Corona virüsü salgınının yayılımı önlemek için başlatılan çalışmalar sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Nisan'da yaptığı açıklama ile 20 yaş altı kişilere sokağa çıkma yasağı getirildiğini ilan etmişti. Söz konusu yaş grubunun evde kaldığı bu süreçte bilgisayar oyunlarına yöneldiği görülüyor. Şiddet içeren bazı oyunlar ise gençler ve çocuklar için büyük tehlike arz ediyor.

Sözcü'nün sorularını yanıtlayan Psikiyatrist Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, hem gençleri hemde aileleri ilgilendiren önemli açıklamalarda bulundu. Göğcegöz, şunları söyledi:



Hangi yaş gurubu nasıl oyunlar oynamalı ya da oynamamalı?

Çocuklar çeşitli oyunlar kurarak doğal yollardan öğrenir ve birçok beceri geliştirirler. Teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte çocukların oyunları da değişti. Dijital oyunlar artık sek sek, körebe, evcilik gibi oyunların yerini aldı. Yapılan çalışmalarda artık çocuklarımızın hayatına 4 yaşından itibaren bilgisayar ve bilgisayar oyunları girmektedir. Bu yaş grubunda küçük kas motor becerileri ve el-göz koordinasyonlarını geliştirmelerine katkıda buluna oyunlar tercih edilmelidir.

Daha ileri yaşlarda ise çocuklarımıza duygularını yönetebilme yetisi kazandıran hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine katkıda bulunan ve sosyal becerilerini geliştirmesine imkan sağlayan oyunlar tercih edilmelidir.

Uzun süre oyun oynama çocuğun ve gençlerin gelişimini nasıl etkiler?

Corona virüsü karantina dönemi ile birlikte aşırı dijital oyun oynama, sosyal medya ve internet kullanımı sosyal, psikolojik ve fizyolojik birçok olumsuz etki oluşturabilmektedir. Fizyolojik olarak; sedanter yani hareketsiz yaşamın getirisi kilo artışı hatta obezite, postür bozuklukları (kamburluk), sırt boyun ağrıları gibi ortopedik sorunlar yaşayabilirler.

Saatlerce bilgisayar başında zaman geçiren çocuk ve erişkinler; içine kapanmakta, kendilerini sosyal ortamda ifade etmekte güçlük yaşamakta ve bunun sonucunda sosyal ortamdan uzaklaşarak bir kısır döngüye girebilmektedir. Ayrıca sorun çözme yolları şiddet içerikli olduğu için akranlarıyla sorunlar yaşayabilmektedirler. Sıklıkla okul veya sosyal gruplarından disiplin cezaları, şikayet, uzaklaştırma cezaları alabilmektedirler.

Şiddet içeren bilgisayar oyunları çocuk ve gençlerin psikolojini nasıl etkiler?

Şiddet içerikli dijital oynayan çocuklarda ve ergenlerde şiddete eğilim artmaktadır. Hatta şiddeti normal bir problem çözme yolu olarak algılamaya başlarlar. Şiddet içerikli dijital oyunlarda verilen bencillik ve soğukkanlılık temaları bu çocuklarında karmaşa yaratarak, empati kurma, vicdanlı olma gibi duyguları olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca bu çocuklarda ve erişkinlerde internet ve oyun bağımlılığının yanında uyku bozuklukları (uykusuzluk, şiddet içerikli kabuslar görme), depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklar daha fazla görülmektedir.

Hangi yaş grubu kaç saat oyun oynamalı?

4 – 6 yaş arası genelde günde en fazla 1 saat bilgisayar başında zaman geçirmesi önerilmektedir. Ayrıca bu grup için seçilen oyun içeriklerinin özellikle dikkat, problem çözme becerisi gibi gelişimlerine katkıda bulunması önemlidir. 6-9 yaş grubu için online ders dışında en fazla 1-1.5 saat, 9-13 yaş grubu ise sınavların olduğu ve sorumlulukların arttığı bir dönem olduğu için olumsuz etkilenmemeleri adına günde en fazla 1,5-2 saat veya haftada 5 saat şeklinde oluşturulmuş bir program uygun olmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta bilgisayar ve oyunla geçirilen sürenin yanında maruz kaldıkları içerik (şiddet, cinsellik, korku vs.) önemlidir.



Ailelere bu süreçte ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Karantina döneminde internet ve oyunlarda geçirilen sürenin artmasıyla birlikte tüm bu olabilecek olumsuz durumlar dikkate alındığında, çocuk veya ergenlerde oyuna ayrılan süre ve oyunların içerikleri ( şiddet, korku, cinsellik, ırkçı içerikler vs.) değerlendirilerek aile tarafından kontrol sağlanmalıdır.

Ayrıca bu riskler ile ilgili çocuklarımızı uygun dille bilgilendirmek gerekmektedir. Böylece kendilerini daha rahat ifade edebilirler, gerektiğinde hayır diyebilirler ve tehlikeyi fark ederek durdurmak için ailelerinden yardım isteyebilirler. Yalnızlaşan çocuk ve gençler, sosyalleşmek için sanal dünyayı kullanmakta ve kendilerini ancak bu ortamda var edeceklerine inanmaktadır. Ailelerin bu durumu fark etmeleri çocukları ile kaliteli iletişim kurdukları gibi onları sosyalleşebilecekleri ortamlara, gruplara veya kulüplere yönlendirmeleri önemlidir.

Yetkililer bu süreçte nasıl önlemler almalı?

Başta bakanlıklar olmak üzere yetkililer dijital oyunların riskleri ve tehlikeleri, internet kullanım güvenliği ve oyun bağımlılığıyla ilgili toplumsal farkındalık oluşturmalıdır. Medya okuryazarlığı yaygınlaştırılmalı ve anne-babalara farkındalık oluşturmak için eğitim verilmelidir. Çocuklar ve gençler için sosyal ortamların sağlandığı okullar ve mekanlar geliştirilmelidir. Ailelerin dijital oyunların içeriklerini takip edecekleri müdahale mekanizmasının olduğu bir sistem kurulmalıdır.

Öğretmen, dijital oyunlar konusunda çocuklara uygun rol model olmalı ve aile ile işbirliği yapması gerekmektedir. Dijital oyunların riskleri ve tehlikeleri, internet kullanım güvenliği gibi konularda bilişim teknoloji öğretmenleri ve psikolojik danışmanlar işbirliği yaparak, öğrencileri ve aileleri bilgilendirmelidir.