İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul için hazırlanan ÇED raporunun ardından, “Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği” için de itiraz dilekçesi verdi. İmamoğlu, itiraz dilekçesini sunmadan önce gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Beşiktaş İl Müdürlüğü önünde yanıtladı.

İşte İmamoğlu'nun gündemdeki konulara verdiği yanıtlar:

“BÖYLE OLSUN İSTEMEZDİK”


"Cumhurbaşkanıyla görüşme talebiniz vardı. Mektupta verdiniz. Bir yanıt geldi mi?”

"Keşke hemen yanıt gelse. Sayın Cumhurbaşkanı’mızla Ankara’daki buluşmanın ilkini de biz talep etmiştik ama kendisi 30 büyükşehir belediyesiyle buluşmak olarak planlamıştı. Bu da Belediyeler Birliği’nin bir buluşmasıydı.

Ne yazık ki, ilkinde gündeme nasıl olduğu belli olmayan kırılan bir sandalyeyle oturan bir buluşma, ikincisinde de nezaketsiz bir buluşma ortamı gündeme oturdu. Böyle olsun istemezdik. Can sıkıcı. Ancak şöyle söyleyeyim; bu sürecin böyle oluşmasından ziyade, benim için en faydalı şey orada dört sayfalık mektubumuzu vermekti.

Mektubumuzda, İBB ile merkezi hükümetin arasındaki kanalların bozulmasını isteyen kişilerin olduğunu, bunun düzeltilmesi gerektiğini, buna müsaade edilmemesi gerektiğini yazdım. Birtakım hususlara değindim. Bazılarının gazetede yazdığı gibi değil.

4 sayfalık mektupta Kanal’ı anlatacak değilim. Ben, o konuyu yüz yüze anlatmak isterim. Yüz yüze konuşmak istediğimi, bir brifing vermek istediğimi, İstanbul’un bugününü ve yarınını bizler tarafından kendilerine aktarmak istediğimi çok samimi bir dille, İstanbul Büyükşehir Başkanı olarak, Türkiye tarihinin İstanbul’da en yüksek oy sayısıyla seçilmiş belediye başkanı olarak Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile görüşme talebimi ilettim.

Bundan sonraki takdir, bundan sonraki vicdan, adalet duygusu verilecek karar tamamen Sayın Cumhurbaşkanı’na aittir. Cevabımı merakla ve açıkçası acil bir şekilde İstanbul halkı adına beklemekteyim henüz bir cevap almadım."

“BAKANLARIN VERDİĞİ BİLGİLERİN HEPSİ YANLIŞ”


“Cumhurbaşkanına verdiğiniz Kanal İstanbul mektubunda hangi başlıklar vardı?”

"İçinde bizim sağlıklı ilişki kumamızı engelleyen unsurlar, bazı sahada söylenerek bence Sayın Cumhurbaşkanını yanlış yönlendiren ifadeler. Örnek ararsanız; “İmamoğlu metroyu iptal etti. Ya da hiçbir su sorunumuz yok.

Ya da Kanal İstanbul ile ilgili süreçte tek bir asra hareketi olmamıştır” diye bilgi veren bakanlar var. Bu bakanların verdiği bilgilerin hepsi yanlış. Daha ağır ifade kullanırım da yakışmıyor. Bütün bunların olmaması ve bu ilişkilerin nasıl yürütülmesi gerektiğini ortaya koyan bir mektuptu.

Kanal mektupla anlatılacak bir husus değil. Ama onu da İstanbul’un bütün sorunlarını da yüz yüze anlatmak istediğimi ifade ettim."

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Mektupta da ayrıca bizim söylememiz doğru olmaz, başka şeyler de var’ demiş…”

"Ben de zaten söylediğimi, söyledim zaten. Tabi mektup özeldir yani. Doğru söylemiş. Özel olanı, özel buluşmayı bekliyoruz: Ekrem İmamoğlu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı."

“CUMHURBAŞKANI ARSA HAREKETLERİNİ ANALİZ ETSİN”


“Kanal İstanbul güzergahında, Katar Emiri’nin annesi de dahil olmak üzere pek çok kişinin arsa aldığı yönünde haberler çıkmıştı. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Katar Emiri’nin annesinin arsa aldığı doğru değil; ama bazı CHP’lilerin o güzergahtan arsa aldığı söyleniyor’ şeklinde bir iddiası var…”

" Vallahi Cumhurbaşkanı’nı doğru bilgilendirdiğimiz için mutluyuz. Çünkü Bakan da ‘Hiç arsa hareketi olmadı’ demişti. Ama biz oradan arsa alanlardan kimin CHP’ye oy verdiğini, kimin AK Parti’ye oy verdiğini; kimin AK Partili, kimin CHP’li olduğunu bilemiyoruz.

Katarlı veya bir başka şey de beni ilgilendirmiyor. Orada yaratılan rantın, birileri tarafından önceden arsa hareketine dönüştürülmesi ve nereden alacaklarının bilinmesi… Bence Sayın Cumhurbaşkanı onu analiz etsin. Kimin partili olduğuna, kimin AK Partili, kimin CHP’li olduğuna değil."