlarda maske takmak zorundayız. Maske, doğru kullanılmadığı takdirde bir aksesuardan öte geçmez" dedi.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk


"VATANDAŞLIK BİLİNCİYLE MASKE TAKMALIYIZ"

Prof. Dr. Öztürk, maskeyi doğru kullanmamanın cezayı kapsayıp kapsamayacağının ise yöneticilerin takdirinde olduğunu söyledi. Maskenin vatandaşlık bilinciyle takılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü;

*Kurallar çok açık ve net. Görevlilerin halk sağlığını koruma adına Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndan alınan yetkilerle bir denetim yapma zarureti var. Denetimler esnasında maskesizlik veya yanlış kullanım bir cezai yaptırım gerektirecektir.

*Maske takmak insani bir görevdir, bu dönemde dünyanın sağlığına katkı vermek anlamını taşıyor. Ben gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın zoraki değil de vatandaşlık bilinciyle hareket ederek bunu yapacaklarına inanıyorum.

*Covid-19 gençleri daha hafif ve sessiz etkiliyor ancak gençler evlerine gittiklerinde aile büyükleriyle bir araya geliyor. Bu nedenle gençlerimiz parklarda bahçelerde daha dikkatli olmalı, hepimizin hassas olması gerekiyor.



"AŞI İÇİN EN AZ 4-5 AYA İHTİYAÇ VAR"

Kurallara uymak dışında çıkar bir yolun olmadığını kaydeden Prof. Dr. Recep Öztürk, aşı çalışmalarında sonuca ulaşmanın ise en az 4-5 ayı bulacağını söyledi.

Dünyadaki vaka sayılarında bir azalma olmadığını ifade eden Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi;

*Dünyanın farklı ülkelerinde artışlar var. Dünya, geçtiğimiz günlerde 176 bin ile bir gündeki en yüksek vaka sayısına ulaştı. Sadece Türkiye’de salgının bitmesi tek başına anlam taşımıyor.

*Uluslararası insan trafiği de başlıyor. Bu sebeple sayıların dünyada da azalması gerekiyor. Biz her konuda hassas olmak zorundayız.

*Birbirimizi nezaketle uyarmak ve uyarılara teşekkür ederek uymak zorundayız. Bunun dışında çıkar yolumuz yok. Bu nedenlerle hastalığa yakalanmamak için kendimizi ve yakınlarımızı temel kurallara uyarak korumalıyız.



"REHAVETE KAPILMADAN KURALLARA UYMALIYIZ"

Covid-19 geçirenlerin de kurallara kesinlikle uyması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Öztürk, istisnasız herkesin kurallara uyması gerektiğini söyledi.

Vaka sayılarındaki artışın kuralların ihlal edilmesiyle doğru orantılı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztürk şöyle dedi;

*Kademeli serbestlik başladığından itibaren Sağlık bakanlığı başta olmak üzere bütün yetkililer "normale değil, yeni normale geçiyoruz" diye çok sık bir şekilde vurguladılar.

*Kurallara uymayanlar rehavet içindedirler. Bu hastalığın bulaşma yolları belli. Her duruma uygun kural tek tek belirlenmiş.

*Kurallara uyulduğu dönemde ülkedeki rakamlar beş binlerden binin altına inmişti. Rehavete kapılmadan kurallara uymalıyız. Kurallara uyulmazsa bulaşması beklenen bir sonuç. İHA