Tarih 16 Eylül 2001... Dünya Ticaret Merkezi’ne 11 Eylül’de yapılan saldırının ardından ABD Başkanı George W. Bush, Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenledi ve şöyle konuştu: “Bu yeni bir tür-yeni bir şeytan. Amerikan halkı bunu yavaş yavaş anlamaya başladı. Terörizme karşı bu Haçlı Seferi biraz zaman alacak. 21’inci yüzyılın ilk savaşını kesin olarak kazanmamızın zamanı geldi.”
Tarih 6 Mayıs 2020... ABD Başkanı Donald Trump, Ulusal Hemşireler Günü’nde ülkesinde 72 binden fazla kişinin canına mal olan COVID-19 salgını için, “Bu, Pearl Harbor saldırısından daha kötü. 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırıdan da kötü. Böyle bir saldırı hiç olmamalıydı” ifadesini kullandı.
19 yıl arayla iki açıklama aslında aynı hedefe yönelik!
Cumhuriyetçi Bush, 2001’den sonra Irak işgaliyle başlayan sürecin işaretini bu açıklamada vermişti.
Cumhuriyetçi Trump, koronavirisün Çin tarafından üretildiğini halkına ve dünyaya “Böyle bir saldırı olmamalıydı” cümlesiyle anlattı ve sürecin başladığını işaret etti.
ABD-Çin savaşı üzerinden yeni bir dünya şekillenebilir...
Peki Türkiye buna hazır mı? İç siyasette yaşanan tartışmaları, ‘darbe iması’ üzerinden muhaliflere yönelik baskıyı, medyaya olan kıskacı görünce...
‘Türkiye buna hazırlanıyor’ cümlesini kurmak doğru gibi!
Neden mi?
İktidarı eleştiren gayrı milli oldu!
Koronavirüs sürecinde...
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın açıklamalarını izlediniz! ‘Ulusa Sesleniş’te Erdoğan ilk bölümde 83 milyon için konuştu... İkinci bölümde kendisine oy veren Cumhur İttifakı için. Hedefte de CHP başta olmak üzere muhalefet ve medya vardı!
Gazete ve televizyonlara yönelik cezalar, davalar ortada!
Anlaşılan... Tek bir ses çıkması isteniyor!
‘Artık her şey eskisi gibi olmayacak’ cümlesinin sonucu, ‘Tek parti iktidarına yönelik en ufak eleştiri kabul edilemez’ oluyor. Ekonomiyi eleştirmek, koronavirüs sürecinde hataları dile getirmek gayrı-milli olmayla eşdeğer görülüyor! ABD-Çin savaşı, küresel kavga, döviz oyunları derken... Ülkede ‘milli’ olanlar ile ‘gayrı milli’ olanlar ayrımı iktidar tarafından net bir şekilde yapılıyor!
Yani...
İktidar, olası küresel savaşa, ‘tek vücut’ çıkmak için kolları sıvadı!
Peki bu doğru mu? Değil...
Aynı gemide olmak ya da olmamak!
Mustafa Kemal Atatürk...
30 Ekim 1918 Mondros sonrasında ‘tek vücut’ olmak için ne yaptı?
Halkı birleştirdi!
Ülke içindeki her kuvvetle birleşti, aynı gemide olmanın şartlarını sağladı! Ötekileştirmedi...
Vatan savunması içinde olacak her siyasetle hareket etti...
İşbirlikçi padişaha karşı mücadele etti... Emperyalizme karşı verilen mücadele de bu anlayışla başarı kazandı...
Tarih 19 Mayıs 2019...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının 100. yılı dolayısıyla Tütün İskelesi’nde düzenlenen 100. Yıl Törenleri’ne katıldı. Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de katıldı. Aynı gemide fotoğraf verildi.
Bir yıl sonra... O gemide sadece Cumhur İttifakı var!