19 Mayıs 2019/Samsun


Tarih 16 Eylül 2001... Dünya Ti­caret Merkezi’ne 11 Eylül’de yapılan saldırının ardından ABD Başkanı George W. Bush, Beyaz Saray’da basın toplantısı düzenledi ve şöyle konuş­tu: “Bu yeni bir tür-yeni bir şeytan. Amerikan halkı bunu yavaş yavaş anla­maya başladı. Terörizme karşı bu Haçlı Seferi biraz zaman alacak. 21’inci yüzyılın ilk savaşını kesin olarak kazanmamızın zamanı geldi.”

Tarih 6 Mayıs 2020... ABD Başkanı Donald Trump, Ulusal Hemşireler Günü’nde ülkesinde 72 binden fazla kişinin canı­na mal olan COVID-19 salgını için, “Bu, Pearl Harbor saldırısından daha kötü. 11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merke­zi’ne yapılan saldırıdan da kötü. Böyle bir saldırı hiç olmamalıydı” ifadesini kullandı.

19 yıl arayla iki açıklama aslında aynı hedefe yöne­lik!

Cumhuriyetçi Bush, 2001’den sonra Irak işgaliyle başlayan sürecin işaretini bu açıklamada vermişti.

Cumhuriyetçi Trump, koronavirisün Çin tarafın­dan üretildiğini halkına ve dünyaya “Böyle bir saldırı olmamalıydı” cümlesiyle anlattı ve sürecin başladığı­nı işaret etti.

ABD-Çin savaşı üzerin­den yeni bir dünya şekille­nebilir...

Peki Türkiye buna hazır mı? İç siyasette yaşa­nan tartışmaları, ‘dar­be iması’ üzerinden muhaliflere yönelik baskıyı, medyaya olan kıskacı görünce...

‘Türkiye buna hazırla­nıyor’ cümlesini kurmak doğru gibi!

Neden mi?

İktidarı eleştiren gayrı milli oldu!


Koronavirüs sürecinde...

Cumhurbaşkanı Erdo­ğan ve AKP Genel Baş­kanı Erdoğan’ın açıkla­malarını izlediniz! ‘Ulusa Sesleniş’te Erdoğan ilk bölümde 83 milyon için konuştu... İkinci bölümde kendisine oy veren Cum­hur İttifakı için. Hedefte de CHP başta olmak üzere muhalefet ve medya vardı!

Gazete ve televizyonlara yönelik cezalar, davalar ortada!

Anlaşılan... Tek bir ses çıkması isteniyor!

‘Artık her şey eskisi gibi olmayacak’ cüm­lesinin sonucu, ‘Tek parti iktidarına yönelik en ufak eleştiri kabul edilemez’ oluyor. Eko­nomiyi eleştirmek, koro­navirüs sürecinde hataları dile getirmek gayrı-milli olmayla eşdeğer görülü­yor! ABD-Çin savaşı, kü­resel kavga, döviz oyunları derken... Ülkede ‘milli’ olanlar ile ‘gayrı milli’ olanlar ayrımı iktidar tarafından net bir şekilde yapılıyor!

Yani...

İktidar, olası küresel savaşa, ‘tek vücut’ çıkmak için kolları sıvadı!

Peki bu doğru mu? Değil...

Aynı gemide olmak ya da olmamak!  


Mustafa Kemal Ata­türk...

30 Ekim 1918 Mond­ros sonrasında ‘tek vücut’ olmak için ne yaptı?

Halkı birleştirdi!

Ülke içindeki her kuv­vetle birleşti, aynı gemide olmanın şartlarını sağladı! Ötekileştirmedi...

Vatan savunması içinde olacak her siyasetle hare­ket etti...

İşbirlikçi padişaha karşı mücadele etti... Emperya­lizme karşı verilen müca­dele de bu anlayışla başarı kazandı...

Tarih 19 Mayıs 2019...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücade­le’yi başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının 100. yılı dolayı­sıyla Tütün İskelesi’nde düzenlenen 100. Yıl Törenleri’ne katıldı. Tö­rene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Baş­kanı Temel Karamollaoğ­lu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de katıldı. Aynı gemide fotoğraf verildi.

Bir yıl sonra... O ge­mide sadece Cumhur İttifakı var!